Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1796 E. 2018/1467 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1796
KARAR NO : 2018/1467
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2018
NUMARASI : 2018/502
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir kararına yönelik itiraz hakkında kararda yazılı nedenlerle verilen ret kararına karşı süresi içinde itiraz eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … Tekstil şirketinin, … şirketine tekstil emtiası ihraç ettiğini, müvekkilinin ihraç ettiği ürünlerin büyük bir kısmını davalı … Tekstil şirketine imal ettirerek satın aldığını, taraflar arasında üç yılı aşkın bir ilişki mevcut olup, ürünlerin üretim ve teslimi sezon öncesinde imzalanan “sipariş formu” başlıklı sözleşmeye göre olduğunu, bir haftalık gecikme halinde sevkiyatin imalatçı tarafından uçak ile yapılacağını, 15 gün üzerindeki gecikmelerde ise yurtdışındaki müşterinin uygulamasına göre iskonto uygulanması ya da siparişin iptal hakkı bulunduğunun düzenlendiğini, İtalya’daki alıcı genel olarak 15 günü aşan gecikmelerde %50 oranında iskonto uygulamakta olup, taraflar arasında yıllar içinde oluşan teamül de bu şekilde olduğunu, teamül olduğu üzere 2018 sezonu için 25.09.2017 ve 30.11.2017 tarihli sipariş formları toplamda 223.558,81 Euro bedeli muhtelif ürün siparişi verildiğini, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı tarihte bu siparişlere karşılık olarak davalı şirkete, keşidecisi … tekstil olan, …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait … nolu 20.03.2018 keşide tarihli 580.064,00TL bedelli, keşidecisi … tekstil olan, …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait 5652671 nolu 01-05.2018 keşide tarihli 313.789,00TL bedelli, keşidecisi … tekstil olan, …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait… nolu 08.05.2018 keşide tarihli 110.400,00TL bedelli Üç adet çek verdiğini, diğer müvekkili …’nın da bu çeklerden 580.064,00TL ve 313.789,00TL bedelli olan ikisine avalist olduğunu, ancak davalı şirket her iki siparişi de geciktirdiğini, 30.11.2017 tarihinde yüklenmesi gereken sipariş 12.01.2018 tarihinde ve 2017 son gününe kadar yüklenmesi gereken sipariş 02.02.2018 tarihinde teslim edildiğini, müvekkil şirketin, 21.03.2018 tarihinde davalı şirkete …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait … nolu 20.03.2018 keşide tarihli 580.064,00TL bedelli çek için 60.000,00-Euro ödeme yaptığını, 28.04.2018 tarihinde İtalya’daki alıcı, yaklaşık bir buçuk ayı bulan bu gecikme nedeniyle müvekkiline %50 iskonto faturası kesmiş ve müvekkilin bu orana denk düşen satış bedelini ödemediğini, müvekkilin de sözleşme gereği imalatçının indirmesi gereken toplam KDV dahil 97.055,36-Euro için 156469 ve 156470 nolu reklamasyon faturalarını düzenleyerek 10.05.2018 tarihinde Bakırköy …. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete gönderdiğini, ancak davalı şirket, reklamasyon faturaları ile müvekkilinin kendisine gönderdiği 60.000,00-Euro için makbuz kesmeyi ve çek bedellerin mahsubunu yapmayı reddederek elindeki çekleri bankaya ibraz edip karşılıksız kaşesi vurdurduğunu, gelinen aşamada davalı şirket, müvekkili ceza şikayeti ve haciz yapmakla tehdit ettiği için menfi tespit davası açtıklarını, davalı taraf, kendi kusuru ile neden olduğu gecikme cezasını ödemekten ve kendisine nakit olarak yapılan kaçınarak haksız menfaat sağlamaya çalıştığını, davanın kabulü ile müvekkilleri … ve … Tekstil San ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin davalı …Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.’ne 765.765,00-TL borçlu olmadığının tespiti ile Keşidecisi … tekstil olan, …bank Küçükköy Sanayi Şubesine ait ….nolu 20.03.2018 keşide tarihli 580.064,00TL bedelli, … nolu 08.05.2018 keşide tarihli 110.400,00TL bedelli iki çekin tamamı ile … nolu 01.05.2018 keşide tarihli 313.789,00TL bedelli çekin bakiye 75.301,00 TL kadarlık kısmının iptaline, çekler henüz takibe konulmamış olduğundan İİK’nın 72/2.maddesi uyarınca çekin herhangi bir takibe dayanak yapılmaması ve üçüncü kişilere temlik edilememesi, takibe konulması halinde takibin durdurulması ve çek şikayetine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına, işin niteliği gereği tedbirin teminatsız olarak verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi 25/05/2018 tarihli tensibin c ve ç bentleri ile; %15 teminat yatırılması koşuluyla talebin kabulüne karar vermiştir.
Davalı vekilinin 11/06/2018 tarihli ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi ile; davacı tarafın müvekkiline borçlarına karşılık verdiği bu çeklerin vadesi geldiğinde ödeme güçlüğü içinde olduğunu beyan ettiğini, çeklerin ödeme tarihinden ileri bir tarihe atmak istediğini beyan ettiğini, müvekkilinin göstermiş olduğu iyi niyet sonucu vade tarihinin değiştirildiğini, söz konusu davanın mesnetsiz olduğunu, iddia ve beyanların gerçek dışı olduğunu, tedbir talep eden davacının haksız olduğunu, geç teslim iddiasının doğru olmadığını, yurt dışındaki müşterinin gönderdiği reklamasyon faturasını kabul etmediklerini, reklamasyon faturasının 4-5 ay sonra düzenlendiğini, reklamasyon faturasının kendilerinden alınan mallara ilişkin olup olmadığının belli olmadığını, %50 indirim oranının neye göre belirlendiğinin belli olmadığını ileri sürerek itiraz etmiş, dava konusu çeklerden … çek numaralı 01/05/2018 tarihli 313.789,00 TL bedelli çekin üçüncü şahıs tarafından, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icraya konulmuş olmasına rağmen, icra müdürlüğüne müzekkere ile bildirildiği ve mahkemenin yazdığı müzekkere üzerine tedbir kararına aykırı bir şekilde icra takibi durdurulmuş olduğundan icra müdürlüğüne yeniden müzekkere yazılarak bu çek yönünden davanın tarafları dışında üçüncü şahıslar yönünden tedbir kararının geçerli olmadığının bildirilmesini ve davacının müvekkilini zarara uğrattığı için teminat bedelinin davacıya iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk Derece Mahkemesi duruşmalı olarak değerlendirme yaparak verdiği 03/08/2018 tarihli ara kararında; ”davanın açıldığı 21/05/2018 tarihinden önce açılan bir icra takibi de bulunmamak kaydı ile çek bedelleri toplamının takdiren %15’i oranında kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulduğundan davacılar aleyhine icra takibinin İİK’nun 72/2.maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, davalı tarafından çeklerin muhatap bankalara ibrazı halinde davalıya ödenmesinin yasaklanmasına, ancak işbu tedbir ve yasağın dava dışı üçüncü kişiler yönünden ise geçerli bulunmamasına karar verilmiş olup incelenen icra takiplerinin mahkememizde açılan işbu dava tarihi 21/05/2018 tarihinden sonra olan 30/05/2018 tarihinde başlatılmış olduğu anlaşıldığından, mahkemece verilen 25/05/2018 tarihli tensip ara kararının devamına” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin, tedbir kararının kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddine dair kararın kaldırılmasına ilişkin talep dilekçesinde ileri sürmüş oldukları hususların irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden, tedbir kararının kaldırılması talebinin usul ve yasaya aykırı olarak reddedilmiş olduğundan, istinaf incelemesinin yapılarak, yerel mahkemenin, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönelik taleplerinin reddine ilişkin kaldırılmasının kaldırılmasını talep ettiğini,
Davacı tarafından, HMK’nın 393/1. maddesi uyarınca, tedbir kararı infaz edilmeden önce, dava konusu çeklerden 580.064.00 TL bedelli çek, (davacının, bu çeke karşılık, 60.000 euro olarak yapmış olduğu, ödemeye karşılık gelen, 291.096.00 TL mahsup edilmek sureti ile 287.368.00 TL üzerinden olmak üzere) ile 110.400.00 TL bedelli çekler, müvekkilin şirket elinde olup henüz tedbir kararının müvekkile tebliğ edilmeden ve de davacı tarafından, teminat yatırılmak sureti ile tedbir kararı alınmadan, önce, 30.05.2018 tarihinde, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, 30.05.2018 tarihinde icra takibine konu edildiğini tesbit ettiğini, dava konusu çeklerden, 313.789.00 TL bedelli çekin ise müvekkilinin elinde olmayıp, müvekkil tarafından ciro edilerek, dava dışı üçüncü şahıs …Tekstil…Şti.’ne verildiğini ve bu çekin üçüncü şahıs tarafından bankaya ibraz edildiğini,
İlk derece mahkemesine sunulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talepli dilekçesinde belirtildiği gibi, huzurdaki menfi tesbit davasının, icra takibi başlamadan önce açılmış bir menfi tesbit davası olarak nitelendirilmesinin artık hukuken mümkün olmadığını, buna rağmen, davacının, müvekkilinin elinde olan iki adet çek icra takibine konulduktan sonra, teminatı ibraz ederek, ihtiyati tedbir kararını almış olmasına rağmen, davacının mahkemeden almış olduğu tedbir kararını, icra müdürlüğüne ibraz ederek, takibin durdurulmasını talep ettiğini ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini,
Dava konusu çekler, ihtiyati tedbir kararı, teminat yatırılarak infaz edilmeden önce, 30.05.2018 tarihinde icra takibine konulmuş olduğundan, İİK’nın 72/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararı geçersiz hale geldiğini,
Davacının, müvekkili ile üç yıldır çalıştığını ve gecikme yaşanması halinde %50 oranında, reklamasyon faturası düzenlendiğini ve bunun bir teamül haline geldiği iddiası da doğru olmadığını, davacının tamamen kötüniyetli olduğunu, zira davacı, dava konusu çeklerin tarihleri, 20.03.2018 ve 10.04.2018 olmasına rağmen, ödeme güçlüğü içinde olduğunu söyleyerek, (ki bu tarihlerde, mallar teslim edileli 2 ay olmuştur) çeklerin vadelerini yenileme talebinde bulunmuş ve çek vadeleri, 01.05.2018 olarak değiştirdiğini,
Davacı, vadesi yenilenen çekleri de ödeyemeyince, müvekkilinin, alacağını sürüncemede bırakmak için, ne olduğu belli olmayan, sözde bir reklamasyon faturası temin ederek, ne hikmetse, tam da müvekkiline verdiği çeklerin vadesine iki gün kala düzenlenmiş bir reklamasyon faturasını, mahkemeye sunduğunu, verdiği çeklerin vadesine iki gün kala düzenlenmiş bir reklamasyon faturasını mahkemeye sunduğunu ve tedbir kararı almayı başardığını,
Yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine dair kararın, istinaf incelemesi sonucu usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılarak, talepleri gibi ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, taraflar arasında görülen menfi tespit davası içinde verilmiş olan ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına karşı istinaf başvurusuna ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, “25/05/2018 tarihli tensip tutanağında da belirtildiği üzere işbu davanın açıldığı 21/05/2018 tarihinden önce açılan bir icra takibi de bulunmamak kaydı ile çek bedelleri toplamının takdiren %15’i oranında kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulduğundan davacılar aleyhine icra takibinin İİK’nun 72/2.maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, davalı tarafından çeklerin muhatap bankalara ibrazı halinde davalıya ödenmesinin yasaklanmasına” karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesinin kararı İİK’nın 72/2.maddesi kapsamında verilmiş bir tedbir kararı olup, üçüncü kişilerin haklarını koruyacak şekilde tedbir kararı verilmiştir. İlk derece mahkemesinin karar gerekçeleri yasal düzenlemeye uygundur.
Mahkemece teminat alınmak suretiyle davalının muhtemel zararları teminat altına alınmıştır. Diğer itiraz nedenleri esasa ilişkin olup mahkemece yargılama sürecinde değerlendirilecektir. İlk derece mahkemesince, yargılama içinde açıklığa kavuşan durumlar ışığında ara kararının gözden geçirilmesi de her zaman mümkündür.
Açıklanan bu gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06/12/2018tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.