Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1780 E. 2018/1324 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1780
KARAR NO : 2018/1324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/08/2018 Tarihli ara kararı
NUMARASI : 2018/748 E.
DAVANIN KONUSU: Yabancı Hakem Kararının Tenfizi
Taraflar arasında görülen tenfiz davasının dava dilekçesinde, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince reddine dair ara kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası okunup incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında Milletlerarası Ticaret Odası nezdinde bir tahkim davası ikame edildiğini, tahkim yargılaması çerçevesinde verilen 9 Mart 2018 tarihi hakem kararının, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi ile 5718 Saylı Milletlerasası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca duruşma açılmaksızın tenfizine karar verilmesini ve hüküm altına alınan alacağın tahsilini temin için İİK’nın 257. maddesi gereğince davalıların kendi yedlerinde ve üçüncü kişiler nezdinde olan menkul ve gayrimenkul malları ile her türlü hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk derece mahkemesinin 13/08/2018 tarihli tensibin 11. Bendi ile “..Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararı üzerine ihtiyati haciz verilmesi koşuları bulunmadığından talebin reddine,…” karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
İlk derece mahkemesinin kararı gerekçesiz olup aynı zamanda maddi hata içerdiğini, dosyada mübrez delillerin ve beyanların tamamıyla göz ardı edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu,
Müvekkili şirketin, davalılardan alacaklı olduğuna ilişkin kesinleşmiş ve bağlayıcı bir hakem kararı bulunduğunu, müvekkilinin alacağının rehinle ya da başka bir teminat ile de temin edilmediğini, tenfiz davası sonunda müvcekkilinin alacağının davalılardan tahsiline ilişkin riski azaltmak ve müvekkilinin alacağını güvence altına alabilmek amacıyla, İİK’nın 257 vd. Maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz talep ettiklerini, ihtiyati haczin tüm yasal koşullarının mevcut olmasına rağmen gerekçesiz tensip kararıyla verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu ret kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK’nın 257 vd maddeleri uyarınca, dava içinde ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi, tensip ara kararıyla, dosyaya ibraz edilen belgeler kapsamı itibariyle talebin reddine karar verilmiş ise de gerekçelerini karar yerinde tartışmamıştır. Hangi hukuki sebeple ve hangi maddi vakıalar gerekçe gösterilerek karar verildiği, ihtiyati haczin yasal koşullarının hangileri olup bunlardan hangilerinin gerçekleşmediği hususları kararda gösterilmemiştir.
Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nın 294/6.maddesi uyarınca, “Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır”. HMK’nın 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Somut olayda davacı, dava dilekçesine ekli olarak tenfiz istemine konu kararı ve belgelerini sunmuştur. İlk derece mahkemesince bu deliller hiç tartışılmadan ve ihtiyati haczin yasal koşulları bağlamında bu deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ortada, istinaf denetimi yapılabilecek bir gerekçeli karar bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin bu değerlendirmeyi yeniden yapması sağlanmalıdır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin gerekçeli olarak yeniden değerlendirilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu ara kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati haciz talebinin usulüne uygun şekilde yeniden değerlendirilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 15/11/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK.353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.