Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1802 E. 2020/554 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1802
KARAR NO: 2020/554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2018
NUMARASI: 2014/199E. 2018/373K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; davacının Rusya’nın Novorossiysk Limanı’nda … isimli gemiye yüklenen kömür yükünün gönderileni ve yetkili konişmento hamili olduğunu, tahliye limanında davacıya teslim edilen kömür ağırlığının konişmentoda kayıtlı kömür ağırlığından 48,28 metrik ton eksik bulunduğunun tespit edildiğini, davaya konu kömürün FOB esasına göre metrik ton başına alış fiyatının 131 ABD Doları olduğunu, davaya konu kömürün Rusya’dan tahliye limanı Samsun’a deniz yoluyla taşınması için ödenen navlun bedelinin metrik ton başına 21 ABD Doları olduğunu, bu sebeple ticari fatura ve navlun faturası uyarınca davaya konu kömürün tahliye yerindeki CFR bazda piyasa değerinin metrik ton başına 152 ABD Doları olduğunu, buna göre müvekkiline eksik teslim edilen 48,28 metrik ton kömürün CFR bazda piyasa değerinin (48,28 ABD Doları x 152 ABD Doları) 7.338,56 ABD Doları olduğunu, draft sörvey esasına göre tahliye edilen kömür yükünde deniz yoluyla taşıma sırasında hiçbir fire olmadığını, ancak draft sörvey yanılma payının toplam ağırlığın binde üçü oranında olduğunun kabul edildiğini, konşimentoda yazılı toplam ağırlık 3.139,056 metrik ton olduğuna göre davalının 9,41 metrik ton eksiklikten sorumlu olmayacağını; davacıya eksik teslim edilen 38.87 metrik ton eksiklikten sorumlu olacağını, 38,87 metrik ton kömürün piyasa değerinin (38,87 metrik ton x 152 ABD Doları) 5.908.24 ABD Doları olduğunu, yükteki ziya durumunun davalı’nın tahliye limanı acenteliğine 14 Ocak 2014 tarihinde ihbar olunduğunu, davalı … isimli geminin donatanı, … Ltd. Şti’nin ise gemi yöneticisi olduğunu, bağlantı özetinde yer alan tahkim şartının davacıya karşı ileri sürülemeyeceğini, davalı tarafın tahkim itirazını dayandırdığı bağlantı özetinin taraflarının davalı … ile dava dışı üçüncü bir şahıs olduğunu, dava dilekçelerinin 1 no’lu eki olan konişmentonun … gemisi kaptanı tarafından düzenlendiğini, konişmento üzerinde taşıyanın adının ayrıca belirtilmediğini, dava … gemisi donatanı …’e karşı ikame edilmiş olmakla, davalının pasif husumet ehliyetine sahip olduğunu, … Ltd. Şti’nin, geminin tahliye limanı acentesi olduğunu, fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla deniz alacağı mahiyetindeki 5.908,24 ABD Doları ana paranın, ana paraya 14.01.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4(a) maddesi uyarınca işletilecek faizinin, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline, ve öncelikle TTK m. 1352 uyarınca deniz alacağı mahiyetindeki alacağın temini için TTK m. 1353 gereğince halen Hereke’de bulunan … IMG numaralı Sierra Leone bayraklı … isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; tarafların bu taşımaya ilişkin düzenlemiş oldukları “Temiz Bağlama Notu”nun 21. maddesi ile Londra’da Tahkim şartı kararlaştırmış olduklarını, Türk Mahkemeleri’nde yalnızca ihtiyati haciz talep edebileceğini ve esas uyuşmazlığa ilişkin her türlü yargılama için Londra’da Tahkime başvurabileceğini, yükün; gemiye yükleme öncesi yıkandığını, yolculuk sırasında kömürde buharlaşma meydana geldiğini ve yolculuk bitiminde kurumuş kömürün draft ölçümüne tabi tutulduğunu, iddia edilen eksikliğin yıkanan yükteki buharlaşma nedeniyle ortaya çıktığını, Samsun Ticaret ve Sanayi Odasından gelen yazıda Rusya’dan ithal edilen kömürün Türkiye’ye gelinceye kadar %7-8 oranında fire meydana gelebileceğinin belirtilmiş olduğunu, somut olayda davacının iddia ettiği eksiklik miktarının 48,28 metre ton olup bu miktarın yüzdelik oranda yaklaşık %1,5’a tekabül ettiğini, dolayısıyla, davacının bu miktar için takibat başlatmasının hukuka aykırı olduğunu, haksız ihtiyati haczin kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini, haksız ihtiyati haczin kaldırılmasını, tahkim şartı gereği mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğuna karar verilmesini, husumet itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin husumetten reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 10.01.2014 tarihinde düzenlenen konşimentoya göre, … İsimli gemiye Rusya’nın Novorossiysk limanından Samsun limanına taşınmak üzere davacı … Tic. A. Ş’ ye ait 3.139,056 mton “Dökme halde yıkanmış ebatlanmış dökme SSPK Rus kömürü” emtiası yüklendiği, konşimentoya “Clean On Board” yani yükün hasarsız alarak yüklendiğine dair şerh konulduğu ve gemi kaptanı tarafından da imzalanıp kaşelendiği, geminin Samsun limanına varmasına müteakip, alıcı tarafından atanan Incolab Uluslararası Gözetim firması sörveyörünün yapmış olduğu Draft Sörvey ölçümlerine göre, gemiden tahliye edilen miktar 3.090,776 mton olduğu, buna göre yapılan tahliye neticesinde, draft ölçüm sonucuna göre yükte 48.280 mton eksiklik olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı, taraflar arasındaki çekişmenin konşimentoya göre 3.139,056 mton olarak yüklenen dökme halde kömür yükünün, tahliye limanında 48.280 mton eksik çıkmasından kaynaklandığı, … isimli gemiyle, Rusya’nın Novorossiysk limanından Samsun limanına getirilen dökme kömür emteasında ortaya çıkan 48,280 mton eksiklimin malın kendi yapısal ve kimyasal özelliğinden kaynaklanmadığı, anılan tarihte geminin yanaştığı rıhtımda 80-90 cm civarında çok dalgalı deniz koşulları olduğu göz önüne alındığında, davacı alıcı firma adına … A.Ş. tarafından yapılan, ancak gemi kaptanı tarafından da onaylanmamış olan hatalı draft sörvey çalışması neticesinde tespit edilen yük miktarının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle iddia edilen eksiklikte davalının bir kusurunun bulunmadığı, davacının TTK m.l 184/1 gereğince zıya halini ispat edemediği, Samsun Gümrük müdürlüğünden celp edilen gümrük beyannamelerinin incelenmesi sureti ile 1. Ek rapor ile 28/03/2018 tarihli ek raporlar düzenlenerek 25/07/2016 tarihli kök rapor ile iki ayrı ek raporun esas hakkında hüküm vermeye yeterli ve elverişli olduğu, kök raporlar ile ek raporların aynı mahiyette oldukları davacı tarafından iddia edilen, ithal edilen kömürdeki kaybın, davacı tarafından somut olarak ispatlanmış gerçek bir kayıp olmadığı ve davacı tarafından bu kaybın ispatlanamadığı, kömürün yapısından gelen özellikleri nedeniyle bu denli fire kaybının da söz konusu olamayacağı, davacı tarafından iddia edilen ilk aşamadaki 48,28 mton olan ve daha sonra 21,316 mton olan kayıp rakamın, yükleme ve boşaltma esnasında yapılan ölçüm yöntemleri arasındaki farklılık ve uygunsuzluktan ve çok dalgalı deniz koşullarında yapılan ölçüm sonuçlarının bir bileşeni olarak ortaya çıktığı anlaşılmakla davanın reddine” karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF BAŞVURU DİLEKÇESİNDE; İkinci ek rapora vaki itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi kök vc ek raporlarında, 80-90 cm dalga boyu olan deniz halinin çok dalgalı olarak ifade edildiğini ve böyle bir deniz halinde nehir tipi bir gemi olan konu gemide yapılan draft sörveyinin doğru sonuç vermeyeceğini, esasen 80-90 cm boyundaki dalga boyunun, rüzgar ortamında oluşan ‘durgun deniz’ kodu ile tarif edilen bir deniz hali olduğunu, ve “çok dalgalı deniz hali” olmadığını, ayrıca dökme olarak taşınan eşyalar ile ilgili olarak gerek yükleme gerekse boşaltma limanlarındaki ölçümlerin genel olarak draft sörvey esasıyla yapıldığını, deniz halinin durgun veya çok kaba dalgalı olmasının hiç fark etmeyeceğini, Dava konusu geminin draft sörvey okumalarında “draft sörvey indikatörü” olarak isimlendirilen apart kullanıldığını, draft sörvey okumalarında dalga boyu değil geminin dikey hareketinin önemli olduğunu, konu draft sörvey raporunda ise geminin dikey hareketi ile ilgili bir kayıt olmadığını bu durumun geminin dikey hareket etmediğini gösterdiği şeklindeki itirazlarının, bilirkişiler tarafından irdelenmediğini, Draft sörveyi yapmış olanın uluslararası bağımsız gözetim şirketi olduğunu, gözetim şirketinin düzenleyeceği raporda bir başkasının, somut olayda gemi kaptanının imzasının bulunmasının gerekmediğini, Davacının taşıma mukavelesinin tarafı olmadığını, davacının sadece gönderilen olduğunu, TTK md. 1237/3 gereğince carter parti hükümlerinin gönderilen (davacı) yönünden geçerli olabilmesi için carter partinin bir suretinin konişmento ile birlikte ibrazının gerektiğini, İlk ek bilirkişi raporunda; taşıma konusu eşyanın 21.316 kg. eksiği ile 3.117.740 kg. olarak redrese edildiğinin belirlenmiş olmasına rağmen ikinci ek bilirkişi raporunda bu eksik ölçümün yükleme ve tahliye limanlarında farklı yöntemler uygulanmasından kaynaklandığının belirtildiğini, bu haliyle de bilirkişi görüşlerinin çelişkili ve yanıltıcı olduğunun sabit olduğunu, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Maııkemesi’nin 09.07.2018 gün E; 2014/199 – K: 2018/373 sayılı kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, gönderilen sıfatına haiz davacının deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunan taşıyandan gönderilen emtianın kendisine eksik teslim edildiği iddiasına dayalı alacağın tahsili talebini içeren eda davasıdır. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayın incelenmesinde, acentenin … Donatanın … taşıtanın … olduğu, geminin adınınsa … olduğu anlaşılmaktadır. Satıcı … nam ve hesabına … ‘dır. Yükleme limanının Rusya, boşaltma limanınsa Samsun olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde … Ltd Şti tarafından keşide edilmiş 10.01.2014 tarihli … nolu 411.216,34 USD tutarlı ticari faturanın bulunduğu görülmektedir. Söz konusu faturada müşteri … olarak gösterilmiş, yükleten … olarak gösterilmiş, faturadaki birim fiyat FOF üzerinden düzenlenmiştir. Söz konusu faturaya konu emtianın ebatlanmış dökme kömürü olduğu anlaşılmaktadır. Yine aynı taraflar arasında … nolu 10.01.2014 tarihli 65.921,18 USD tutarlı dökme ebatlanmış kömür için de navlun faturası da dosya içerisinde mevcuttur. 14.01.2014 tarihli eksiklik ihbarı başlıklı belgenin incelenmesinde 3.00099,77776 mt yükün teslim edildiği, 48.280 metrik ton yükün eksik teslim edildiğine ve 7.338,560 ABD Doları tutarında zarardan … Gemisi donatanının sorumlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. İhbarın muhatabın Kalkavan olmakla gemi kaptanı imzadan imtina etmiştir. Davaya konu konşimentonun incelenmesinde, ” Clean On Board ” ”Fireingt payaple ase per charter party” şeklinde yazıldığı, konşimentonun gemi kaptanı tarafından kaşelenip imzalandığı görülmektedir. Bu şekilde yükün hasarsız şekilde yüklenmiş olduğuna ilişkin konşimentoda şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır. Samsun limanında … AŞ tarafından … Gemisinden yükleme esnasında alınan numuneler üzerinden draft survey kullanılarak yük hesaplanmıştır. Bu şekilde düzenlenen draft survey formu mevcuttur.29.11.2004 tarihli draft survey raporu … kaptanı tarafından imzalanmamıştır. İlk derece mahkemesince alınan kök raporda, söz konusu draft survey yöntemiyle yapılan hesap irdelenmiş ve hadise anındaki gibi çok fazla dalgalı bir denizde su çekiminin tam tespitinin mümkün olmadığından ortalama bir değer alınması sebebiyle draft survey çalışması neticesi tespit edilen yük gerçeği yansıtmadığından iddia edilen eksiklikte davalının herhangi bir kusurunun bulunmayacağı, 48.280 ton eksikliğin zaten yükün kendi özelliğinden kaynaklanacağı şeklinde değerlendirme yapılmıştır. Bilirkişilerce yapılan değerlendirmede eşyanın gayri safı ağırlığının her bir kg için 2 özel çekme hakkını karşılayan tutar aşan zarar için sorumlu olunmayacağı, bu bağlamda sorumluluğun 96.560 SDR ile sorumlu olduğu yönünde sonuca ulaşılmıştır. Davacı dava dilekçesinde, FOB esasına göre navlun bedelinin ton başını 21 ABD Doları CFR piyasasına göre ise 152 ABD doları olduğunu belirtmiş, davacı ikinci ek rapora itirazında TTK 1186/2.maddesi gereği davalının sorumlu olacağı tazminatın miktarının eşyanın gemiden boşaltıldığı yer ve tarihine göre hesaplanacağı, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde CFR değeri yanı 152 USD göz gönünde bulundurularak çözüme gidilmesi gerektiğini ileri sürmüş ancak dosya kapsamındaki az yukarıda bahsi geçen ticari fatura incelendiğinde birim fiyatın FOB üzerinden düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı vekili kök rapora itiraz ederek 80 cm dalga yüksekliğini draft survey ölçümleri için sıradan bir büyüklük olduğunu ileri sürmüştür. Davacı vekilinin bu itirazı üzerine bilirkişilerce birinci ek rapor hazırlanmış, birinci ek raporda geminin niteliği irdelenerek söz konusu geminin nehir tipi gemi olduğu ve su üzerinde kalan borda yüksekliğinin yalnızca 178 cm olduğu, dolayısıyla neredeyse geminin borda yüksekliğinin yarısı kadar seviyede inip kalkan dalgalarla kana rakamı sağlıklı okunamayacağından draft survey raporunda ortalama bir değer alındığı ve bunun neticesi de ölçümde yanlışlığa sebebiyet verildiğine yönelik değerlendirme yapılmıştır ve kök raporda değişikliğe gidilmemiştir. Samsun Gümrük Müdürlüğünden gönderilen yazı cevabının incelenmesi ve ek raporun 8. Sayfasındaki 7 nolu itirazın incelenmesi için İlk derece mahkemesince ikinci ek raporun alınmasına karar verilmiştir. Söz konusu yazı cevabının ekindeki belgeler incelendiğinde ” sayım tutanağı isimli belgede ” 3.139,056 kg dökme taş kömürü cinsi emtianın fiziki tartım sonucu 21.316 kg eksiklik ile 3.117,740 kg şeklinde antrepoya alınmış olduğu tutanak altına alınmıştır. İlk derece mahkemesince alınan ikinci ek raporda yapılan değerlendirmenin asıl olanın draft survey ölçümü olduğu, Samsun Gümrük Müdürlüğünce baz alınan liman kantar ölçümünün ise draft survey ölçümü ile bir alakasının olmadığı, zaten tartım ve ölçümlemenin taşımanın her iki noktasında da aynı ölçümle yapılması gerektiği, zaten liman kantar ölçümü ile bulunan 21.316 kg ‘lık eksikliğin dalgalı deniz koşullarında yapılan yanlış ölçüm ile alakalı olduğu dolayısıyla draft survey yöntemi ile bu koşullarda yapılan ölçümün yanlış sonuca sebebiyet verdiği ve bu suretle dava dilekçesine konu eksikliğin ortaya çıktığı ayrıntılı şekilde ortaya konmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11/06/2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.