Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1729 E. 2018/1224 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1729
KARAR NO : 2018/1224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2018
NUMARASI : 2018/796
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen istirdat davasında, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gelen dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takibe bağlı olarak çıkalan Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyada müvekkili şirkete gelinen hacizde haczin durdurulması hakkında verilen karara rağmen ve cebri icra baskısı altında ödenen 223.000,00 TL’nin ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadına ve alacaklı-davalı tarafça yapılan haksız haciz neticesinde müvekkili şirketin uğradığı manevi zarar için davalı aleyhine 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız haczin gerçekleştildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş,
Ayrıca müvekkilinin davalı şirketten haksız olarak ödenen bedel kadar belirli ve likit bir alacağı söz konusu olduğunu, alacaklının kötüniyeti ve müvekkilin ihtirazi kayıtla ödeme yaptığı konkordato kararına ve haciz durdurma kararına rağmen bu bedelin cebri icra baskısı altında ödendiğini ve müvekkili şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedel kadar müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğu ve müvekkili şirket için işbu alacağı tahsil edebilmek ve alacağını korumak amacıyla huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar müvekkil şirket tarafından 223.000,00 TL bedel tutarında davalının hak ve alacaklarına ve 3. kişilerdeki alacaklarına teminatsız veya mahkeme tarafından belirlenecek teminat tutarında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk derece mahkemesi 11/09/2018 tarihli kararında, davacının ihtiyati tedbir talebinin tensip zaptının 12.maddesi gereğince reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası nedeniyle müvekkilinin davalı şirketten haksız olarak ödenen bedel kadar belirli ve likit bir alacağı söz konusu olduğunu, alacaklının kötüniyeti ve müvekkilin itirazi kayıtla ödeme yaptığı konkordato kararına ve haciz durdurma kararına rağmen bu bedelin cebri icra baskısı altında ödendiğini ve müvekkili şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedel kadar müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğu ve müvekkili şirket için işbu alacağı tahsil edebilmek ve alacağını korumak amacıyla huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar müvekkil şirket tarafından 223.000,00 TL bedel tutarında davalının hak ve alacaklarına ve 3. kişilerdeki alacaklarına teminatsız veya mahkeme tarafından belirlenecek teminat tutarında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu ret kararının kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
İlk derece mahkemesi, dosyaya ibraz edilen belgeler kapsamı itibariyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de gerekçelerini karar yerinde tartışmamıştır. Tensip zaptının 12. maddesi gereği ihtiyati tedbir talebi konusunda ret kararı vermiş, ancak hangi hukuki sebeple karar verildiği gösterilmeden gerekçesiz olarak ret kararı verilmiştir.
Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nın 294/6.maddesi uyarınca, “Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır”. HMK’nın 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.a.6.maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tedbir talebinin gerekçeli olarak ve dosyanın geldiği aşama dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir talebinin gerekçeli olarak ve dava dosyasının geldiği aşama dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi için, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca, 01/11/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.