Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1773 E. 2020/548 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1773
KARAR NO : 2020/548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2018
NUMARASI : 2017/755E.- 2018/721K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı bankanın birlikte çalıştığını ve müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, buna mukabil çekleri bankaya teslim ettiğini ve borcuna karşılık bu çeklerin takas edildiğini, 30.01.2017 tarihinde borçlu ….. Ltd. Şti. tarafından müvekkili emrine 35.000,00 TL tutarında çek düzenlendiğini, bu çekin de daha öncekiler gibi müvekkilinin bankadan kullandığı kredi borcuna karşılık takas edilmesi için müvekkilinin bankaya teslim ettiğini, çek üzerinde bulunan imza ile diğer çeklerin üzerinde bulunan imzalar arasında tutarsızlık bulunduğundan çekin ödenmeyeceği ayrıca 32.046,30 TL borçlu olduğu bilgisinin müvekkiline 03.07.2017 tarihinde ihtarnameyle bildirildiğini, müvekkilinin söz konusu çeki zaten süresi içinde ibraz ettiğini, ancak davalı banka çekin karşılığının olmadığını 6 ay sonra bildirerek söz konusu çeke bağlı müracaat hakkını ortadan kaldırdığını, müvekkilinin bu çek sebebi ile ticari itibarının zedelendiğini, bankalardaki kredi notunun düştüğünü ve kredi kullanmasının kısıtlandığını belirterek, haksız olarak bedeli ödenmeyen çekin bedelinin ödenmesine, müvekkilinin bu sebeple uğradığı maddi zararın giderilmesine, 50,000 TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Diyarbakır Şubesi’ne ait 35.000 TL bedelli dava konusu çekin tahsilinde davacı …San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ nin müvekkil bankaya olan borçlarından mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile müvekkil bankaya tevdi edildiğini, çek keşidecisi olan dava dışı şirketin 30/01/2017 tarihinde dava dışı …. Bankası Diyarbakır Şube Müdürlüğüne, dava konusu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin beyanın bulunduğunu, çekin meşru hamili olan müvekkil tarafından Takas Merkezi’ ne ibrazın süresi içerisinde yapıldığını, muhatap olan …’ın “keşideci imzasının uymaması nedeniyle işlem görmemesi şeklindeki talimatı”na istinaden, müvekkil bankanın işlem yapmadığını, bu duruma ilişkin şerhin çekin arka yüzüne 30/01/2017 tarihi itibariyle işlendiğini, basiretli bir tacir olarak davacı tarafın çekin ödenmediğini 6 ay sonra öğrenmiş olduğu iddiasının doğru olmadığını, çekin meşru olmayan sebeplerle ödenmemiş olması gibi iddiaların vekaleten işlem yapan müvekkil bankaya değil, bu konuda karar vermeye yetkili olan çek hesabının bulunduğu bankaya yöneltilmesi gerektiğini, davacı şirketin 20/07/2017 tarihinde ibraname düzenlemek suretiyle müvekkili bankayı ibra ettiğini belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “…TTK.nun 814.maddesinde hamilin cirantalara düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu, başvurma hakkının ibraz süresinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrayacağının hüküm altına alındığı, 30/01/2017 keşide tarihli dava konusu çekin 30/07/2017 tarihi itibariyle TTK.nun 814.maddesi uyarınca zamanaşımına uğrayacağı, 20/07/2017 tarihinde davacı firma tarafından davalı bankaya sunulan yazılı taahhütname ile ‘…krediler nedeniyle bankanıza ciro ve teslim edilen aşağıda dökümü yapılmış bulunan çeklerin ve iş bu çeklerle ilgili takipsizlik sebebiyle çeklerin kambiyo senedi vasfını yitirmesi ve borçlularına müracaat hakkının zayi olması gerek borçluları ve gerekse ara cirantaları aleyhine icra takibi yapılamaması, yapılmış olanlar hakkında icra takibine devam edilmemesi, bu takipsizlik sebebiyle çeklerin zamanaşımına uğraması ve borçlulara müracaat hakkının zayi olması halinde bankadan herhangi bir hak talebinde bulunmayacağını, bankayı şimdiden ibra ettiklerini beyan ve kabul ettiklerini …’ bildirdikleri, davalı banka tarafından 03/07/2017 tarihli ihtarname ile kredi borcunun kat edildiği, kat ihtarnamesi ile davacının borç miktarını öğrendiği, buna rağmen 20/07/2017 tarihli yazılı ibranameyi vermiş olduğu, davacının bankaya olan borcunu 03/07/2017 tarihli ihtarname ile öğrendiği tarih itibariyle dava konusu edilen çekin zamanaşımına uğramadığı, çek bedeli veya bankaya olan borç ödenerek çekin iade alınması yoluna gidilmediği, çekin bankada kalmasına davacının sebebiyet verdiği, 20/07/2017 tarihli taahhütnamesi ile de davalı bankayı ibra etmiş olduğu anlaşıldığından; davacının ispat edilemeyen maddi ve manevi tazminat talebinin reddine…” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF BAŞVURU NEDENLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, somut olayda ilk derece mahkemesince Banka’nın kusurunun olup olmadığının araştırılmadığını, bilirkişi raporuna karşı sundukları ıtirazlarının değerlendirilmediğini, Davalı tarafından yapılan hesap kat işleminin usulsüz ve hukuka aykırı olarak yapıldığını, Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda her ne kadar ihtarname ve ibraname tarihleri esas alınarak altı aylık süre dolmadan çekin karşılıksız çıktığının öğrenildiği ifade edilmiş olsa da bu durumu kanıtlayan bir belge bulunmadığını, Çekin teslim edildiğine ilişkin teslim belgesinin bulunup bulunmadığı, ibranamedeki tarihin sonradan doldurulup doldurulmadığı, baskı altında, hatasından faydalanılarak imzalatılan ibranamenin geçerli olup olmayacağı hususları incelenmeden karar verildiğini,İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı çek lehdarının kredi sözleşmesi kapsamındaki borcuna istinaden temlik cirosu ile çeki devralan davalı hamil bankanın çeki süresinde ibraz etmediği, ayrıca bildirim yükümlülüğüne aykırı davranarak çeke ilişkin müracaat haklarını ortadan kaldırdığı bu sebeple çek bedelinin davacı tarafça mükerrer şekilde ödenmesine sebebiyet verdiği iddialarına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; davalı bankanın, dava konusu çeki temlik cirosu yoluyla davacıdan devralarak hamil olduğu, davalı tarafından dava konusu çekin takas odasına elektronik ortamda süresi içerisinde ibraz edildiği, davalının bu şekilde elektronik takas sistemi ile çeki dava dışı muhatap bankaya ibraz ettiği, dava dışı keşidecinin çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin men talimatının muhatap banka tarafından davalı çek hamili bankaya bildirildiği, davalı çek hamili banka tarafından çekin arka yüzüne bu hususun muhatap bankaya vekaleten yazıldığı, çeki ibraz etmiş olma koşullarının oluştuğu ve davacının üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan, davalı bankaca, kredi ilişkisi kapsamındaki borcun ödenmemesi nedeniyle 03.07.2017 tarihinde hesabı kat ettiği ve davacı tarafa 20.07.2017 tarihli taahhütnameyi göndermiş olduğu, bu tarihler itibariyle ve dava tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından hamilin müracaat haklarını kullanabileceği kabul edilmekle, davalı bankanın sadece hamil sıfatının bulunduğu, çek üzerine ödemeden men talimatını muhatap bankaya vekaleten şerh düştüğü, bu şerhin ibraz niteliğinde olduğu ve müracaat haklarının korunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı bankanın kusuru nedeniyle davacının zarara uğradığından söz edilemez. Davacı, 20.07.2017 tarihli belge ile davalı bankayı ibra etmiştir. Davacı vekili sözkonusu ibranamenin davacı asilin iradesinin fesada uğramış olması sebebi ile iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. İradenin sakatlanmış olduğu her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. İradenin fesada uğradığının öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Davacı baskı ve hatanın etkisiyle ibranameyi imzaladığını iddia etmiş olsa da davalı banka çalışanlarının ne gibi somut eylemlerle davacının iradesinin sakatlanmasına sebebiyet verdikleri somut delillerle ortaya konulmamıştır. Yine davacı tarafından ibranamenin üzerinde yazılı tarihten başka bir tarihte imzalanmış olduğu iddiası davacı tarafından daha önceden ileri sürülmemekle yargılama konusu edilmemekle bu şekildeki iddianın ilk defa istinafta ileri sürülmesi de mümkün değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11/06/2020