Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1699 E. 2020/173 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1699
KARAR NO: 2020/173
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2017/34 Esas – 2018/212 Karar
TARİHİ: 22/05/2018
DAVA:İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sigorta A.Ş.’nin, … A.Ş.’ye ait led aydınlatma malzemesi emtiasının taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı 10/09/2015 tanzim tarihli ve … numaralı Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile teminat altına aldığını, sigortalısına ait led aydınlatma malzemesi emtiasının brüt 23.724 kg olacak şekilde 1877 paket halinde, toplamda 4 adet 40’lık konteynere yüklenerek Şangay Limanı/Çin’den – Ambarlı Limanı/Türkiye’ye … no’lu konşimento tahtında taşınmış olduğunu, sigortalı emtianın taşındığı … no’lu konteynerin sağ ön üst tavanının delik olması sebebiyle led aydınlatma malzemesi emtiasının bir kısmının nakliye sırasında hasara uğramış olduğunu, hasar üzerine olay yerinde derhal ekspertiz incelemesi yapılmış olduğunu ve bu inceleme neticesinde toplamda 40 kolinin ve 184 adet tavan armatürünün taşınan sigortalı emtianın içinde bulunduğu konteynerin tepesindeki delikten sızan su sonucunda hasarlandığının tespit edildiğini, sigortalı malların hasarlı teslim alınması sebebiyle 21/10/2015 tarihli hasar tutanağının tutulduğunu, hasarın sigortalısı tarafından davalı şirkete önce e-mail yolu ile derhal bildirildiğini, sonrasında ise ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 30/10/2015 tarihinde davalıya ulaştığını, davalının bu tarihte temerrüde düştüğünü, davalı tarafından 06/10/2015 tarihli navlun faturası düzenlendiğini, bu hususun davalının Yargıtay kararları gereğince “akdi taşıyan” olarak hareket ettiğini göstermekte olduğunu, hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zarar ve ziyanın tazmin edildiğini ve 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, taşıyanın hem kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediğini hem de hasarın eşyanın kendi hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana geldiğini, dolayısıyla TTK’nın 1178. maddesi uyarınca taşıyanın sorumluluğunun söz konusu olduğunu, borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takibe borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olup tamamen kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış olduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili … Ltd. Şti.’nin kendisine atfedilebilecek hiçbir kusur olmadığı gibi alt taşıyan sıfatının da bulunmadığını, davacı tarafın sigortalısı ile … Limited firması arasında konişmento akdedilmiş olup bu konşimento bakımından kendisinin her iki tarafı da bir araya getiren ve konişmento akdedilmesini sağlayacak olan aracı firma olduğunu, konişmentodaki kayıttan da anlaşılacağı üzere yalnızca delivery agent/teslim acentesi olduğu için sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, söz konusu deniz taşımasının tarafından yapılmadığını ve limandan davacı şirketin fabrikasına kadar gerçekleşen iç nakliyenin de tarafından organize edilmediğini, dolayısıyla fiili taşıyıcı olmayarak emtiaların hasarı konusunda sorumluluğunun bulunmadığını, kendi gemisi olmadığını ve konişmento bakımından taşıyan konumunda olmadığını, gönderenin … Limited firması olduğunu, kanunen eşyayı taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyup istifleme, bağlama, sabitleyip yükleme ve boşaltmanın gönderen firmanın sorumluluğunda olduğunu, kendisinin shipper olarak konişmentoda yer almayıp gemide emtialara gelen hasarlardan da kesinlikle sorumlu olmadığını, taşıma işleri komisyoncusu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen ve istinafa konu edilen 22/05/2018 tarihli, 2017/34 Esas – 2018/212 Karar sayılı ilamda; “…Dosyaya sunulan ve dava dışı satıcı … Limited tarafından dava dışı alıcı … A.Ş. adına düzenlenmiş olan … numaralı ve 2/9/2015 tarihli faturadan, …’un toplam 7.500 adet led panel aydınlatma emtiasını 180.000 USD bedel üzerinden FOB tipi teslim şekliyle …’e sattığının anlaşıldığı, dosyada bulunan … Bankası’na ait 15/12/2015 işlem tarihli dekonttan, davacı … Sigorta tarafından dava dışı …’e 7.730,31 TL ödeme yapıldığının dolayısıyla davacı sigortacının sigortalısının haklarına TTK m. 1472 hükmü uyarınca kanunen halef olduğu ve bu sebeple aktif husumet ehliyetine sahip bulunduğu kanaatine ulaşıldığı, dosyaya sunulan ve dava dışı … Ltd. tarafından düzenlenmiş olan, … numaralı konişmentoda yükleten “…”; gönderilen “…”; ihbar adresi “gönderilenle aynı”; gemi ve sefer “…”; yükleme limanı “Şangay–Çin”; boşaltma limanı “Ambarlı–Türkiye”; teslim yeri “Ambarlı-Türkiye”; koli sayısı “1877”; yükün tanımı “Led panel aydınlatma”; brüt ağırlık “23.724 kg”; düzenlenme tarihi “6/9/2015”; teslimat acentesi “…” olarak gösterildiği, dosyaya sunulan ve dava dışı … tarafından düzenlenmiş olan, … numaralı konişmentoda yükleten “…”; gönderilen “…”; ihbar adresi “gönderilenle aynı”; gemi ve sefer “…”; yükleme limanı “Şangay–Çin”; boşaltma limanı “Ambarlı–Türkiye”; teslim yeri “Ambarlı-Türkiye”; koli sayısı “1877”; yükün tanımı “Led panel aydınlatma”; düzenlenme tarihi “6/9/2015”; teslimat acentesi “…” olarak gösterildiği, TTK m. 921 uyarınca ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışsa taşıma işleri komisyoncusunun taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olacağı, bu sebeple davalı …nın TTK m. 921 uyarınca taşıyanın yükümlülüklerine sahip olduğu, dolayısıyla pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, dosyada bulunan 21/10/2015 tarihli tutanakta “İspir Nakliyat tarafından … depomuza getirilmek üzere Ambarlı limanından yüklenen … plakalı araç tarafından getirilen … nolu çeki listesindeki ürünlerimiz toplam 46 koli (… nolu ürün ve 27 koli ve … nolu ürün 19 koli) olarak … nolu konteynerin sağ ön üst tavan delik olduğu için ürünlerimiz ıslanarak zarar görmüştür” ifadelerinin yer aldığı, tutanağın depo müdürü, araç şoförü ve iki tanığın imzasına sahip olduğu, tutanakta taşıyanın yahut bir temsilcisinin imzasının bulunmadığı, dosya içeriğinde taşıyanın limandan depoya yapılan karayolu taşımasını üstlendiğine ilişkin bir belge ya da bilgi bulunmadığından karayolu taşımasını gerçekleştiren …ın taşıyanın yardımcısı olarak kabul edilemeyeceği, tutanağın TTK m. 1185 anlamında bir zarar ihbarı niteliğini taşımadığı, dosyada bulunan ihtarnamede yalnızca eşyanın hasar gördüğünün belirtildiği, bunun ne çeşit bir hasar olduğunun açıklanmadığı, olayda ıslanma zararının malın teslimi esnasında hemen tespit edildiği, dolayısıyla haricen belli olduğu, 21/10/2015 tarihli tutanak ile sabit olduğu, dosyada bulunan ve davalı …nın yetkililerine gönderilmiş olan 21/10/2015 tarihli e-postada, “… numaralı konteynerin delik olması nedeniyle ürünlerde ıslanma hasarının oluştuğu” bildirildiği, bu bildirimin ise, gerek yazılı olması gerekse hasarın içeriğinin genel olarak belirtilmesi dolayısıyla TTK m. 1185’te aranan koşulları taşıdığı, ancak taşıyanın karayoluyla limandan depoya taşımayı üstlendiğine ilişkin bir belge bulunmadığından, bildirim süresinin eşyanın deniz yoluyla taşıma sonrasında teslimini müteakip işlemeye başlayacağı, dosyada bulunan … numaralı Gümrük Beyannamesinin 12/10/2015 tarihinde düzenlendiği, dosyaya sunulan 18/11/2015 tarih ve … numaralı hasar ekspertiz raporunda boşaltma yeri ve tarihinin “Ambarlı Limanı – 12/10/2015” olarak gösterildiği, şu hâlde eşyanın gemiden 12/10/2015 tarihinde boşaltılmış olması ve davalının limandan depoya yapılan karayolu taşımasını üstlendiğine ilişkin olarak dosyaya bir belge ya da bilgi sunulmamış olması karşısında dosyaya sunulan tutanak, ihtarname ve e-posta çıktısının süresinde yapılmış bir zarar ihbarı olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığı, dosyada bulunan ve … Ltd. Şti. tarafından tanzim edilmiş bulunan 18/11/2015 tarihli ve … numaralı ekspertiz raporunda özetle, 22/10/2015 tarihinde alınan ekspertiz talimatı üzerine eksperin, rapora konu olan emtiada var olduğu iddia edilen hasarın oluş, neden ve miktarını saptamak amacıyla aynı gün içerisinde sigortalı firmanın Selimpaşa – Silivri’de bulunan deposuna giderek ekspertiz çalışması yaptığı, yapılan inceleme ve araştırmaya göre sigortalı firmanın Çin’den ithal etmiş olduğu 1877 paket led aydınlatma malzemesi emtiasının bir kısmının nakliye esnasında hasar görmüş olduğu, yapılan incelemelerde … numaralı konteynerin tavanının delik olduğu ve bu sebeple içerisinde yer alan ürünlerin bir kısmının ıslanmış olduğunun tespit edildiği, söz konusu emtianın İstanbul’da tahliye edilmesinin ardından ürünlerin hasarlı olduğuna dair tutulmuş tutanakta “… tarafından … Selimpaşa depomuza getirilmek üzere Ambarlı Limanından yüklenen … no’lu araç tarafından getirilen … no’lu çeki listesindeki ürünlerimiz toplam 46 koli … no’lu ürün 19 koli olarak yüklenmiştir. Konteyner nosu … nolu konteyner sağ ön üst tavan delik olduğu için ürünlerimiz ıslanarak zarar görmüştür.” ifadeleri ile birlikte ilgili depo müdürü ve yerel sevkiyat araç şoförünün imzasının bulunduğu belirtildiği, aynı raporda hasar nedeni olarak … numaralı konteynerin delik olması nedeniyle söz konusu ürünlerin hasar gördüğü, emtialarda meydana gelen ıslanmanın nakliye esnasında konteyner tavanındaki delikten konteyner içerisine su sızması sonucunda meydana gelmiş olduğu kanaatinin belirtildiği, ancak söz konusu ekspertiz raporu incelendiğinde, emtiadaki ıslanmanın tatlı sudan mı yoksa tuzlu sudan mı kaynaklandığının tespit etme yöntemi olan gümüş nitrat testinin sigorta eksperi tarafından uygulanmadığı, bilirkişi kurulunda bulunan uzmanların dosya içeriğindeki belge ve bilgiler çerçevesinde ıslanma hasarının taşıyanın sorumluluk süresi içinde meydana gelip gelmediğinin belirlenemeyeceği sonucuna varmış olmaları ve ispat yükü yer değiştirmiş olduğundan, zararın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten ileri geldiğini ispat yükünün taşıyandan tazminat talep edene ait olması karşısında dava konusu yük zararı için taşıyandan talepte bulunulamayacağı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bir an için hasar ihbarının geçerli olmadığı düşünülse dahi Yargıtayın müstekar içtihadı doğrultusunda, diğer deliller göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiğini, TTK’nın 1185. maddesine göre bildirim süresi ile alakalı olarak eşyanın gemiden tahliye edildiği tarihin değil, eşyanın gönderilene teslim tarihinin önemli olduğunu, ancak mahkemece bu husus yeterince araştırılmadan bildirim süresi ile ilgili tahliye tarihinin esas alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Eksper incelemesinin davalının sorumluluk sigortacısının da katılımı ile yapıldığını, bu durumda TTK’nın 1185/2. maddesi gereğince yazılı ihbarda bulunulmasının şart olmadığını, davalı akdi taşıyan olarak geminin ve konteynerlerin yüke elverişsiz olmasından sorumlu olduğunu, bu kapsamda, hasarın nedeninin, konteynerin delik olması olduğu ortada olduğundan davalının sorumlu olduğunun izahtan vareste olduğunu, yüke elverişsiz konteyner nedeniyle meydana gelen hasardan, ister deniz suyu olsun ister tatlı su olsun, her koşulda akdi taşıyan olan davalının TTK’nın 1191/4. maddesi uyarınca sorumlu olup aksi yöndeki Mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olup itirazları doğrultusunda ek rapor bile alınmadığını, teslim tarihi ile ilgili geminin varmış olduğu gümrük idaresine yazı yazılmadığını, bu kapsamda, eksik inceleme yapıldığını, İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan ve hasarlanan emtialar nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tutarın, halefiyet ilkesi gereğince davalı taşıyıcıdan tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitler ışığında, konşimentoda CY/CY kaydı yer aldığı, buna göre taşıyanın yükleme limanında konteyner sahasından boşaltma limanındaki konteyner sahasına kadar olan taşıma bölümünden sorumlu olacağının ifade edildiği, … nolu Gümrük Beyannamesi ile yükün gemiden limana 12/10/2015 tarihli boşaltıldığı, hasar ekspertiz raporu ve belgelere göre de boşaltma yeri ve tarihinin Ambarlı Limanı-12/10/2015 olduğu, davalının limandan depoya yapılan karayolu taşımasını üstlendiğine dair belge yada iddia bulunmadığı, olayda ıslanma zararının malın teslimi esnasında hemen tespit edildiği, dolayısıyla haricen belli olduğunun İspir Nakliyat tarafından sigortalı deposuna taşınan emtialarla ilgili taşıyan yada temsilcisinin imzası bulunmayan 21/10/2015 tarihli tutanak ile sabit olduğu, 21/10/2015 tarihli mail ile hasarın davalıya bildirildiği, sonra 23/10/2015 tarihli ihtar ile bildirim yapıldığı, buna göre TTK’nın 1185. maddesi uyarınca ihbarın süresinde olmadığı ve bu surette hasarın ispat yükünün yer değiştirdiği sonucuna ulaşılmakla; davacı vekilinin TTK’nın 185/1. maddesi gereğince ihbarın süresinde kabulü gerekeceği ve 1185/2. maddesi uyarınca yazılı ihbar şartı dahi aranmayacağı yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. TTK’nın 185/4. maddesi uyarınca süresinde ihbar yapılmadığından ispat yükü yer değiştirmekle, deniz yoluyla taşınan konteyner için bilirkişi raporunda belirtildiği üzere “Interchange Report” denilen rapor düzenlenmediği, Sigortalı emtianın içinde taşındığı … nolu konteynerin dış tarafının hasarlı/darbeli olduğuna ilişkin bir bilgi, belge ve tutanağın bulunmadığı, emtiadaki ıslanmanın tatlı sudan mı yoksa tuzlu sudan mı kaynaklandığının tespiti için gümüş nitrat testi de yapılmadığının ekper raporu içeriğinden anlaşıldığı, hasarın taşıyanın sorumluluğu kapsamında meydana gelip gelmediğinin belirlenemediği gibi kanıtlanmadığı gerekçesiyle kurulan hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedenleri yerinde değildir. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu içeriğindeki tespitler ışığında kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi, kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değeri itibariyle karar kesindir.