Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1715 E. 2020/100 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1715
KARAR NO : 2020/100
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI : 2016/1016E. 2018/795K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, dava dışı distribütör ve davalı arasında 01/12/2014 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davalının sözleşme adresinde yazılı işyerinde müvekkili şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerini düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde satmayı ve bulundurmayı taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin ve dava dışı bayi/distribütörün edimsel yükümlülüklerini yerine getirmiş olduklarını, ancak Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/17 D. İş sayılı dosyası ile işletmenin kapalı olduğunun tespit ve rapor edildiğini, sözleşmenin 12. maddesi uyarınca müvekkili şirket tarafından davalının işyerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere 45.600,00 TL ödendiğini, davalının işletmeyi kapattığı sabit olduğundan sözleşmenin 21. maddesi uyarınca cezai şartın talep edilebileceğini, Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/17 D. İş sayılı delil tespiti yargılama giderlerinin de asıl davanın yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğini, İstanbul …. icra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla katkı bedeli iadesi, sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve delil tespit masraflarının ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek, davalı borçlunun İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri, harç ve ücreti vekaietin davalıya yükletifmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belediyenin alkollü içecek satış yasağı kararına bağlı olarak idarenin tasarrufu ile müvekkili tarafından işletilen … isletmenin kapatıldığını, içki satış ruhsatları iptal edildiğinden müvekkili açısından ifa imkansızlığı oluştuğunu, genel işlem koşulu niteliğindeki cezai şart talebinin geçersiz olduğunu, müvekkili işletmenin kapatıldığı tarihe kadar olan dönemde satın aldığı bira bedellerinin ödendiğini, katkı payı bedelinin ise dava-dışı … San. Tic.ve Ltd. Şti. tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından da dava-dışı ….Ltd. Şirketi adına fatura düzenlendiğini, davacı tarafın, kendi markasını taşıyan bira ürünlerinin satışını arttırmak amacıyla dava- dışı ….Ltd.Şti. aracılığı ile müvekkilinin işletmesine destek verdiğini, müvekkilinin de karşılığında başkaca marka bira satmadığını ve sadece davacı ürünlerini satın alarak davacı tarafa katkı sağladığını, müvekkili aleyhine açılan haksız ve dayanaksız olduğunu belirtere, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Beylikdüzü Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün 09/03/2018 tarih ve 50981471-622.01.-E676535 sayılı dosyaya sunulu yazı ve eklerinde özetle; ‘dava konusu yerin pavyon olarak işletildiği, bina yönetiminden muvafakatname alınarak 7 gün içinde ruhsat ve denetim müdürlüğüne sunulması gerektiği, aksi takdirde işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edileceğinin belirtildiği, davalı tarafça kat malikleri kurulundan herhangi bir izin almadığından ruhsatın iptal edildiği’ ve ayrıca davalı tarafça kat malikleri kuruluna başvuru yapıldığı ve kurul tarafından talebin reddediliğine ilişkin herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşıldığından sözleşmenin davalının kusuru sebebiyle feshedildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafın yapmış olduğu satış miktarı 4.038,28 litre olup bu oran toplam taahhüt edilen miktara oranlandığında davalının sözleşmedeki yükümlülüğünü %8,97 oranında yerine getirdiği kabul edilmiştir. Bu oranın davalıya ödenen katkı bedeline oranlandığında 4.038,28 TL katkı bedelinin hak edildiği, bakiye 40.961,72-TL’lik katkı bedeline hak edilmediği kabul edilmiştir.Davacının, Sözleşmede belirlenen 18.000,00 USD tutarındaki cezai şartı dava tarihinden itibaren işleyecek TCMB nın açıkladığı 1 yıllık USD mevduata fiilen uygulanan faiz oranlarını aşmamak kaydı üzere faizi ile birlikte talep edebileceği, Yargıtay kararları değerlendirildiğinde taraflarca kararlaştırılan cezai şart miktarının fahiş olmadığı kanaati hasıl olmuştur.Delil tespiti giderleri ancak uyuşmazlığın esası hakkında açılan asıl davada yargılama gideri olarak dikkate alınabilir.Alacak likit olmadığından ve bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat talebi kabul edilmemiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının davasının sübut bulduğu ve alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle hükme esas alınmış…” olduğu gerekçesiyle, “Davanın kısmen kabulüne,1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile,a-Cezai şart alacağı bakımından itirazın kısmen iptali ile takibin 18.000,00USD asıl alacak ve 110,47USD işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren TCMB’nin açıkladığı bir yıllık USD mevduatı fiilen uygulanan faiz oranı işletilmesine ( fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden TL karşılığı),b-Katkı bedeli alacağı bakımından itirazın kısmen iptali nedeniyle takibin 41.506,97TL asıl alacak ve 382,09TL işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağı takip talebinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, c-Delil tesipiti bakımından takibin 680,00TL asıl alacak ve 5,37TL işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,d-İhtarname masrafı bakımından takibin 163,50TL asıl alacak ve 1,29TL işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,2-Alacak likit olmadığından ve bilirkişi raporu ile değerlendirildiğinde davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin REDDİNE”, karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mücbir sebep ile ortaya çıkan beklenmedik hal neticesinde müvekkiline ait iş yerinin kapatılmış olduğunu, işbu durumun ifa imkansızlığı oluşturduğunu,Davacı yanın haksız, mevzuata aykırı şekilde talep etmekte olduğu cezai şartın niteliği gereği asıl borca bağlı fer’i bir borç olduğunu, İcra takibinde yer alan asıl alacak olarak belirtilen tutarın “katkı bedeli” olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin satın aldığı malların bedelini ödediğini ve mal karşılığı herhangi bir borcunun olmadığını, davacı yanın da bu yönde bir talebinin olmadığının açık olduğunu, Katkı payının … San. Tic. Ve Ltd. Şti. tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından da dava dışı …. Ltd. Şirketi adına fatura düzenlendiğini, Davacı yanın delil tespit masrafı ve ihtarname masrafı adı altında talep etmiş olduğu tutarların müvekkilinden talep edilmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını, Yukarıda izah edilen tüm hususlar ışığında, müvekkilinin kusuru ile ortaya çıkan bir durumun bulunmadığını, oluşan duruma müvekkilinin sebebiyet vermediğini, ortada delil tespiti yaptırılmasını gerektiren bir durumda bulunmadığını, delil tespiti olarak sunulan bilirkişi raporunda da işletmenin kapalı olduğunun belirtildiğini, ortamın fotoğraflarından başka bir tespitin bulunmadığını, İlk derece mahkemesince eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, ilk derece Mahkemesinin kararına esas almış olduğu bilirkişi raporunun Beylikdüzü Belediyesinin ruhsat iptal kararı beklenmeden hazırlandığını, yeterli inceleme yapılmadan verilmiş olan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararın isabetli olmadığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satın alma sözleşmesine aykırılık nedeniyle ödenmesi gerektiği söylenilen cezai şart alacağının ve katkı payı alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca ipatil ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştırDavacı, taraflar arasında satış noktası sözleşmesinin akdedildiğini, davalının işletmenin faaliyetine son vererek sözleşmeye aykırı davrandığını iddia ederek ödenen katkı payının iadesini ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şarta hükmedilmesini istemiş, davalı ise Belediye’nin Meclis kararı ile ruhsatının iptal edildiğini ve satış yapamadığını, cezai şartın haksız olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur. Somut olayda, davanın tarafları ve dava dışı … San. Ltd. Şti. arasında 01.12.2014 tarihinde satın alma sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmede davalının işletici, dava dışı …. Ltd. Şti. bayi veya distribütör sıfatının bulunduğu, sözleşmenin konusu itibariyle davacı ….A.Ş.’nin pazarlama dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği, ….Ticaret San. Ltd. Şti.’nin dağıtımını yaptığı bira ürünlerinin, işletmekte olduğu işletmede satın almayı davalının taahhüt ettiği, dosya kapsamındaki faturalardan anlaşılacağı üzere dava dışı …. Ltd. Şti. tarafından davacıya işletme katkı payı ödemesi yapıldığı, davalının da dava dışı …. Ltd. Şti.’ne işletme katkı payı ödemiş olduğu, işletme katkı payına ilişkin düzenlemelerin dava konusu sözleşmenin 12. maddesinde yapıldığı ve bu maddede işleticiye bayi/distiribütörler tarafından pazarlama ve satış harcamalarına destek olmak amacıyla aktarılacak katkılardan bahsedildiği, şirketin payına düşen aktarıma ilişkin tanzim edilecek faturaların şirkete tesliminden sonra söz konusu aktarımın işleticiye peyderpey yapılacağının düzenleme altına alındığı görülmektedir. Sözleşmenin 10.maddesi c bendinde; “İşletici, iş bu sözleşme süresince işletmesinde bira satışının süreklilik arz edecek şekilde yapılabilmesi için gerekli satış belgesi, ruhsat vs gibi her türlü yasal zorunlulukları yerine getirme, bunları güncelleme ve bunları yenilemek için gerekli her türlü dikkat ve özeni, her türlü mali külfeti tarafına ait olacak şekilde yerine getirmekte yükümlüdür. İşleticinin yasal zorunluluklarını zamanında yerine getirmemesi veya idari yaptırımlar sebebiyle şirketin sözleşmenin ilgili maddesi kapsamında ve tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkı saklıdır. ” şeklinde düzenleme yapılmıştır.Dosya kapsamında Beylikdüzü Belediye Başkanlığının davalıya göndermiş olduğu 10.02.2016 tarihli yazı ve davalının ruhsatının iptal edilmiş olduğuna ilişkin 09.12.2016 tarihli yazı birlikte değerlendirildiğinde, davalının Kat Malikleri Kurulu Kararı alarak belediye başkanlığına göndermediği, bu sebeple mukim adresinde bira satışına devam etmesinin kanuni düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle ruhsatının iptal edilmiş olduğu, bunun akabinde davacının davalıya sözleşmeyi haklı nedenle feshetmiş olduğuna ilişkin Beyoğlu … Noterliğine ait 23.06.2018 tarihli ihtarnameyi gönderdiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin az yukarıda bahsi geçen 10. maddesi c bendiyle birlikte değerlendirildiğinde ifa imkansızlığının somut olayda mevcut olduğu zira kat malikleri kurulu kararı alınamadığı için davacının mukim adreste bira satışı yapamaması nedeniyle ruhsat iptalinin gerçekleştiği, davacının kat malikleri kurulunun kararını dosyaya ibraz edebilmek adına herhangi bir girişimde bulunduğuna ilişkin dosyada belge olmadığı, dolayısıyla idari yaptırımdan kaynaklı olarak borcun imkansız hale gelmesinde borçlunun da sorumluluğunun bulunduğu, sonuç olarak; davacının az yukarıda bahsi geçen sözleşme maddeleri gereği somut olaydaki fesih nedenin haklı sebebe dayandığı kanaatine varılmıştır. Çünkü, TBK’nın 136/1.maddesi uyarınca, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer. Somut olayda davalı, kusursuz olduğunu kanıtlayamadığından, ifa imkansızlığının sağladığı olanaktan yararlanamayacaktır. İtirazın iptali davasına esas İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; 18.000 USD cezai şartın ve 45.600 TL katkı payı bedelinin takip talebine konu edilmiş olduğu görülmektedir.Katkı payı bedelinin karşılıksız kalan süresi bakımından hesaplanması, davacının iade talep edebileceği tutarın kıstelyevm usulüne göre belirlendiği anlaşılmaktadır. Ancak her ne kadar katkı payı bedelinin dava dışı …. Ltd. Şti. tarafından ödenmiş olduğu istinafa konu edilmiş olsa da dosya kapsamındaki faturalardan anlaşılacağı üzere, işletme katkı payı açıklamalı 25.12.2014 tarihli faturanın, davalı tarafından dava dışı …. Ltd. Şti. adına keşide edildiği, ….San. Ltd. Şti.’nin ise 25.12.2014 tarihli e faturayı düzenleyerek davacı şirkete göndermiş olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının davalıdan işletme katkı payı talep etme hakkı bulunmaktadır. Somut olayda; sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olsa bile TBK’nın 20 vd maddeleri uyarınca, genel işlem koşulu içeren sözleşme yapılması mümkündür. Bu tür sözleşmelerdeki hükümlerin geçersiz kabul edilebilmesi için aynı Kanun’un 25.maddesi uyarınca içerik denetimi yapılması gerekir. Tarafların her ikisi de tacirdir bu nedenle cezai şarta ilişkin hükümlerin tacirin basiretli davranma yükümlülüğü ve sözleşme hürriyeti kapsamında ele alınması gereklidir. Bu itibarla sözleşmenin ceza koşulu içeren hükümlerinin ve katkı payının iade edileceğine ilişkin hükümlerinin davalının durumunu dürüstlük kuralına göre ağırlaştıran haksız şart niteliğinde olmadığı kanaatine varıldığından, bu konuda ileri sürülen istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Dosya kapsamında yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gereken delil tespitinin talep edilmesinde davalının hukuki yararının bulunduğu, ayrıca ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunun ticari defterin hazır edilmesi hususunda verilen ara karara istinaden davacı tarafın ticari defterleri, dava dışı firmanın yasal ticari defterlerinde kayıtlı olan cari hesap ekstresi ve davalının dava dışı ….. Şti. adına işletme katkı payı açıklaması ile keşide etmiş olduğu 25.12.2014 tarihli 45.599,00 TL tutarındaki fatura göz önünde bulundurularak, uyuşmazlığın çözümüne yeter şekilde rapor düzenlendiği anlaşıldığından, bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde değildir.Davacının cezai şart talep etme hakkı bulunmakla birlikte. TBK’nın 182/son maddesi uyarınca; hakim, fahiş bulduğu cezai şartı resen tenkis edebilir. Davaya konu olayda, sözleşme hükmü, dosya kapsamı, davalının tacir oluşu gibi olgular dikkate alarak cezai şartın tenkis edilmemesi gerektiği yönündeki ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü yoluna gidilirken delil tespit giderleri ve ihtarname giderleri de göz önünde bulundurularak icra takibine konu asıl alacağa ilişkin itiraz iptal edilirken bu giderler yönünden de itirazın iptaline karar verilmişse de esasen bahsi geçen bu giderlerin, yargılama gideri içerisinde sayılarak, davacının davadaki haklılığı oranında davalıya yükletilmesi gerekmektedir. Bu konudaki istinaf nedeni kısmen haklı olup, kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının delil tespit giderleri ve ihtarname masrafı yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. Maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının delil tespit giderleri ve ihtarname masrafı yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;a-Cezai şart alacağı bakımından itirazın kısmen iptali ile takibin 18.000,00 USD asıl alacak ve 110,47 USD işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren TCMB’nin açıkladığı bir yıllık USD mevduatı fiilen uygulanan faiz oranı işletilmesine ( fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden TL karşılığı),b-Katkı bedeli alacağı bakımından itirazın kısmen iptali nedeniyle takibin 41.506,97 TL asıl alacak ve 382,09TL işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağı takip talebinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine,2-Alacak likit olmadığından ve bilirkişi raporu ile değerlendirildiğinde davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,3-Delil tespit giderlerinin ve ihtarname masrafının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,4-Alınması gereken 6.550,73 TL harçtan peşin alınan 1.375,82 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.174,91 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL Başvuru harcı, 1.375,82 TL Peşin harç, 4,30 TL Vekalet harcı olmak üzere toplam 1.409,32 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacının yaptığı, bilirkişi ücreti 700,00 TL, tebligat gideri 212,50 TL ve ihtarname ve delil tespiti gideri toplamı olan 843,50 TL olmak üzere toplam 1.756,00 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 1.478,20TL’lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.421,77 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.162,32 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Davacı tarafından yatırılan avanstan kalan kısmın, kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,10-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a)Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,b)Davalı tarafından yatırılan toplam 1637,90 TL istinaf peşin harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine, c)Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, kararımızın niteliği itibariyle, kendi üzerinde bırakılmasına,11-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,12-Dosyanın, kararın kesinleşmesinden sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06.02.2020 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.