Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1608 E. 2019/1497 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1608
KARAR NO : 2019/1497
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/1168 Esas – 2018/680 Karar
TARİHİ: 11/06/2018
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı emtianın, davalı tarafça gerçekleştirilen taşıma işlemi sırasında çalındığını, poliçe gereğince sigortalıya 04/07/2017 tarihinde 11.071,85 USD hasar tazminatının ödendiğini ve sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalı şirkete gönderilen rücu ihtarının sonuçsuz kalması üzerine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davacının iş bu davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, çalınma zararının poliçe teminatına dahil olmadığını, taşıma konusu emtia üzerinde davacının sigortalısının poliçe kapsamında bir menfaati bulunmadığını, davacı tarafın söz konusu sigorta ödemesini, taşımaya ilişkin spesifik poliçe düzenlemeksizin sadece abonman poliçeye dayanarak yaptığını, kendilerine tebliğ edilmeyen makbuz ve ibraname içeriğini kabul etmediklerini, CMR’nin 17/2. maddesi gereğince dava konusu zararın meydana gelmesinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, mahkemenin aksi sonuca varması halinde tazminat tutarının CMR’nin 23 ve 25. madde hükümleri gereğince hesaplanması gerektiğini, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen 11/06/2018 tarihli, 2017/1168 Esas – 2018/680 Karar sayılı ilamında; “…Davacı vekili Av. …- Av. …’ın 31/05/2018 tarihinde UYAP ortamından gönderdikleri dilekçe ile ‘taraflar arasında sağlanan sulh gereğince dava konusu alacağın tahsil edildiği ,davadan feragat ettikleri, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri’ni beyan ettikleri, davalı vekili Av. … da 31/05/2018 tarihli dilekçesinde ‘feragat beyanına göre hüküm tesisni istedikleri ve yargılama gideri ile vekalet ücretine dair taleplerinin bulunmadığı’nı belirttiği, HMK 307 md.de ‘davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi’ şeklinde tanımlanan feragatin karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatına bağlı olmaksızın (HMK 309 md) davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu (HMK 311.md)…” gerekçesiyle, vaki feragat nedeniyle davanın reddine, talep bulunmadığından, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davacı …. tarafından müvekkili …Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye karşı Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. sayılı dosyaları tahtında icra takipleri başlatıldığını, müvekkili tarafından söz konusu icra takiplerine itiraz edilmesi üzerine davacı tarafın, 2017/10960 E. sayılı dosyada takibe devam edilebilmesi için Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1168 E. sayılı dosyasında (asıl dava), 2017/10962 E. sayılı dosyada takibe devam edilebilmesi için ise Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/209 E. sayılı dosyasında (birleşen dava) itirazın iptali davasının ikame edildiğini, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda müvekkiline karşı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/209 E. sayılı dosyası tahtında ikame edilen davanın, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1168 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, davacı …’nın, 31 Mayıs 2018 tarihinde sunduğu feragat dilekçesi ile hem 2017/1168 E. sayılı dosyadan hem de 2018/209 E. sayılı birleşen dosyadan feragat ettiklerini belirtttiklerini, taraflarınca sunulan 31 Mayıs 2018 tarihli dilekçe ile işbu feragat nedeniyle herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri ve sair talepleri bulunmadığına dair beyanda bulunulduğunu, mahkemece verilen gerekçeli kararda, yalnızca Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali için ikame edilen 2017/1168 E. sayılı dosya, yani asıl dava için karar verilmiş olup birleşen dava olan Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/209 E. sayılı dosyasına ilişkin olarak hüküm tesis edilmediğini, bu kapsamda, asıl dava bakımından olduğu gibi, davacı tarafından 2018/209 E. sayılı birleşen dava bakımından da feragat dilekçesi sunulduğundan, işbu dosyaya ilişkin olarak da davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme tarafından verilen kararın düzeltilmesine ve 2018/209 E. sayılı birleşen dava dosyası bakımından da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.HMK’nın 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun biçimde gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Aynı madde uyarınca, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Somut olayda; asıl ve birleşen davaların bulunduğu, mahkemece yalnızca asıl dava yönünden tarafların iddia ve savunmalarına yer verildiği, bu haliyle hüküm ve gerekçeye göre yalnızca asıl dava bakımından hüküm kurulduğu, birleşen dava yönünden hüküm kurulmamış olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu yanlışlığın HMK’nın 304 ve 305. maddelerinde belirtildiği biçimde giderilmesi de mümkün değildir.Asıl ve birleşen davada davacı yanın feragati kapsamında, davacının birleşen dosya yönündün de feragat beyanında bulunduğu halde bu talep hakkında hüküm kısmında HMK’nın 297. maddesine uygun bir karar tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan ve kararın bu haliyle istinaf incelemesine uygun bir karar olmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu karanın kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yeniden karara bağlanması için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davalıya iadesine,4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 21/11/2019 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.