Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/178 E. 2018/221 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/178
KARAR NO : 2018/221
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2017
NUMARASI : 2017/982 2017/1172
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …. Tic. A.Ş. adında yeni bir şirket kurmaya karar verdiğini ve bu amaçla işlemlere başladığını, 24.02.2016 tarihinde İstanbul Ticaret Odasına kaydının yapıldığını, müvekkili şirketin potansiyel vergi numarasını da aldığını, daha sonra 25.02.2016 tarihinde İstanbul Vergi Dairesine …. sayılı işe başlama dilekçesi verdiğini, talebin reddedildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin kurulmasından vazgeçildiğini, 09.05.2017 tarihinde ….. sayılı dilekçe ile İstanbul Vergi Dairesine bildirildiğini, İstanbul Vergi Dairesince vergi açılışı işleminin yapılmadığını, müvekkili şirketin …. Vergi Dairesi tarafından vergi açılışının hiç gerçekleştirilmediğini, bunun ….’ ya da bildirilerek şirketin kayıtlarından terkinini talep ettiklerini, …. yetkilileri tarafından bu talebin yerine getirilmediğini, müvekkil şirketin ancak tasfiye sonucu terkin edebileceğini bildirdiklerini, müvekkili şirketin vergi açılışının hiç yapılmadığını, faaliyetlerine başlamadığını ve bilançosunun dahi tutulmadığını bu nedenle tasfiye işlemlerini yapamayacağını iddia ederek müvekkili şirketin …. ‘dan kaydının silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince; TTK 529. maddesinde anonim şirketlerin sona erme sebeplerinin belirlendiği, bu maddede belirtilen sebeplerden herhangi biri kapsamında şirketin sona ermesi halinde şirketin tasfiye kararı alıp tasfiyeyi gerçekleştirmesi gerektiği, davacı şirketin faaliyete geçmediği, borcu olmadığı beyan edilmişse de şirketin kuruluş aşamasında doğacak borçlarının olabileceği, bu sebeple hasımsız dava açılmak suretiyle şirketin terkininin talep edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, davacının dava açmada hukuki yararı da bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkili şirketin vergi açılışının gerçekleştirilmediğini, şirketin kuruluşundan vazgeçildiğini, bu sebeple … kayıtlarından terkinini talep ettiklerini, şirketin faaliyete başlamaması sebebiyle tasfiye işlemlerini yapamayacağını, bu sebeple dava açmakta hukuki yararın bulunduğunu, … dışında hiçbir kaydı bulunmayan şirketin tasfiyesinin gerektiğini, Ticaret defterleri dahi bulunmayan şirketin tasfiyeye girmesinin mümkün olmadığını belirterek taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE TTK’nın 335. maddesinde, ”şirket, kurucuların, kanuna uygun olarak düzenlenmiş bulunan, sermayenin tamamını ödemeyi, şartsız taahhüt ettikleri, imzalarının noterce onaylandığı, esas sözleşmede, anonim şirket kurma iradelerini açıklamalarıyla kurulur. 355.maddenin 1.fıkrası hükmü saklıdır ” düzenlemesi getirilmiştir. Aynı Yasa’nın 355/1.maddesinde ise, şirketin ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı hükme bağlanmıştır. Bu yasal düzenlemelere göre, anonim şirket TTK’nın 335. maddesi gereğince, şirket kurma iradesinin açıklanmasıyla kurulur ve ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Davacı şirketin ana sözleşmesi noterce tasdik edilmiş ve ticaret siciline tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesi’nin 02/03/2016 tarihli sayısında ilan edilmiştir. Böylece tüzel kişilik kazanmıştır. TTK’nın 529. maddesinde anonim şirketlerin sona erme sebepleri düzenlenmiştir. Davacının talebi madde kapsamında değildir. Davacı şirket, ticaret sicilinde ilan edilerek tüzel kişilik kazandığına göre TTK’nın 529. maddesi gereğince sona erdirilmesi gerekir. Doğrudan ve hasımsız olarak açılan davada şirketin tasfiyesine karar verilmesi veya şirketin ticaret sicilindeki kaydının silinmesi hukuken mümkün değildir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacının istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 08/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.