Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1754 E. 2018/1215 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1754
KARAR NO : 2018/1215
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2018
NUMARASI : 2018/739 E.sayılı dosyasından verilen ara kararı.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit- İhtiyati Tedbir
Taraflar arasında görülen menfi tespit davası içinde, davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararına karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin …Parsel de adına kayıtlı olan taşınmazın olay tarihinde 6.000.000-TL değerinde olduğunu, müvekkilinin ölmeden önce bu taşınmazı satıp çocuklarına paylaştırmak istediğini, taşınmazın satılacağını öğrenen dava dışı …. A.Ş. yetkililerinin akıl zayıflığını da kullanarak müvekkilini dolandırıldığını, taşınmazı almak için pazarlık yaptıklarını ve 06/01/2011 tarihinde Büyükçekmece Tapu Müdürlüğüne gidildiğini ,…Bankası çalışanı olan …ı, … A.Ş’nin taşınmazı banka kredisi ile alacağını ve taşınmaza ipotek konulduktan sonra tapu bedeli olan 6.000.000-TL’nin müvekkili hesabına yatıralacağının bildirildiğini, devir sırasında müvekkiline banka ipoteğine dair bir takım belgelere imza attırıldığını, ödenecek miktarın bir süre beklenildikten sonra hala yatırılmaması üzerine müvekkilinin bankayla görüşmeye gittiğini, paranın tapu devriyle …Bankası tarafından ödeneceğini, ancak firma yetkililerinin yurtdışında olduklarını söylediklerini, 02.01.2011 tarihinde şirket yetkililerince müvekkilinin tekrar tapuya çağırıldığını, 6.000.000-TL bedelli tapunun gerçek değerinin çok çok altında 336.000-TL’ye …A.Ş. ipotekle devredildiğini, tapuda görünen bu satış bedelinin de müvekkiline ödenmediğini, müvekkili ve yakınlarının tekrar bankaya gitmesi üzerine banka çalışanlarınca firmanın hiçbir şekilde problemi olmadığını, paranın kesin olarak ödeneceğinin, miktarın yüksek olması nedeniyle dosyanın Ankara’daki Genel Müdürlüğe gönderildiğini, gelmesinin uzun süreceğini söylediklerini, uzun süre sonra müvekkilinin yakınları olayı öğrenmek için bankaya gittiklerinde yapılan işlemin tapu satışı olmadığını, tapunun …. A.Ş.’nin Bankadan kullandığı kredilere yanlışlıkla teminat alındığını ve müvekkilin bu borca kefil olduğunu öğrendiklerini, Büyükçekmece … Noterliğinden …yevmiye numaralı ihtar göndererek kefaletin sona erdirilmesini istediğini, bankanın noter aracılığıyla verdiği cevapta müvekkilinin gerçekte taşınmazı satmak isteyen ….’den Tapu Sicil Müdürlüğünde … A.Ş.’nin kullanacağı krediler için tapuya 30.000.000-TL değerinde ipotek konulduğu gibi, şirketin 10.000.000-TL ve 5.000.000 EURO bedelli kredilerine …’nin kefil olduğunu, yine …i’nin kefil olduğu sonradan doldurulmuş 14.000.000-TL bedelli 4 adet senet alındığının bildirildiğini, müvekkilinin dolandırıldığı anlaşılınca oğlu ve eşi tarafından Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/201 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkilinin dolandırılarak 6.000.000-TL değerindeki tapusunun elinden alındığını, aleyhinde icra takiplerinin başlatıldığını, takipler neticesinde müvekkilinin diğer gayrimenkullerine haciz konduğunu, evlerindeki eşyaların dahi haczedildiğini,müvekkilinin 70 yaşında olduğunu ve unutkanlığı sebebiyle mahkeme kararıyla kendisine vasi atandığını, hastaneden alınan rapora göre kelime bulma güçlüğü yaşadığını, soyut düşünme ve hesaplama yetilerinin bozuk olduğunu, planlama yetisinin bozuk olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin vefat eden eşinden bağlanan 900-TL maaşla geçimini sağladığını, mahkeme harcını yatırabilecek hiçbir maddi gücünün olmadığını, bu nedenlerle adli yardım talep ettiklerini belirterek, dava konusu taşınmaz üzerine cebri icra yoluyla satışının engellenmesi için tedbir konulmasına, ayrıca davalı tarafından müvekkilinden haksız olarak alınan genel kredi sözleşmesi ve senetlerdeki imzalardan dolayı müvekkilinin … Bankası Kadıköy Şubesine borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, genel kredi sözleşmesi ve 3.500.000-TL bedelli 4 adet senetteki müvekkilinin kefaletinin iptaline, işbu senetlere dayalı olarak müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin müvekkili yönünden iptaline, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2012/13820 Esas sayılı takibin müvekkil yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi 10/08/2018 tarihli ara kararında; davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü diğer talebi ise taşınmaz tapu kaydına tedbir konulması talebi olup, 6100 sayılı Yasa’nın 389 ve devam maddeleri gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut durumda, dava dilekçesi ekinde hiçbir belge sunulmadığı, bu hali ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacının adli yardım talebi ve takiplerin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine; taşınmaz tapu kaydına tedbir konulması talebinin ceza dosyası ve Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının gelmesinden sonra, talep halinde yeniden değerlendirilmesine karar verildi anlaşılmaktadır.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle ;
Tapu iptal ve tescil talebine ilişkin dava açıldığını, müvekkilinin Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/442E, Sayılı dosyasından yasal danışman atandığını, müvekkilinin, dava dışı alıcı … A.Ş. yetkilileri tarafından dolandırıldığını, ailesinden miras kalan değerli taşınmazın bedelsiz şekilde elinden alındığı gibi, bankacılık usul ve yasalarına aykırı şekilde yapılan işlemler nedeniyle hiç tanımadığı bir firmanın 15.000.000 EURO bedelli genel kredi borcu ile 14.000.000 TL bedelli 4 adet senedine kefil yapıldığını,
Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi 2013/201 E. sayılı dosyasında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davasının devam ettiğini, müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas ve İstanbul….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilin ailesinden miras kalan tüm malvarlığına haciz konulduğunu, tedbir talebine ilişkin yaklaşık ispat şartı yerine getirilmiş olup usulsüz işlemler nedeniyle borçlandırılan yetmiş yaşındaki müvekkili hakkında başlatılan takipler nedeniyle taşınmazlarının satılması halinde telafisi imkansız zararlara uğrayacağı açık olduğundan, ilk derece mahkemesince verilen icra takiplerinin durdurulması talebinin reddine dair kararın kaldırılmasını, icra takiplerinin dava sonuçlanıncaya dek durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tedbir taleplerinden sadece icra takiplerinin durdurulması talebinin reddine dair kararı istinaf konusu yapmıştır. Davcının, icra takiplerinin durdurulması yönündeki talebi İİK’nın 72.maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. İlk derece mahkemesinin bu konuda ortaya koyduğu hukuki gerekçe isabetlidir.
Tedbiren durdurulması istenen takiplerin, menfi tespit davasından önce açılmış olmasına, İİK’nın 72/3.maddesindeki düzenlemeye göre, ilk derece mahkemesinin kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.