Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1805 E. 2020/552 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1805
KARAR NO : 2020/552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2018
NUMARASI : 2014/174E. 2018/697K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; borçlunun TMSF ‘ye devredilen … kredi kullandığını, 5411 sayılı Yasa’nın 132/8 maddesi uyarınca takibe konu alacağın bir FON ALACAĞI olduğunu, müvekkilinin … A.Ş. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun iştiraki olup, bir kamu kurumu iştiraki olduğunu, borçlu …. Ltd. Şti. ile … A.Ş. arasında genel kredi sözleşmeleri düzenlendiğini, davalı … ise genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, asıl kredi borçlusu lehine muhatap … A.Ş. 795,36 TL ve Muhatap … A.Ş, tarafından 7,153 TL bedelli olmak üzere 2 adet teminat mektubu verildiğini, borçluların kredi işleyişi ile ilgili edimlerini yerine getirmediklerini, teminat mektup komisyon bedellerini zamanında ödememeleri üzerine hesapların kat edildiğini, îhtarnameyle belirtilmesine rağmen verilen süre içinde teminat mektuplarının tümünün iadesi veya bedellerinin deposuna yönelik taleplerinin borçlular tarafından yerine getirilmediğini, bu nedenle Meri bulunan teminat mektubu bedelinin nakden depo edilmesi talebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile yasal takibin başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, takibe yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olup, iptali gerektiğini, … A,Ş. tarafından asıl kredi borçlusu lehine toplamda 7.948,36 TL bedelli teminat mektupları düzenlenerek ilgili kurumlara verildiğini, bu teminat mektuplarının iade edilmediğini, sözleşmeye göre teminat mektubu bedelinin bankaya depo edilmesi talebinin yerine getirilmemesi halinde, mektup bedelinin blokesinin sağlanması yönünden icra takibinde bulunmaya veya dava açmaya hakkının olduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılara usulüne uygun dava ve cevap dilekçesi tebliğ edilmiş, süresinde cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında;”Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında asıl borçlu lehine düzenlenen teminat mektup bedellerinin deposunu teminen başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. İle alacağı davacıya devrolunan … A.Ş. Arasında 4 adet toplam 59.500,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı … 4 adet Genel Kredi Sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatının bulunduğu, asıl borçlu lehine 30/06/1999 tarih 795,35 TL tutarlı ve 04/11/1999 tarih 7.153,00 TL tutarlı teminat mektuplarının düzenlendiği, … A.Ş. ve … A.Ş. cevabi yazısından her iki teminat mektubunun mer’i olduğu, asıl borçlu … Ltd. Şti.’nin teminat mektubunun depo edilmesinden sorumlu olduğu ancak davalılardan müşterek borçlu müteselsil kefil … gayrinakdi alacaktan sorumlu tutulabilmesi için akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde açık hüküm bulunması gerektiği, akdedilen kredi sözleşmelerinin tamamında ve kafelet ile ilgili 15. Maddesinde kefilin gayrinakdi borçtan sorumluluğu açıkça düzenlenmediğinden davalı … yönelik davanın reddine, asıl borçluya yönelik davanın denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne…” gerekçesiyle, Davanın kısmen KABÜLÜ ile; Davalılardan …Ltd. Şti.’nin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 2013/15146 esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile, toplam 7.948,36 TL tutarlı mektup bedilinin faiz getirmeyen bir hesapta deposunu teminen takibin devamına, mektupların takip sırasında tazmin edilmesi halinde tazmin tarihinden tahsil tarihine kadar %27,50 temerrüt faizi yürütülerek davalıdan tahsiline, Alacak gayri nakdi olduğundan inkar tazminatı talebinin reddine, Davalı … yönelik davanın REDDİNE, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dosyada mübrez 20.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı kefilin sorumluluğunun sabit olduğunu, davalının, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı bulunduğunu ve onu gayrinakdi borçtan sorumlu tutmamanın hakkaniyete uygun olmadığını, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılmasının yeterli olduğunu, alacağın gayrinakdi olması sebebi ile icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın tüm talepleri yönünden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı vekili, davalıların kefil ve asıl borçlu olduğu genel kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, akabinde başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamındaki temlik sözleşmesinin incelenmesinde, … A.Ş.’nin 04.11.1999 tarihli kredi sözleşmesine istinaden kullandıracağı nakdi ve gayri nakdi kredilerden kaynaklı alacak feri ve teminatları TMSF’ye devir ve temlik etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu belgede temlik ve . edenlerin imzaları bulunmaktadır.Dosya kapsamında, … …. ve … arasında üç adet genel kredi sözleşmesinin ve bir adet limit artırım sözleşmesinin bulunduğu, eldeki davanın davalısının … söz konusu sözleşmelerde kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince 23.01.2017 tarihli bilirkişi raporu ve 20.11.2017 tarihli ek rapor alınmıştır. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 15/1. maddesinin incelenmesinde, ” sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefiller müşterinin bankaya bu kredi sözleşmesinden veya her ne sebeple olursa olsun gerek yalnız olarak gerekse diğer kişilerle birlikte aslen ve kefil sıfatıyla borçlandığı ve borçlanacağı ( kefalet dahil ) bütün meblağları müşteriye açılan ve iş bu sözleşmenin 49. maddesinde yazılı kredi miktarına kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak üstlenirler ”, 15/6.maddesinde ise, ”kefil banka ile müşteri arasındaki bu genel kredi sözleşmesi ve ileride eklenecek maddelerinin, kefaletin niteliğine aykırı olmayan hükümlerinin tamamının kendi hakkında da aynen uygulanmasını ve maddelerde yer alan hususları da aynen taahhüt ettiğini beyan ve kabul eder. ” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Davacı bankanın asıl borçluya verilen çeklerle ilgili hamiline ödemek zorunda kalacağı yasal sorumluluk bedelleri yönünden kefilden depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunması gerektiği anlaşılmakla, Davalı kefilin gayrinakdi krediler yönünden sorumluluk altına girmesi için sözleşmede hüküm olması gereklidir. Somut olayda imzalanan genel kredi sözleşmesinde bulunan kefalete ilişkin hükümlerde kefilin gayrinakdi kredilerin deposuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır(Yargıtay 19.HD’nin 19.03.2018 tarih, 2016/16369 E. 2018/1334 K. Sayılı ilamı).Yargıtay 19.HD’nin 29/09/2015 tarih, 2015/7163 Esas ve 2015/11458 Karar sayılı ilamında özetle; “.. Banka, taraflar arasındaki 2004 ve 2007 tarihli sözleşmelere istinaden verdiği çekler bakımından, sözleşmede hüküm bulunması nedeniyle, 3167 sayılı kanun uyarınca ödeme yapmamasına rağmen ödemekle yükümlü olduğu kısmın depo edilmesini talep edebilir. Ancak bu durumda davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmez şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmektedir. O halde ilk derece mahkemesince her iki davalı açısından icra inkar tazminatına hükmedilmemesine herhangi bir yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bahsi geçen sebeplerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından, ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11.06.2020