Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1684 E. 2018/1212 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1684
KARAR NO : 2018/1212
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/08/2018
NUMARASI : 2018/835 D.İş.- 2018/838 D.İş
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Alacaklı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin, ilk derece mahkemesince kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karara karşı, alacaklı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Beşyüzevler Şubesi ile borçlu … ve … A.Ş. ile müşterek borçlu ve müteselsil kefiller …. ile …. arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine istinaden borçlu şirkete muhtelif nitelikte krediler kullandırıldığını, borçlunun kredi geri ödemelerini gerçekleştirmediğini, bunun üzerine mevcut kredi hesaplarının kat edildiğini ve bu kapsamda borçlu şirket ile müşterek borçlu müteselsil kefillere kat ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarnamenin borçlu firmanın ve kefillerin sözleşmede yazılı adreslerine tebliğ edildiğini, kefil …. borçlu firmanın ünvanı altına atılan imzanın münferitolarak şirketi her hususta temsil ve ilzama yetkili olduğunu, Sultangazi Tapu Sicil Müdürlüğünün 30/01/2017 tarihli işlemi ile 3.000.000,00 TL bedelli ipotek ile …. maliki olduğu arsa üzerinde birinci dereceden ipotek tesis edildiğini, bu ipotek nedeniyle kredi müşterisi … Ltd. Şti. ve ipotek veren …. ve …. … A.Ş. hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, borçlu firma veya müşterek borçlu müteselsil kefiller tarafından bugüne dek bir ödeme yapılmadığından … ve… … A.Ş.’nin müvekkili bankaya olan 2.574.874,12 TL borcu nedeniyle, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, alacağın tahsili için müşterek borçlu müteselsil kefiller …. ve … hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi 06/08/2018 tarihli kararı ile; ihtiyati haciz talebinin borçlu … yönünden talep konusu alacak miktarı olan 2.574.874,12 TL’nin %15 teminatı karşılığında kabulüne, borçlu … yönünden ise incelenen ipotek akit tablosuna göre kefil … gerek asıl kredi borçlusu…. ve …A.Ş. gerekse kendi adına borcun teminatı olarak ipotek verdiğinden ve ipoteğin alacağı karşılamaya yeterli olduğu gerekçesiyle bu borçlu hakkındaki ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiştir.Bu kararın ret bölümüne karşı, alacaklı Banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Asıl borçlu…. ve…. …A.Ş. ve ipotek veren, aynı zamanda müşterek borçlu ve kefil olan …aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 3.000.000,00 TL’lik ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin başlatıldığını, Sultangazi Tapu Sicil Müdürlüğünün 30/01/2017 tarihli … nolu ipoteği ile söz konusu ipoteğin asıl borçlu ….ve…. … A.Ş.’ye kullandırılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere verildiğini, Yargıtay uygulamalarında müteselsil kefil tarafından verilen ipoteklerde ipotek asıl borçluya kullandırılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere verilmiş ise İİK m.45 yasağının uygulanmayacağını, müşterek borçlu ve müteselsil kefil tarafından imzalanan resmi senet ipoteğin kefalet borçlarının güvencesini de teşkil edeceği yazılı ise de kefil tarafından açıkça asıl borçlu firmanın unvanına da yer verilmek suretiyle asıl borçluya kullandırılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edildiğinin yazılı olmadığını, resmi senette yer alan ipoteğin kefalet borçlarının güvencesini de teşkil edeceğine yönelik ifadenin, somut olayda lehine ipotek verilen firma dışındaki üçüncü kişilerle imzalanan kredi sözleşmelerine verilen kefaletlerden kaynaklanan alacaklar yönünden anlam ifade ettiğini ve İİK m. 45 hükmünün esasen asıl borçlularla ilgili bir düzenleme olduğu da değerlendirildiğinde kefiller …. ve …. hakkında tahsilde tekerrür olmamak üze icra takibi başlatılmasında sakınca bulunmadığını,İlk derece mahkemesinin, borçlu … yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bu borçlu hakkında verilen ret kararının kaldırılmasına ve talebin bu borçlu yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Somut olayda tapu müdürlüğü tarafından gönderilen müzekkere cevabından, resmi ipotek senedi ve akit tablosu gereğince, kefil tarafından verilen ipoteğin, asıl borçlunun borcunun teminatı olarak verilmesi yanında, kefilin kendi borcunun temini için de verildiği, alacaklı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan ve …. müşterek borçlu ve müteselsil kefili bulunduğu genel kredi sözleşmesi çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için borçlu ve kefillere ayrı ayrı hesap kat ihtarı gönderildiği, ihtarnamenin borçlu ve müteselsil kefillere tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak aynı zamanda anılan sözleşmenin müteselsil kefili olan …. tarafından ipotek verildiği ve ipotek resmi senedinde ”… ayrıca herhangi bir şekilde bankaya karşı doğmuş ve doğacak ipotek verene ait borçların teminatı olarak ….” verildiği anlaşılmaktadır. Yani kefil, kendi kefalet borcunu da teminen yeterli ipotek verdiğine göre, İİK’nın 45.maddesi uyarınca, kefil aleyhine ipotek dışında takip yapılması mümkün değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Başvuran tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,3-Başvuran tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.