Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1663 E. 2020/120 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1663
KARAR NO: 2020/120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2015/863 Esas – 2018/350 Karar
TARİHİ: 05/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul – kısmen reddine dair verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki mevcut ticari ilişki neticesinde, davalının davacıdan aldığı malların bedellerini ödemediğini, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile hesap ekstresi eklenerek davalı hakkında 12.301,28 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazında teslim edilen malların hatalı olduğu şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının teslim tarihinden sonra hatalı mallara ilişkin yasal prosedürü yerine getirmediğini belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacıdan satın alınan parçalar ile hidrolik pompa imal edilip Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Ana Bakım Merkezi Komutanlığına teslim edildiğini, davacının sattığı malzemelerden, özellikle keçelerden meydana gelen hatalar ile hidrolik pompaların Kurum tarafından hatalı olduğu gerekçesiyle kabul edilmediğini, davacının sattığı keçelerin hatalı olup yağ kaçırmakta olduğunu, hidrolik pompaların 1. kez Kuruma teslim edildiğinde, yapılan ürün kontrolünde keçeden kaynaklı yağ kaçırdığının tespit edildiğini, davalının hataları düzeltmek için ürünü kendi iş yerine getirdiğini, ürünün burada davalı şirket yetkilisi …’ın da hazır olduğu ortamda kontrol edilip yeni keçeler takılarak ürünün tekrar ikinci kez Kuruma muayene için teslim edilip, yine keçelerdeki hata ile ürünün yağ kaçırdığını, yine davalının da bulunduğu ortamda yeni keçeler ile değiştirilerek, üçüncü kez ürünün muayeneye gittiğini, keçelerden kaynaklanan hata devam edince, Kurumun, davacının teminatını gelir kayıt ederek ihaleyi feshettiğini, davacıya da ihale yasağı getirdiğini belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, 05/04/2018 tarihli, 2015/863 Esas – 2018/350 Karar sayılı kararında; “…Mahkememizce bilirkişilerden rapor alınmış bilirkişiler sunmuş oldukları kök ve ek rapor sonucunda, tarafların anlaşmalarına göre davacının keçe ürettiğini, keçe ile ilgili kesilen 5.901,77 TL lik fatura bakımından, Kara kuvvetleri Komutanlığının “ara gövde ve keçeden yağ sızıntısı” tespitli yazasına göre, davacının 11.570,94 TL den 5.901,77 TLlik kısmın düşülmesi ile davacının 5.669,17 TL talep edebileceğini mütalaa etmişlerdir. Taraflar rapora kısmen itirazlarda bulunmuşlarsa da, uyuşmazlık mahkememizce çözülmüş olduğundan, tekrar yeni bir heyetten rapor almaya gerek görülmemiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı açıktır. Davacı, davalının siparişine göre 10 adet numuneyi dava dışı firmaya ürettirip davacıya sunmuştur. Davacının bu numunelere onay verdiği de ihtilaf dışıdır. Davacı bu numunelere göre toplu üretim yaptırıp, davalıya sattığına ve teslim ettiğine göre davacı üstüne düşen edilimi yerine getirmiş kabul edilmelidir. Davalının Kara Kuvvetleri Komutanlığından alacağı ihale ile ilgili, davalının ürettiği pompalar, keçeden ve ana gövdeden yağ sızıntısı nedeniyle kabul görmemiş, önce davalıya muhtıra çekilmiş, sonrasında da gerekli koşullar sağlanmadığı için alım yapılmamıştır. Davalının ürettiği pompaların, davacıya sipariş ettiği keçelerden kaynaklanan sebeplerle çalışmaz durumda olduğu, bir diğer ifadeyle keçelerin ayıplı olduğu davalı tarafından net olarak ortaya konması gerekir. Davalı, ayıp iddiasında ise hem süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu, hem de keçelerde ne gibi bir ayıp olduğunu ispatlamalıdır. Dava konusu takibin 04/07/2014 tarihli faturaya ilişkin olan keçeler 05/04/2017 tarihinde davalıya teslim edilmiştir. Takip tarihi olan 23/03/2015 tarihine kadar davalının usulünce yaptığı bir ayıp ihtarı yoktur. Keçelerin nasıl olacağına ilişkin özellikleri ile ilgili taraflar arasında yazılı bir teknik şartname düzenlenmemiştir. 10 adet numune davalı tarafından uygun bulunduğu için 725 adet özel keçe üretimi yapılmıştır. Bu aşamadan sonra üretilen keçelerin pompaya uygun olup olmadığını bilmek, sağlamak davacının sorumluluğunda olmamalıdır. Kaldı ki takip bir tek bu faturadan kaynaklı olmayıp toplamda düzenlenen 18 adet faturadan bakiye kalan borç miktarı içindir. Diğer faturalarda teslim ihtilaf dış olduğuna göre davalının borcu ödememesi için haklı bir sebep görünmediği…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabul -kısmen reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının numuneye onay verdiği yönündeki mahkeme gerekçesinin doğru olmadığını, gerekçede yazıldığının aksine mahkeme gerekçesinin doğru ve tam okunduğunda davacı … firmasının dava dışı … firması numune üretiminde onay verdiğinin görüleceğini, davalının numunelere onay vermesinin söz konusu olmadığını, davalı … firmasının sipariş verdiği keçeleri davacı … firmasının dava dışı … şirketine ürettirdiğini, dava dışı … firmasının ürettiği keçelere davalı … firmasının onay vermesinin söz konusu olmadığını, buna onay verecek davacı … firması olduğunu, davalı … şirketinin kendine teslim edilecek keçelerin talep edilen özellikte veya keçenin yapması gereken görevi yapacak nitelikte olup olmadığını anlayabilecek bilgisi olmadığı gibi bunu test edecek bir cihazının da olmadığını, ayrıca çıplak gözle de bunun anlaşılamayacağını, bunu anlayabilecek tarafın davacı … firması olduğunu, Kara Kuvvetleri Komutanlığında 1. kez yapılan test ile yağ kaçırması ortaya çıkınca komşu esnaf olan davacı … firmasına bu durumun haber verildiğini, komşu esnaf davacı … firması ve yetkilisi … gelip inceleme yapıldığını, bu inceleme ile keçelerin hatalı olabileceği kabul edilerek makineye yeni keçelerin takıldığını ve bunların 2. kez teste gönderildiğini, 2. kez yapılan test de yağ kaçırınca yine komuşu esnaf davacı … firması ve yetkilisi …’ın yine geldiğini ve tekrar keçe değiştirdiğini, bu şekilde 3. kez teste gönderildiğini, bu 3. test ile aynı yağ kaçırması devam edince ihalenin feshedildiğini, davalı firmanın teminatının yandığını, ilk testten beri gelen makine içindeki bu keçelerin 2. test ve 3. test öncesinde davacı … firması yetkilisi …eliyle bizzat davalı firmada değiştirdiğini, bu şekilde ayıp ihbarı ilk test soncunun olumsuz gelince derhal yapılmış olup davacı … firmasının bu ayıp nedeniyle inceleme yaparak keçe değişiminde bulunduğunu, bu şekilde 2. ve 3. testte de aynı sorunun ortaya çıktığını, ayıp ortaya çıkınca ve ayıp ihbarı sonrası davacı satıcı … firmasının ayıbın varlığını, keçenin hatalı olduğunu da kabul ettiğini ve bizzat komşu esnaf davalı … firmasına gelerek inceleme yaptığını ve bunu düzeltmeye ve ayıbı gidermeye çalıştığını, mahkemenin, bu konuda tanık deliline başvurdukları halde bu tanıkların dinlenmesi dilekçe ile talep edildiği halde tanıkları dinlememiş olmasının da usule aykırı olduğunu, dosya kapsamı ile keçenin hatalı olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu alındığını, ancak mevcut bilirkişilerin bunu doğru ve tam tespit edemediklerini, bilirkişinin bu konuda ehil olmadığını ve kesin bir tespit de yapamadığı için dosyada bilgi ve belgelerle bunun doğru tespitinin mümkün olmadığını, Kara Kuvvetleri Komutanlığının test cihazı ile veya benzer bir cihaz ile test edilmesi gerektiğini, hatta davalının test cihazı ile test edilmesi gerektiğini beyan ettiğini, davalının böyle bir test cihazı olmadığını, ancak bilirkişinin bu beyanları ile hem kendinin hem de mevcut teknik imkanlarının bu ihtilafı çözmek için yeterli olmadığını beyan ettiğini, dolayısıyla eksik inceleme olduğunu, bu şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu makinenin de keçeden yağ kaçmasından başka hiçbir yerden yağ kaçırması mümkün olmayan yekpare bir makine olduğunu, Mahkeme gerekçesinde, bakiye borcun 18 faturadan kaynaklı olduğu bu sebeple bu faturanın ödenmemesinin haklı olmadığı yönündeki kararının da doğru olmadığını, İcra inkâr tazminatı kararının da doğru olmadığını, davanın yargılamayı gerektirdiğini, kayıtsız şartsız borç olmadığını, yargılama gerektiren hallerde icra inkar tazminat kararı verilemeyeceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya satılan emtialar yönünden cari hesap alacağının tahsili için yapılan yaptığı ilamsız takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemli açılan davada, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelmesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki tespitler ışığında, davacının üçüncü kişi … firmasına ürettirip davalıya sattığı keçelerin ayıplı olduğunun kanıtlanamadığı, ayrıca süresinde ayıp ihbarı yapıldığının da kanıtlamadığı, takip konusu alacağın yalnızca keçelere ilişkin faturaya ilişkin olmayıp, 18 ayrı fatura bakiyesine ilişkin olduğu, davalı defterlerinde de faturaların kayıtlı olup, mal tesliminin gerçekleştiği kabulü gerekçesiyle sonuca gitmiştir. Davalı istinafında, ayıplı keçeler için üretici firmaya numunelere onay verenin kendileri olmayıp, davacı olduğunu, keçelerdeki ayıbın müşteri olan Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki testlerde ortaya çıktığını, bunun üzerine komşu firma olan davacı yetkilisine haber verildiğini, yetkili kişi … tarafından keçelerin değiştirilerek ayıbın giderilmeye çalışıldığını, üç kez denenmesine rağmen başarılamadığını, bu surette ayıp ihbarında bulunduklarını, bu hususta tanık dinelteme taleplerinin karşılanmadığını ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki ilişki ticari satım olup, TTK’nın 23/1-c maddesinde ayıplı mal hakkında alıcıya ihbar yükümlülüğü getirilmiştir. Alıcı muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeden satıcıdan mal bedeli konusunda istemde bulunamaz. Davalı alıcı, ihbarda bulunduğunu yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. (Yargıtay 19 HD 2015/5982 Esas 2015/15327 Karar 23/11/2015 T.) Davalı tarafından, ihbarda bulunulduğuna dair belge sunulamamış, davacı yan tanık dinlenmesine açıkça rıza göstermemiştir. Buna göre davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir. Davalının gerek takibe itirazında gerekse davaya cevaplarında ileri sürdüğü davacının alınan ve ayıplı olduklarını ileri sürdüğü keçelere ilişkin 05/07/2014 tarihli fatura tutarının 5.901,77 TL olup, takipte istenilen cari hesap alacağı dayanağının bunun dışında 17 farklı fatura bakiyesi toplamı olduğu, dosyadaki cari hesap ekstresi ve bilirkişi raporu içeriğindeki tespitlerle anlaşıldığından, mahkemenin bu gerekçesi aksine ileri sürülen istinaf nedeni de yerinde değildir. Davacının alacağının davalı defter ve kayıtlarıyla da teyit edildiği bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmakla, faturaya dayalı alacağın likit olup, davalı itirazı ile takibin durduğu anlaşılmakla, davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi yasaya uygun olup, aksi yöndeki davalı vekili istinafı da yerinde görülmemiştir. Mahkeme karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinini istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3- 596,00 TL bakiye istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaldına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 06/02/2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.