Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1723 E. 2020/179 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1723
KARAR NO: 2020/179
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI: 2016/595E. 2018/828K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında gerçekleşmiş olan ticari ilişki neticesinde müvekkili şirket tarafından 06.08.2015 tarihli 190712 seri nolu 9,525,00 USD bedelli fatura düzenlenmiş olduğunu, 2.000,00, USD’nin davalı yanca ödendiğini, bakiye 9,525,00 USD’nin davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, akabinde takip bedeli olan 7.525,00 USD’nin haricen müvekkili şirket hesabına yatırıldığını, ancak faize ve masraflara itiraz etmek suretiyle icra takibinin durdurulduğunu, Büyükçekmece’nin, ticari davalar yönünden İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerinin yargı yetki çevresinde bulunduğunu, nedenle davalının yetkisizlik itirazının reddi gerektiğini, davalının fatura bedeline ilişkin kısmi ödeme yapmış olduğundan kalan kısım yönünden temerrüt oluştuğunu, dolayısıyla ihtarnamenin tebliğ edilememiş olmasının önem arz etmediğini belirterek, Büyükçekme …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun haksız itirazı nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili şirketin adresinin ve ticaret merkezinin Esenyurt ilçesi sınırları dahilinde olduğunu, dolayısıyla Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takip konusu borcun ödenmiş olduğundan davada, dava şartlarından olan hukuki yarar bulunmadığını, borcun ödenmesi konusunda keşide edilen ihtarın hüküm ifade edebilmesi için tebliğinin şart olduğunu, icra dosyasına sunulan ihtarın müvekkili şirkete tebliğ edilemediğinin açıkca görüldüğünü, davacı tarafın ihtarında tebliğden itibaren 7 gün ödeme süresi verdiği halde, ihtarnamenin tebliğ edilememiş olması nedeniyle temerrüt oluşmadığını, ilamsız icra takibinin ihtar niteliği ve ödeme emrinin ekinde gönderilen Noter ihtarındaki 7 günlük süre dikkate alınarak, temerrüt oluşmadan, davacı alacağının, davacının hesabına ödenmek suretiyle borcun kapatıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa, cari hesaba istinaden 2.000 USD ödeme yapıldığını belirterek, yetki itirazının kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmesini, dava açılmadan ve temerrüt gerçekleşmeden, borcun yasal süre için de ödenmiş olması nedeniyle, açılmasında hukuki yarar bulunmayan davanın, dava şartlarının yokluğu nedeniyle reddine, dava açmakla kötü niyetli olduğu aşikar olan davacının, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takipte, asıl alacak ödenmiş olmakla birlikte asıl alacağa bağlı feri haklar yönünden, vaki itiraz nedeni ile takibe devam edilemeyeceğinden, davacının itirazın iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Diğer yandan, davacı tarafından davalıya ihtarname keşide edildiği ve bu ihtarname için masraf yapıldığı takip dosyasında bulunan belgeler ile sabit olmakla, ihtarnamenin tebliğ edilememiş olması, yapılan masrafların talep edilmesine engel değildir. Bu nedenlerle, yukarıda açıklandığı üzere fer’i alacaklar yönünden, hesap yaptırılmayıp bu kalem taleplere ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ile yetinilmesi ve bu yöndeki taleplerin icra dairesince yapılacak kapak hesabında infazda nazara alınması gerektiğinden, itiraza uğrayan ve dava konusu edilen kısım yönünden davanın kabulüne…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki itirazının iptaline, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücreti yönünden ve 145,30 TL ihtar masrafı üzerinden takibin devamına, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücreti şeklindeki fer’i taleplere ilişkin hesaplamaların kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabı ile yerine getirilmesine, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında hesaplanan 29,06 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin kararın miktar itibarı ile kesin olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yolunu kapatmasının hukuka aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesinin dosya asıl alacağının davadan önce ödendiğini ve davacı tarafından bu konuda bir talepte bulunulmadığını dikkate almadığını, ilk derece mahkemenin verdiği karara göre, icra dosyasındaki alacak miktarları hesaplanacak olursa; 22.119,05 TL üzerinden takip yapıldığını, bu miktar üzerinden %9,10 tahsil harcı = 2.012,83 TL, %12 Avukatlık Ücreti= 2.654,28 TL, İhtar Masrafı =145,30 TL ve Peşin harç ile başvurma harcı ve masraf olarak= 151,80 TL olmak üzere, itirazın iptaline karar verdiği toplam tutar =4.964,21 TL olduğunu, bu miktar 2018 yılı istinaf alt sınırı olan 3.560 TL’nin çok üzerinde olduğunun görüldüğünü, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yolunun açık olduğunu, Müvekkili şirketin adresinin ve ticaret merkezinin Esenyurt ilçesi sınırları dahilinde olduğunu, Esenyurt ilçesi’nin Büyükçekmece Adliyesi Yargı sınırları içinde kaldığının, Büyükçekmece Adliyesi yargı sınırları içinde kalan ticarî davalarda, Bakırköy Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunun, ayrıca para borçlarının götürülecek borçlardan olması nedeniyle alacaklı şirketin ikametgahı mahkemesinde davanın açılabileceğinin biran için kabulü etse dahi, davacı-alacaklı şirketin adresinin Kadıköy sınırları içinde kaldığını, bu durumda İstanbul Anadolu Adliyesi Ticaret Mahkemelerinin yetkili olacağının dikkate alınması gerektiğini, İlk derece mahkemesi, miktarı az da olsa icra inkar tazminatına hükmettiğini, icra dosyasına yaptıkları itirazda, borçlarının olmadığı yönünde kötü niyeti ifade edebilecek bir itirazları bulunmadığını, ihtarın tebliğ edilememiş olması nedeniyle temerrüt oluşmadığını, ilamsız icra takibinin ihtar niteliği ve ödeme emrinin ekinde gönderilen Noter ihtarındaki 7 günlük süre dikkate alınarak, temerrüt oluşmadan, borcun ödenmiş olduğunu, İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar takip talebinde 7.525,00 USD fatura bedeli esas alacak olarak gösterilmiş olsa da icra takibi başlatıldıktan sonra fakat eldeki itirazı iptali davası açılmadan önce söz konusu asıl alacak ödenmiş olmakla, eldeki davanın konusunu icra takibinde yer alan feri alacaklar oluşturmaktadır. Bu feri alacaklara icra harç ve masrafları ve icra vekalet ücreti dahil olacağından dava değeri itibariyle kesinlik sınırının üzerinde olduğundan ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar istinafa tabidir. Dava konusunu takipten sonra fakat dava açılmadan önce ödenmiş bulunan asıl alacağın dışında, takibe konu edilmiş asıl alacağın ferisi niteliğindeki alacak kalemleri oluşturmakla, davacının eldeki itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, takibin başlatıldığı yer itibariyle ticari davalar yönünden İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazı reddedilmiştir. Davacının istemi para alacağı olduğuna göre TBK’nın 89. maddesi gereğince, para borcu, alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Davacı şirketin adresi Etiler/Beşiktaş olup, borcun ifa edileceği yer itibariyle yetkili mahkeme ve icra dairesi İstanbul Çağlayan Mahkemesi ve icra dairesi olduğundan, ilk derece mahkemesi işin esasına girerek inceleme yapmaya yetkilidir. Bu sebeple bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.Her ne kadar davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ödeme emri gönderilmeden önce müvekkiline ihtarname tebliğ edilmediğinden bahisle kararın kaldırılmasını talep etmiş olsa da icra dosyasının incelenmesinde, Beşiktaş … Noterliğince düzenlenen 24.02.2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmasa da ihtarnamenin ödeme emrinin dayanağı bir belge olmadığı, ancak ihtarname tebliğ edilmesinin borçlunun temerrüte düştüğü tarihin tespit edilmesi açısından önemli olduğu, somut olayda ihtarnamenin tebliğ edilmiş olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapılamadığından, temerrüt tarihinin takip tarihi itibariyle başlayacağı anlaşılmakla, davalının bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir. Alacağın tahsili amacıyla çekilen ihtarname giderinin talep edilmiş ve hüküm altına alınmış olmasında da yasaya ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Faturaya dayalı alacak likit olup, davalı itirazı ile takibin durduğu anlaşılmakla, davalı aleyhine, hüküm altına alınan ihtarname gideri üzerinden inkar tazminatına hükmedilmesi yasaya uygun olup, aksi yöndeki davalı vekili istinafı da yerinde görülmemiştir. Bahsi geçen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğundan, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 20.02.2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.