Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/164 E. 2018/338 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/164
KARAR NO : 2018/338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2017
NUMARASI : 2016/3 2017/905
DAVANIN KONUSU : Antrepo ücretinden kaynaklı İtirazın İptali
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında taşıma konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşmeden kaynaklı antrepo ücreti ve lojistik hizmet bedelinin ödenmesi için davalıya fatura kestiklerini, faturanın davalıya tebliğ edilmesine rağmen alacaklarının ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme ya da ticari ilişki bulunmadığını, dava konusu faturada belirtilen malların müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında davacı şirketin antreposuna konduğunu, davacı şirket ile malları taşımayı üstlenen şirket arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin birlikte hareket ettiğini, her iki şirketin ortaklarının ve yetkililerinin aynı olduğunu, müvekkilinin yurt dışından ithal ettiği malların dava dışı İ.. Ltd. Şti. tarafından taşındığı esnada 29/01/2014 tarihinde Bulgaristan’da aracın devrilmesi sonucu ithali yapılan ürünlerin tamamının hurdaya ayrıldığını, hurdaya ayrılan malların dava dışı nakliye firması tarafından davacı şirkete teslim edildiğini daha sonra öğrendiklerini, malları taşıyan şirketin antrepo bedeli tahakkuk ettirilmeyeceğini, müvekkili şirketin zararının dört ay sonra giderildiğini, malların davacıya müvekkili tarafından teslim edilmediğini, antrepo ücretinden malların hasara uğramasına sebep olan dava dışı şirketin sorumlu olduğunu, antrepo ücretinin fahiş ve haksız olduğunu, ticari teammüllere uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; antrepo sözleşmesinin davacı ile dava dışı taşıyıcı arasında akdedildiği, dava dışı taşıyıcı taşıma hizmeti verirken emtiaların hasarlandığı, emtianın dava dışı taşıyıcının içinde bulunduğu grup şirketlerinden olan davacının antreposuna bırakıldığı, antrepoya malın bırakılmasında davalının talimatı veya onayı bulunmadığından antrepo ücretinin davalıdan tahsil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF BAŞVURU DİLEKÇESİNDE;
Müvekkilinin ardiye hizmeti verdiğinin kesin olduğunu, bu durumda ardiye ücretinden kimin sorumlu olacağı hususunun netlik kazanması gerektiğini, davalıya ait emtialar Almanya’dan Türkiye’ye nakli sırasında zarar görmesi neticesinde müvekkilinin antreposuna bırakıldığını, müvekkili ile davalı arasında yazışmalar mevcut olup sözlü bir akit bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davalının Almanya’dan ithal ettiği emtiaların nakli . … Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirilmiştir. Emtiaların nakli sırasında aracın kaza yapması sonucu davalıya ait emtialarda hasar oluşmuştur. Hasarlanan emtialar davacının işlettiği antrepoya bırakılmıştır.
Antrepo ücreti için davacı tarafından davalı adına bir adet fatura keşide edilmiş, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatılmış, borçlunun itirazı üzerine icra takibi durmuştur.
Davalı, hasarlı emtiaların davacının antreposuna konulması hususunda bilgisinin ve talimatının bulunmadığını, bu sebeple borçtan sorumlu olmadığını, ayrıca taşıma işinin dava dışı şirket tarafından yapıldığını, malların bu şirket tarafından davacının antreposuna bırakıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında gerçekleştiği belirtilen e-mail yazışmalarının hiç değerlendirilmemiş, zarar gören emtiaların davacı tarafından işletilen antrepoya davalının bilgisi ve onayı dahilinde bırakılıp bırakılmadığı bu beyanlar ışığında ilk derece mahkemesince hiç tartışılmamıştır.
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında, davalının bu savunması ve delillerini tartışmadığı gibi taraf şirketlerin yetkilileri arasındaki yapılan yazışmaları da tartışmadan ve dava dışı taşıyan şirketin emtiaları davacının antreposuna bırakırken taşıtanın adına hareket edip etmediği veya kimin adına hareket ettiği, bu konudaki mevzuat (TTK’nın taşımaya ilişkin hükümleri) ışığında irdelenmeden davanın reddine karar vermiştir.
HMK’nın 297.maddesi uyarınca, hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, çekişmeli vakalar hakkında toplanan delillerin neler olduğu, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ve sabit görülen vakalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükümde açıkça gösterilmesi gerekir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2014/12158 başvuru numaralı, 01/02/2017 tarihli kararında da belirtildiği üzere, gerekçeli karar hakkı, Anayasa’nın 36.maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biridir. Davalının savunma ve delillerinin tartışılmaması, temel yargılama haklarından adil yargılanma hakkını ihlal eder niteliktedir.
HMK 353/1.a.6.maddesi uyarınca, mahkemece tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilir. Yasa maddesinde, taraflarca gösterilen delillerden delillerin hiç toplanmaması veya hiç değerlendirilmemesinden söz edilmiş olup, bu durumun sadece taraflardan biri hakkında gerçekleşmesi, bu yasa maddesinin uygulanması için yeterlidir (Murat Özgür Çiftçi, Medeni Yargılama Hukukunda İstinaf, Ankara 2016, Sayfa 441).
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, tarafların savunmaları tartışılarak ve delilleri toplanmak suretiyle yeniden karar verilmek üzere, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA,
2-Delillerin toplanarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf harcının ilk derece mahkemesi tarafından talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara çıkarılacak davetiyelerle tebliğine dair;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a.6. maddesi uyarınca, 29/03/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK.353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.