Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1645 E. 2018/1161 K. 19.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1645
KARAR NO : 2018/1161
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2015/570 E. – 2017/693 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; usulüne uygun çıkarılan muhtıraya rağmen süresi içerisinde istinaf harçlarını yatırmaması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair Dairemizin 13.09.2018 tarih, 2018/1236 Esas-2018/796 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilince verilen 03.10.2018 tarihli dilekçesi ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ Davacılar vekili, müvekkillerinin ortaklık adına davalı bankadan ticari kredi kullandığını, kullanılan kredilerle ilgili olarak davalı banka tarafından “tahsis komisyonu, masraf” adı altında haksız kesintiler yaptığı gibi, vadesi gelmemiş kredi taksitleri toplamından daha fazla tutarı ipotekli taşınmazın satışından tahsil ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili 06.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, müddeabihi 8.813,61 TL artırarak toplam 18.813,61 TL’nin kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini istemiştir.Davalı banka vekili, müvekkilinin kesinti ve tahsilatlarının kredi sözleşmesine ve yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, komisyon adı altında tahsil edilen tutarların, sözleşmenin 2. maddesi ve mutabakat formunun 5. maddesi kapsamına uygun olduğu, ancak ipotekli gayrimenkulün satışından sonra tek kalemde komisyon açıklaması ile tahsil ettiği 18.813,31 TL’nin komisyon anlamında değerlendirilmesinin yerinde olmadığı, ıslah talebi de dikkate alınarak davanın kabulüne, 18.813,61-TL’nin 03.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tarafların tacir olması nedeniyle sözleşme ve yasal mevzuata göre komisyon alma hakkının bulunduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı tayin edildiğini, bilirkişi raporuna vaki itirazlarının karşılanmadığını, faiz oranın yasal faiz olması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dairemizin 13.09.2018 tarih, 2018/1236 Esas-2018/796 Karar sayılı ilamıyla; kararı istinaf eden davalı bankanın HMK.’nın 344.maddesi uyarınca usulüne uygun çıkarılan muhtıraya rağmen süresi içerisinde istinaf harçlarını yatırmaması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına kesin olmak üzere karar verilmiştir. Dairemizin bu kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından 03.10.2018 tarihli maddi hata dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekilinin 03.10.2018 tarihli dilekçesinde özetle; harç ikmal muhtırasının gönderildiği Av. … davalı kurumdan ayrıldığından vekil kaydının UYAP ortamından silinerek tebligatların tarafına yapılması yönünde 02.11.2017 tarihli dilekçenin dosyaya sunulmasına rağmen harç ikmal muhtırasının adı geçen vekile gönderilmiş olduğunu, dolayısıyla tebligat usulsüz olduğundan verilen kesin sürenin başlamadığını, tebligattan adı geçen vekilin müvekkilini 24.09.2018 tarihinde bilgilendirdiğini, bunun üzerine muhtıraya konu harç ve masrafların derhal ikmal edildiğini belirterek, ilk istinaf başvuru dilekçesi kapsamında inceleme yapılarak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE 1-Dosya kapsamında bulunan Ankara …. Noterliği’nin 13.06.2011 tarih, … yevmiye nolu genel vekaletnamesinde, davalı banka adına Av….. dahili olduğu avukatlara genel vekaletname verilmiş olduğu, işbu davanın da adı geçen vekil tarafından yürütüldüğü, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının da bu vekile tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür. Davalı banka adına vekili Av. … ilk derece mahkemesine hitaben, UYAP sisteminde kayıtlı olan Av. … kurumdan ayrıldığından UYAP kaydının silinmesi ve hak kaybına sebebiyet verilmemesi için tebligatların tarafına yapılması istemli 02.11.2017 tarihli dilekçesinin yanısıra istinaf başvurusunun da davalı banka adına bu vekil tarafından yapılmış olduğu gözetildiğinde, harç ikmaline ilişkin muhtıranın tebliğinin usulüne uygun olmadığının ve öğrenme tarihine göre de harç ikmalinin süresi içinde tamamlandığının kabulü ile, Dairemizin 13.09.2018 tarih, 2018/1236 Esas-2018/796 Karar sayılı kararının, maddi hata sebebiyle kaldırılarak davalının istinaf başvurusunun, ilk istinaf dilekçesi kapsamında incelemesi gerekmiştir.2-HMK.’nın 355. maddesi uyarınca, davalı bankanın istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, ticari kredi kapsamında davalı banka tarafından “ komisyon “ adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.Dava dilekçesinde, davacılar olarak …. ve …. gösterilmiş ve davacılar vekili olarak … adına vekaletname sunulduğu görülmüştür. Nitekim, dosya kapsamında bulunan genel kredi sözleşmesinde kredi lehtarı kısmında “….” adi ortaklığı olduğu ve yine kredi ödemelerine ilişkin banka tahsilat makbuzlarında bu ismin geçtiği görülmüştür.Davacılar vekilinin dava dilekçesinde de kredinin adi ortaklık adına kullanılmış olduğu belirtilmiş olmasına, davacı adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından adi ortaklığı oluşturan tüm ortaklar tarafından birlikte dava açılması gerekirken adi ortaklığı ve yalnızca diğer ortak … adına dava açılması usule ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen ve karar başlığında da davacı olarak gösterilen “…İ” ibaresiyle ne kastedildiği anlaşılmaktadır. Bu bir gerçek kişi ismi olmadığı gibi tüzel kişi şirket de olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle gerek adi ortaklığın, gerekse davacı olarak gösterilen …. taraf ve dava ehliyeti yoktur. HMK.’nun 114/1.d maddesi uyarınca taraf ve dava ehliyetinin bulunması dava şartıdır. Bu hususun ilk derece mahkemesince re’sen gözetilmesi gerekir. O halde; ilk derece mahkemesince, davacı taraf konusunda davacı vekilinden izahat alınarak, adi ortaklığı oluşturan diğer ortağın da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, karar başlığında birden fazla davacı gösterilmesine karşın, hüküm fıkrasında “..davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” denilmek suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir. Bu doğrultuda, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK.’nun 353/1-a-4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1) Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 13.09.2018 tarih, 2018/1236 Esas-2018/796 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2)HMK.’nun 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,3)Davanın, öncelikle taraf teşkili sağlanmak suretiyle yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4)İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan 321,28 TL istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5)Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,6)Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a.4. maddesi uyarınca, 19/10/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.