Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1854 E. 2019/1489 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1854
KARAR NO : 2019/1489
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2018
NUMARASI : 2017/108 -2018/581 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya muhtelif inşaat malzemeleri satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen 14 faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin davalının haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, faturalara konu malın müvekkiline teslim edilmediğini davacı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucunda, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarının hazır edilmediği, davacı defterlerine göre tespit edilen alacak miktarları üzerinden davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 10.226,34-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip talebinde asıl alacağa takipten önce işlemiş faiz ve takipten sonra faiz talebi olmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına, alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari defterlerinde hata olduğu beyan edilmesine ve hatanın giderilmesinin tek yolunun her iki tarafın ticari defterlerinin karşılaştırılması iken, davalı tarafça ticari defterlerini ibraz etmekten imtina ettiğini, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz zorunluluğunun olduğunu, ilk derece mahkemesince defterlerin zorla temini sağlanarak işlem yapılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturalardan kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise, davacının faturalar içeriği malın davalıya teslimini ispatla yükümlü olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, ispat yükü davacı alacaklı tarafta olup, alacağına dayanak faturalar içeriğini davalıya teslim ettiğini ispatla yükümlüdür.Davalının usulüne uygun ihtara rağmen ticari defterlerini ibrazdan imtina ettiği sabit olup, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davaya konu 14 adet faturanın 11 tanesinin davacı defterlerinde yer aldığı, faturalarda teslim alan imzasının bulunmadığı, davalı tarafından 3 ayrı tarihte çekle ödeme yapıldığı, bu ödemelerden 20.01.2015 tarihli 14.999 TL lik ödemenin muhasebe kayıtlarına yanlış alındığı muhasebeci tarafından belirtilmiş ise de, bununla ilgili herhangi bir düzeltme kaydı yapılmadığı gibi buna ilişkin evrak sunulmadığı, davacı kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle davalının borç bakiyesiinn 10.226,34 TL olduğu belirtilmiştir.Hal böyle olunca, davacının ticari defterlerindeki kayıtların kendisinin aleyhine karşı tarafın lehine delil teşkil ettiği, kayıtlarında davalı lehine görünen ödeme kaydının sehven yer aldığı ileri sürülmüş ise de, bu kaydın düzeltilmesi şeklinde defterlerde herhangi bir işlem yapılmadığı gibi, bu ödeme kaydına dayanak evrakın da sunulmadığı gözetildiğinde, bu ödemenin davalı borcundan mahsubunda isabetsizlik olmadığı gibi, ispat yükü üzerinde olan davacının dava dilekçesinde münhasıran davalının defterlerine delil olarak dayanılmadığından, davalının defterini sunmamasının davacı lehine yorumlanmak suretiyle davanın ispatlandığına karine oluşturmayacağından davacının yerinde görülmeyen bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.21/11/2019