Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1846 E. 2019/1603 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1846
KARAR NO : 2019/1603
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2018
NUMARASI : 2014/1672- 2018/612E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirketin kimyevi madde üretimi ve satımı yapmakta olduğunu, davalı şirket ile aralarında mal alım-satımına dayalı ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin, kefalet veya aval dahil, herhangi bir ilişkiden doğmuş ve doğacak borç ve sorumluluklarının teminatı olarak … adına kayıtlı taşınmaz üzerinde müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin cari hesaplarında davalı şirketten 72.137,61 USD alacaklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine girişildiğini, takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, icra takibine konu alacağın ticari alışverişe dayalı cari hesap alacağından kaynakladığı ileri sürülmüş ise de sonradan alacağın davalı tarafın gurup şirketi olduğunu iddia ettiği … Ltd.Şti.’ne yapılan virman işleminden kaynaklandığının ileri sürülmesinin 6100 sayılı Kanun’un 319. maddesi kapsamında iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı kapsamında olduğu, davalı taraf ile dava dışı … Ltd.Şti.’nin davalı şirketin gurup şirketi olduğunun kanıtlanamadığı, tarafların ticari defterlerinde davalı tarafın davacı tarafa borçlu olduğunu gösterir kaydın yer almadığı, davacı tarafın delil olarak dayandığı mutabakat belgesinde davalı tarafın ünvanının yer aldığı kaşe bulunmakla birlikte, imzalayan olarak görülen …nün davalı şirketin yetkilisi veya çalışanı olduğunun ispat edilemediği, kaldı ki bu kişi davalı şirket yetkilisi olsa dahi belgede davacı tarafın isminin yer almadığı ve davacı ile mutabık kalındığını gösterir bir ibarenin yer almadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödeme konusunda lehlerine önemli delil olan çeklerle ilgili olarak herhangi bir değerlendirmeyapılmadığını, dava dışı … Ltd. Şti.’ nin davalı şirketle grup şirketi olup olmadığı hususunun tespiti bakımından davalının ticari defterlerinin incelenmediğini, mutabakat belgesi üzerinde yeterince araştırma yapılmadığını, belgede imzası olan … davalı şirketi temsil ederek müvekkil şirket ihracat müdürü … aradaki ticari ilişki kapsamında birtakım yazışmalar gerçekleştirdiğini, usulüne uygun tutulan müvekkili ticari defterlerine göre karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasın ve davanın kablüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, ipotek borçlusu üçüncü şahıs …. tarafından davalı asıl borçlu şirket ile davacı arasındaki kefalet veya aval dahil herhangi bir ilişkiden doğmuş ve doğacak borçlarının ve gerek doğrudan davacı şirket lehine ihdas ya da keşide ettiği veya edeceği ya da ciro ettiği ya da edeceği kambiyo senetlerinden doğmuş veya doğacak borçlarının teminatı olarak tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, davalı …Ltd. Şti. asıl borçlu, … ise onun borcuna teminat veren ipotek borçlusudur. Başka bir anlatımla dava dışı … borçtan şahsen sorumlu olmayıp, ipotek borçlusu durumundadır. Bu gibi hallerde asıl borçlu ile ipotek borçlusu arasında mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Nitekim takip her ikisi aleyhine yapılmış ve her ikisinin vekilleri Av. … tarafından icra takibine itiraz edilerek her ikisi yönünden icra takibi durmuştur. Hal böyleyken, davacı alacaklı vekili tarafından asıl borçlu davalı ….Ltd. Şirketi davalı gösterilerek iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Oysaki, ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan, davanın asıl borçlu davalı şirket ile birlikte ipotek veren … hakkında açılması gerekir. Başka bir ifadeyle ipotek veren … borçtan şahsen sorumlu olmadığından, ipotekli takibin hem asıl borçlu, hem de ipotek borçlusuna karşı birlikte yapılması ve itiraz üzerine birlikte dava açılması takip ve dava şartlarındandır. Takip ve dava şartları mahkemece davanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir (Bkz. Yargıtay 19 HD, 13.10.2015 tarih, 2015/8974-2015/12609 E.K; aynı Dairenin 04.06.2015 tarih, 2014/11123 -2015/8298 E.K; 12/04/2016 tarih, 2016/325- 2016/6473 E.K sayılı ilamları). Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince, davacı vekiline, hakkındaki takibe işbu davanın davalısı ile birlikte itiraz eden ipotek veren … hakkında dava açması için HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca kesin süre verilip, eğer dava açılırsa, davanın işbu dava ile birleştirilerek dava şartının yerine getirildikten sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 hükümleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nun 353/1.a.4. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.