Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1855 E. 2020/105 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1855
KARAR NO: 2020/105
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2017
NUMARASI: 2017/795- 2017/1343 E.K
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
Hasımsız olarak görülen davada ilk derece mahkemesince ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA Davacı vekili, … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olan müvekkiline, … Ltd. Şti. tarafından tevdi olunan, her biri 26.08.2016 tanzim tarihli ve 500.000 TL bedelli, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı … Ltd. Şti. olan, 01.09.2017, 01/09/2018 ve 01.09.2019 vade tarihli, arkasında lehdar … Şti. ile müvekkilinin cirosunun bulunan üç adet bononun, … Ltd. Şti.’ne ait işyerinde 18/06/2017 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayında hırsızlandığını, olayla ilgili savcılık tahkikatının devam ettiğini ileri sürerek, bonoların tahsilini önlemek amacıyla evvelemirde ödeme yasağı konulmasına ve senetlerin zayi nedeni ile iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Üçüncü kişiler vekili, davacının müvekkillerine olan şahsi ve ticari borçları karşılığında talebe konu bonoları ciro ederek verdiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; üçüncü kişiler vekili tarafından bonolardan iki tanesinin aslının sunulduğu, diğerinin ise protesto için bankaya verildiği, talebe konu bonolarla ilgili olarak süresi içinde istirdat davasının açıldığı, zayi nedeniyle iptali istenen bonoların kayıp olmaktan çıktıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; üçüncü kişilerin talebe konu bonoların meşru hamili olmadıklarını, ceza soruşturmasının devam ettiğini, ayrıca istirdat davası açıldığını, buna rağmen davanın reddi ile bono asılların iadesine karar verilmesinin doğru olmadığını, kaldı ki istirdat davası açıldığından, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Her biri 26.08.2016 tanzim tarihli ve 500.000 TL bedelli, keşidecisi … Ltd. Şti., lehtarı … Ltd Şti olan 01.09.2017, 01/09/2018 ve 01.09.2019 vade tarihli bonoların arkasında sırasıyla lehdar şirketin ve davacının cirolarının bulunduğu, bu bonolardan 01.09.2017 vadeli tarihli olanın bankaya protesto için verildiği görülmüştür. 6102 sayılı kanun 778/1- (I) maddesi yollamasıyla TTK 757- 765 maddelerinin senetler içinde uygulanacağı açık olup, yargılama sırasında bono hamilinin ortaya çıkması durumunda, 6102 sayılı TTK’nın 758. maddesi gereğince iptali istenen bonoyu elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, bono iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, bono iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir. Somut olayda, davacının dava konusu bonolarda ciranta olduğu, bonoların hamillerinin ortaya çıktığı, talebe konu bonolardan vadesi gelen bir adedinin de protesto için bankaya verildiği, diğer ikisinin aslının mahkemeye sunulmuş olduğu, davacı tarafa bonoları elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açılması için süre verildiği ve bu süre içinde istirdat davasının açıldığı ihtilafsızdır. Bu durumda, dava konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru değil ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından, Dairemizce kararın düzeltilmesi cihetine gidilmemiştir. Diğer taraftan istirdat davasının sonucunda, davacının istinaf sebebi olarak gösterdiği konularda haklı olup olmadığı, istirdat davasında değerlendirilecek hususlar olduğu gibi, gecici hukuki korumaya yönelik talebin de hasımlı olarak görülen istirdat davasında değerlendirilmesi uygun olup, bu hususların hasımsız çek iptali davasında tartışılması ve karara bağlanması mümkün olmadığından, davacının istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. Maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının ileri sürdüğü nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06/02/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.