Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1702 E. 2018/1219 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1702
KARAR NO : 2018/1219
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2018
NUMARASI : 2018/486 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, davalı …’in müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili şirket yöneticilerinden olup, müvekkili şirkette 15 yıldır finans ve kredi kontrol müdürü olarak çalıştığını, davalının müvekkili şirkete müşterileri tarafından borçlarına mahsuben verilen çekleri kendi adına tahsil ederek uhdesine geçirdiğini, davalı tarafından yapıldığı tespit edilen işlemlerin tutarının 2.387.969,00 TL olduğunu, oysaki davalının 05/03/2018 tarihinde kabul ettiği tutarın sadece 1.432.561,67 TL olduğunu, bu kısmı aşan bedeller için davalı tarafından müvekkiline herhangi bir teminat verilmediğini, suç niteliğindeki haksız fiil ile elde edilen bu bedellerin davalının eşi diğer davalı …’e aktarıldığını, davalıların yaşam standartlarının dışında mal varlıklarının bulunduğunu, davalı … ev hanımı olup, tüm maddi finansmanının eşi davalı … tarafından tedarik edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava … saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla şimdilik 1.805.469,00-TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalıların ve üçüncü dereceye kadarki hısımlarının adına kayıtlı tüm malvarlığının tespiti ile gayrimenkul ve menkul tüm mallarına üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, kayıtlara davalıdır şerhinin işlenmesine, davalılar adına kayıtlı banka hesaplarına tedbiren bloke konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, davacı tarafından davaya konu alacağın teminatı olmak üzere davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de, uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, para alacakları yönünden ancak şartları oluşmuş ise İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebileceği, bu bakımdan davacının ihtiyati haciz istemine konu ettiği 1.432.561,67 TL alacak yönünden davacının dava dilekçesinde açıkça belirttiği gibi zaten davalı …’in düzenleyip davacıya verdiği bir senet mevcut olup, senette Gebze 4. İcra müdürlüğüne kambiyo senetlerine mahsus icra takibine dayanak yapılarak bu senet yönünden takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, bu durumda bu miktar yönünden davacının bu aşamada ihtiyati haciz kararı verilmesi için bir hukuki yararının mevcut olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiğini, işbu davada müvekkilinin teminatsız kalan zararlarına karşılık olarak tedbire hükmedilmesinin istendiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, davalı …’in şirketin yöneticisi ve aynı zamanda finans müdürü olduğu dönemde şirket müşterilerinden teslim aldığı çekleri tahsil ederek uhdesine geçirdiğini, haksız olarak edindiği çek bedellerini eşi olan diğer davalıya aktardığını iddia ederek zararın tahsilini, davalıların ve 3. dereceye kadarki hısımlarının adına kayıtlı tüm gayrimenkul ve menkul tüm mallarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbire hükmedilmesini ve davalılar adına kayıtlı banka hesaplarına tedbiren bloke konulmasını istemiştir.
İlk derece mahkemesinin ara kararıyla koşulları oluşmayan tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir (Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’nın 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. “
Somut olayda, yöneticinin sorumluluğu kapsamında zararlandırıcı eylemlerinden doğan para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalılara ait gayrimenkul ve menkuller üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1..maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 01/11/2018
KANUN YOLU : HMK. 391/3.maddesi uyarınca karar kesindir.