Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1607 E. 2019/1469 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1607
KARAR NO : 2019/1469
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/1140 Esas – 2018/675Karar
TARİHİ : 18/06/2018
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06/02/2013 tarihinde Yurtdışı Taşıma Ve Cari Hesap Sözleşmesi tanzim edildiğini ve müvekkili şirketin bu sözleşme çerçevesinde davalı firmaya taşıma hizmeti sunduğunu, taşıma hizmetleri neticesinde müvekkilinin alacaklarının doğduğunu, ancak davalının ödeme yapmaması üzerine, alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazlarının soyut ve hukuki dayanaktan yolsun olduğunu belirterek, icra takibine vaki itirazın iptaline, 7,669,40 TL alacak üzerinden takibin ticari avans faizi ile birlikte devamına, alacağın %20’sinden az olmayacak şekilde davalının İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili firmanın, yurtdışına ihracat yapan bir firma olup, tekstil sektöründe üretimini yaptığı ürünleri yurtdışına anlaşmalı olarak çalıştığı firmalarla bu ihracatını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin ticari olarak çalışmakta olduğu, … firmasından … markasına ait yıkama talimatı siparişleri alınması ve bunların üretiminin yapılmasına ilişkin anlaşma gereği ekteli UPS konşimentosundan da anlaşılacağı üzere, … firması kendi hesap numarasını vererek(E4606W) bu firmanın Çindeki üreticisi olan ….ltd, firmasına şevkim gerçekleştirmelerini istediğini, davacı şirketin … firması ile anlaşması bulunup bu firma ile de çalışması olduğunu, müvekkili firmanın sözkonusu ürünleri işbu firmaya ait hesap numarası(E4606W) ile gönderimini yaptıktan sonra …. firmasının UPS’ in yapmış olduğu bir hatadan dolayı gönderiyi …. firmasına değil de Çin’deki ….ltd. firmasının hesabına fatura ettiğini, fatura bedelinin …. firması ile anlaşmalı oldukları fiyat üzerinden kesilmediğinden ötürü gönderi bedelini ödemekten imtina edildiğini, buna istinaden taraflarınca hiçbir bedel dahi ödenmeden gönderilmesi gereken ürünlere ilişkin gönderimin davacı firma UPS’in anlaşmalı olduğu …. firması ile arasında olan aksaklık ve hatadan ötürü tartlarına mal edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, yine sayın Mahkemeye sundukları 07/09/2016 tarihli konşimentonun da aynı taraflar ve aynı hesap numaralarıyla … …firmasına fatura edilmekle işlem doğru bir şekilde gerçekleştirilmişken davaya konu konşimentonun davacı firmanın hatasından ötürü yanlış fatura edildiğini bu fatura ile ilgili taraflarınca hiçbir ödeme yükümlülükleri olmadığını belirterek, davanın reddine, yapılan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen 18/06/2018 tarihli, 2017/1140 Esas – 2018/675Karar sayılı ilamıyla; “…Davacı kargo hizmeti nedeniyle düzenlemiş olduğu fatura bedellerini talep etmiş olmakla gelen belgeler ve bilirkişi raporu incelendiğinde dava konusu olayda taşıma belgeleriyle ile Kargo taşımaları gerçekleştirilmiş davacı bakiye alacağını talep etmiş olmakla taraflar arasında akit altına alırmış ‘Tasıma Sözleşmesi’ nin yanı sıra, muhtelif tarihlerde olmak üzere taşıma yapıldığına dair teslim belgeleri dolayısıyla taraflar arasında Taşıma Sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmalık davacının sunmuş olduğu taşıma sonucunda düzenlenen faturalara göre davacının sözleşme kapsamında hizmeti gerçekleştirip gerçekleştirmediği faturadan kaynaklı ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.Davalı taraf 01.07.2013 tarihinde sözleşme ilişkisinin son erdirildiğini beyan etse de mahkememizde görülen Bakırköy 7.ATM dosyasındaki taşımadan kaynaklı alacakla ilgili daha önce açılan anı içerikli davada 25,02,2015, tarihli icra takibinden önceki faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilerek davanın kesinleştiği anlaşılmış olup davalının sözleşmenin sona erdirilmesine rağmen takip tarihinden önceki tarihine kadar kesinleşen mahkeme kararıyla da sabit olduğu üzere davalının davacı aracılığıyla kargo gönderdiği sabit olmuştur. Bu sebeple davanın son erme sebebiyle borcu olmadığı itirazı yerinde görülmemiştir. Davacını fatura içeriği taşıma hizmeti verdiğini ispat için hava yük senetlerini sunmuş mahkememizce incelenmiş olmakla kargo taşımalarında taşımanın yapıldığı ve sözleşmenin kurulduğuna ilişkin en önemli kanıtlayıcı unsur taşıma irsaliye ve teslim belgeleri olduğu yadsınamayacağı gerçek olup söz konusu faturalar yönünden taşıma senetleri olduğu ancak davacı vekili muhtelif taşıma hizmet faturuları ekine sadece teslim bildirim dokümanları ekleyerek fatura alacağını talep etmekte olduğu görülmektedir ki davacı taşımacının taşıdığı kargoları yurt içine alıcılarına teslim ettiği hususunda kargo teslim bildirimlerinin tek başına kanıtlayıcı unsur olarak kabul edilmesi ispat yükü davacıda olduğu gözetildiğinde mümkün görülmediğinden Uyuşmazlığa konu somut olay bakımından teslim belgelerine göre kapıdan kapıya taşınmasında alıcılarına teslim edilmesinde kargolara karşı özen borcunu ve edimini yerine getirdiği söz konusu taşımalara ilişkin davalıdan taşıma ve hizmet bedeli olarak ayrıntılarıyla tespit edilerek alıcılarına teslim edildiği anlaşılan kargolar için toplam 1630,20 TL alacağını talep edebileceği davacının edimini yerine getirip kargo hizmeti nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunundan talebin kabulüne ve İİK 67.madde uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğu analaşıldığından davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden (7.669,40 TL) aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek şekilde yıllık %9.75 oranını aşmayacak şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Müvekkili firmanın, yurtdışına ihracat yapan bir firma olup tekstil sektöründe üretimini yaptığı ürünleri yurt dışına anlaşmalı olarak çalıştığı firmalarla bu ihracatını gerçekleştirdiğini, müvekkili firmanın ticari olarak çalışmakta olduğu …. firmasından …markasına ait yıkama talimatı siparişleri alınması ve bunların üretiminin yapılmasına ilişkin anlaşma gereği; ekte sundukları UPS konşimentosundan da anlaşılacağı üzere, K… firmasının kendi hesap numarasını vererek bu firmanın Çindeki üreticisi olan …. Ltd firmasına sevkini gerçekleştirmelerinin istendiğini, davacı firma da … firması ile anlaşması bulunup bu firma ile de çalışması bulunduğunu, müvekkili firmanın söz konusu ürünleri bu firmaya ait (E4606W) kodu (Alıcının Hesap Numarası) ile gönderimi yaptıktan sonra … UPS’in yapmış olduğu bir hatadan dolayı ve taraflarınca da ekte sundukları 08/09/2016 tarihli konşimentodan da anlaşılacağı üzere kodun doğru bir şekilde bildirimini yapılmış olmasına rağmen davacı firma gönderiyi … firmasına değil Çin’de ki …. Ltd firmasının hesabına fatura ettiğini ve fatura bedelinin … firması ile anlaşmalı oldukları fiyat üzerinden kesilmediğinden ötürü gönderi bedelini ödemekten imtina ettiklerini, buna istinaden taraflarınca hiçbir bedel dahi ödenmeden gönderilmesi gereken ürünlere ilişkin gönderimin davacı firma UPS firmasının yine kendi anlaşmalı olduğu… firması ile arasında olan bir aksaklık ve hatadan ötürü taraflarına mal edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi hukuki mesnetten yoksun olduğunu, mahkemeye sundukları 07/09/2016 tarihli konşimento da aynı tarafların ve aynı hesap numaralarıyla… firmasına fatura edilmekle işlemin doğru bir şekilde gerçekleştirilmişken davaya konu konşimentonun davacı firmanın hatasından ötürü yanlış fatura edilmekle birlikte taraflarınca da hiçbir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacı firmanın ilk yaptığı işlem doğru iken ertesi günkü yaptığı işlemin hatalı olmasından ötürü taraflarına bir maliyet yüklenmek istendiğini, kaldı ki taraflarının da sorumluluğunda olmayan bir bedelin alıcının ödememesinden kaynaklı olarak taraflarına fatura edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının davalıya verdiği yurt dışı taşıma hizmetinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın, İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HMK’nın 297. maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararının denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, istinafa konu kararda, mahkemece yazılan gerekçeli kararın 3. sayfası 2. paragrafında uyuşmazlık belirlendikten sonra dava dosyasındaki iddia ve savunmalarla ilgisi olmayan gerekçe ile sonuca gidilip hüküm kurulduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesinin bu durumda, hükmün denetimine elverişli bir gerekçe yazdığından veya delil değerlendirmesi yaptığından söz edilemez. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,4-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.