Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1774 E. 2018/1329 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1774
KARAR NO : 2018/1329
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2018
NUMARASI : 2018/840 Esas
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz istemi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen/alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında banka dekontunda bilgileri verilen iki adet aracın satışı için 40.000 TL bedelde anlaşmaya varıldığını, müvekkili tarafından davalının banka hesabına 12.01.2018 tarihinde 40.000 TL ödemede bulunulduğunu, davalı tarafça, 29.01.2018 tarihinde 17.500 TL bedelli olan… plakalı aracın noter satış sözleşmesi ile devredilmiş ise de, 22.500 TL bedelli araç devrinin gerçekleştirilmediği gibi bu bedelin müvekkiline iade edilmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı borçlunun 22.500 TL değerindeki taşınır ve taşınmaz mallarıyla 3. kişilerde hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz isteyen vekili alacağın dayanağı olan banka dekontunu ve araç satış sözleşmesini dosyaya ibraz etmiş ise de, ibraz edilen belgelerin davacı lehine belli bir borcun kayıtsız şartsız, belli bir vadede ödeneceğine ilişkin soyut borç ikrarı niteliğinde bulunmadığı, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda davalının sebepsiz zenginleştiğini ortaya koyan banka dekontu ve satış sözleşmesi doğrultusunda yaklaşık ispatın gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Talep, itirazın iptali davası sırasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Davacı, tarafların 2 adet aracın satışı konusunda anlaşmaya vardığını, karşılığında davalıya banka kanalıyla ödemede bulunulduğunu, ancak davalı tarafça 1 adet aracın satışının yapıldığını, diğer edimin yerine getirilmediğini iddia ederek bedelsiz kalan ödemenin tahsilini istemiştir.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
Dosya kapsamında bulunan 12.01.2018 tarihli banka dekontunda, davacı tarafından davalıya 40.000 TL ödemede bulunulduğu, açıklama kısmında “…, .. plakalı araç bedeli” yazılı olduğu görülmüş, 29.01.2018 tarihli noter satış sözleşmesinde ise, davalı tarafça davacıya … plakalı aracın 17.500 TL bedelle satış ve devrinin yapılmış olduğu ve dosyaya henüz davalı tarafça cevap verilmediği anlaşılmıştır.
O halde, alacaklıya geçici hukuki koruma sağlayan ihtiyati haczin bu özelliğinin yanısıra tarafların hak ve menfaatleri gözetildiğinde, dosyanın bulunduğu aşama ve kapsamı itibariyle somut olayda alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığı gibi, koşulları gerçekleştiğinde yargılamanın ilerleyen aşamalarında talep halinde ihtiyati haczin ilk derece mahkemesince yeniden değerlendirilebileceğinden ilk derece mahkemesinin bu aşamada ihtiyati haciz talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: İİK 265/son ve HMK 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.