Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1757 E. 2020/270 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1757
KARAR NO : 2020/270
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2018
NUMARASI: 2017/419E. – 2018/584K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı Davalı … istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Bankası A.Ş.’ nin Sultançiftliği Şubesinden 21.08.2009 tarihinde Toplam faizi ve masrafları ile birlikte kredi olarak 411,949,06 TL kredi aldığını, müvekkilinden hiçbir gerekçesi olmayan dosya masrafı vb. adı altında kesintiler yapıldığını, banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas nolu dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile takibinin kaldığı yerden devamına ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacının gıda sekteründe faaliyet gösteren şirketine finansman desteği için kullandığı kredi kapsamında kendisinden alınan komisyon ücretinin iadesini talep ettiğini, davacının tüketici olmadığı halde tüketici olduğu iddasıyla iş bu davayı açmış olduğundan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, ödeme planında davacıya kullandırılan kredi miktarının, toplam borç tutarının, aylık kâr oranının, toplam kârının, toplam vergi, masraf ve komisyon tutarı ile kredi geri ödeme taksit tutarlarının açıkça yazılı olduğunu, TTK’nın “Ücret isteme hakkı” başlıklı 20. maddesi gereği Bankaların verdiği her hizmet için bu hükme göre yukarıda belirtildiği şekilde ücret/masraf alma hakkına sahip olduğunu, TCMB’nin gerek kredi kullandırım şartlarını, gerekse de masrafların niteliklerini ve sınırlarını tamamen kredi veren banka ile müşterisinin insiyatifine bıraktığını, müvekkilinin bir katılım bankası olduğunu ve kredi kullandırırken müşteriye doğrudan nakit ödeme yapmadığını, ödemeyi fatura karşılığında ve kredi müşterisinin işletmesi veya kendisi için ihtiyaç duyduğu malı satan satıcıya yaptığını, ödemeyi yaptıktan sonra üzerine kâr paylarını ekleyerek oluşan işlem tutarında müşteriyi borçlandırdığını belirterek, açılan davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava fazladan alınan masrafın iadesine yönelik olup, yaptırılan bilirkişi incelemesinde çekilen kredinin taksitli ticari kredi olduğu, bu nedenle de davaya konu edilen masrafların ticari nitelikte kredi kapsamında tahsil edilmiş masraf ve ücretler olduğu ve TTK, TBK, Bankacılık kanuna, Merkez Bankası tebliğine bankacılık teamüllerine UYGUN OLDUĞU anlaşıldığından haksız şart teşkil etmediği görüldüğünden iadesi gereken alacağın olmadığı anlaşıldığından…” davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 512,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı banka vekili tarafından, vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu tutarın 18.750 TL olup, bu tutar üzerinden müvekkili banka lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 512,31 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, esasında 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca dava konusu 18.750,00 TL üzerinden vekalet ücreti hesaplanarak müvekkil banka lehine 2.250,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının davalı bankadan kullandığı ticari kredi nedeniyle davalı bankanın dosya masrafı vb. adı altında haksız tahsil ettiği iddia edilen kesintilerin iadesi amacıyla açılan alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı banka vekili tarafından, yasal süresi içinde, hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının davasının reddine ve Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplanan 512,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine karar verilmiştir. Avukatlık ücret tarifesi genel hükümleri madde 13/1 hükmü gereğince, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirebiliyor ise avukatlık ücreti davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerinin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Eldeki dava davacı tarafından davalı bankaca genel kredi sözleşmesi uyarınca kendisinden dosya masrafı adı altında kesilen 18.750,00 TL’nin ödenmesine ilişkindir. Yani yukarıda belirtildiği şekilde davanın konusu para alacağıdır. Para alacağına ilişkin davalarda avukatlık vekalet ücretinin bu değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. 2018 yılı avukatlık ücret tarifesinin 3. Kısmına göre davanın esastan reddedilmiş olması dikkate alınarak dava değeri üzerinden %12 vekalet ücreti hesaplanması gerekir. Dava değeri 18.750, 00 TL olduğuna göre davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgıya düşülerek 512,31 TL’ye hükmedilmesi yerinde olmamış, kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.Diğer taraftan, karar başlığında hem banka tüzel kişiliğinin hem de şubenin davalı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde şube davalı olarak gösterilmiş ise de şubenin Banka tüzel kişiliğine izafeten davalı olarak gösterildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, karar başlığında birden fazla davalı varmış gibi şubenin de gösterilmesi usule aykırı olduğundan, HMK’nın 33,355. Maddeleri uyarınca kararın resen düzeltilmesi, şubenin karar başlığından çıkarılması gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının yargılama giderleri ve başlık yönünden düzeltilmek üzere, kararın kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti ve karar başlığı yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 54,40 TL harcın, peşin alınan 320,21 TL harçtan mahsubu ile artan 265,81 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,5-Sarf edilmeyen gider avanslarının, talep halinde taraflara iadesine,7-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,8-Davalı tarafından istinaf aşamasında harcanan 98,10 TL başvuru harcı gideri ve ve 45,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere, toplam 143,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 9-Artan gider avanslarının, yatıran tarafa iadesine, 10-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.