Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1793 E. 2020/545 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1793
KARAR NO : 2020/545
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI : 2018/107E. 2018/714K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen ihya davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Kurum tarafından davalı şirkete karşı Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2014/247 E sayılı dosyası üzerinden açılan davanın derdest olduğunu, bahsi geçen davada tasfiyenin ihyası için dava açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, bu sebeple tasfiyenin yeniden ihyası yönünden tasfiye kurulu aleyhine iş bu davanın açıldığını belirterek …. San. Tic AŞ’nin tasfiyesinin yeniden ihyasına ve ek tasfiye işlemleri içini tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek, müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri/vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “Tüm dosya kapsamı itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı tasfiye halinde … Sanayi Ticaret A.Ş.’nin Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2014/207 esas sayılı dosyası yönünden takibin devam edilebilmesi için ihyasına karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfisi kapatılmak suretiyle sicilden terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret A.Ş.’nin Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2014/207 esas sayılı dosyası yönünden takibin devam edilebilmesi için ihyasına, ihya işleminden sonra tasfiye işlemlerini tamamlamak üzere tasfiye memuru … ve … tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın vekil ile takip edildiğini ve davanın kabulüne karar verilmiş olduğunu, vekâlet ücreti takdir edilmemesinin ve yargılama giderlerinin k davacı Kurum üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanı kabulü ile avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamında yapılan incelemede İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabının mevcut olduğu anlaşılmakla, söz konusu cevapta, …San. Tic. AŞ’nin tasfiyesinin sona ermiş olduğu 26.12.2013 tarihinde tescil edildiğinden kaydın kapatıldığının belirtildiği anlaşılmıştır. Yine dosyanın incelenmesinde … ve … tasfiye memuru olarak atandıkları görülmektedir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, şirketin sicil kaydının ihyasına ve ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere önceki tasfiye memurları olan … ve .. atanmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, bu kararın yargılama giderleriyle ilgili bölümüne karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.TTK’nın 547. maddesine göre “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”.Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır.Ticaret sicili müdürlükleri ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/13309 esas 2007/837 karar sayılı emsal nitelikli kararında da Ticaret Sicili Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/2926 esas 2016/3585 karar ve 04/04/2016 tarihli kararı da bu doğrultudadır. Davalı Ticaret Sicil Memurluğu bu davada yasal hasım olduğundan ve terkin edilen şirket hakkında açılmış bir dava bulunduğunu bildiğine ve buna rağmen terkin işlemini yaptığına dair bir iddia ve ispat bulunmadığından, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamamasında isabetsizlik yoktur.İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde, şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.İlk derece mahkemesince yargılama sırasında oluşturulan 23.03.2018 tarihli ara kararıyla tasfiye memurlarının davaya dahil edildikleri, kendilerine dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davada davalı taraf konumunda olmalarına rağmen ilk derece mahkemesinin karar başlığında gösterilmedikleri anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davanın tüm davalılar yönünden kabul edildiği dikkate alındığında, davalı tasfiye memurlarının yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadıkları ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olup bu husus usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. … tasfiye memuru olarak atandığı, dosya kapsamındaki belgelerden davalı şirketin tasfiyesinin sona erdiği ve en son … ile … tasfiye memurları olarak atandıkları görülmektedir. İlk derece mahkemesinin kararında da ek tasfiye işlemleri için aynı tasfiye memurlarının görevlendirildiği, gerekçeli kararın ve istinaf dilekçesinin tasfiye memurlarına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Dairemizce bu hususun maddi olarak değerlendirilmiş, davanın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve … San. AŞ’nin tasfiye memurları … karşı açılmış ve sonuçlandırılmış olması nedeniyle, tasfiye memurları karar başlığına eklenmiştir. İlk derece mahkemesince davalı tasfiye memurları hakkında yargılama giderlerine hükmedilmemiş ise de davacı vekili, tasfiye memurlarının karar başlığında yer almamasını ve haklarında yargılama giderlerine hükmedilmemesini istinaf sebebi yapmamıştır. Bu nedenle, HMK’nın 355. maddesi dikkate alınarak tasfiye memurları aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir. Ancak, harcın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, harcın tasfiye memurlarından tahsiline karar verilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine doğrultuda; 1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonuvu terkin edilen Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret A.Ş.’nin Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2014/207 esas sayılı dosyasının görülmesi, sonuçlandırılması ve infaz işlemlerinin yapılmasıyla sınırlı olmak üzere İHYASINA,2-Bu ek tasfiye işlemleri için önceki tasfiye memurları … tasfiye memuru olarak atanmalarına,3-Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının tasfiye memurlarından tahsili ile Hazine gelir kaydına, 4-Davanın niteliği gereği, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan bu davalı hakkında davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına; gerekçede açıklanan nedenlerle davlı tasfiye memurlarına yargılama gideri ve avukatlık ücreti yüklenmesine yer olmadığına,5-Kullanılmayan gider avansının, karar kesinleştiğinde iadesine,6-İstinafa aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, b-Davacı tarafından harcanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11.06.2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olmak üzere karar verildi.