Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1606 E. 2019/1473 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1606
KARAR NO : 2019/1473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/213 Esas – 2018/318 Karar
TARİHİ: 06/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … San. ve Tic. A.Ş.’nin İstanbul’da mukim 1993 yılından bu yana her nevi plastik ve bu maddelerden yapılmış eşya ve malzemenin, hastanelerde, gıda ürünlerinde kullanılan hijyen ürünlerin alım satımını, ithalat ve ihracatını yaptığını, sektörün öncüleri arasında olduğunu, Ülke ekonomisine de önemli katkılar sağladığını, müvekkilinin müşterisi İngiltere’de mukim … Ltd. şirketine teslimi yapılacak ürünlerin komple tam tır yükleme işi için davalı ile anlaştığını, davalının yetkilisi … …@…com.tr mail adresinden müvekkilinin yetkilisi …’un …com adlı mail adresine 10.10,2016 tarih 2:07 PM saatinde gönderilen mailde yurtdışına parsiyel taşımacılığın yapılması halinde 2.525,00 Euro bedel ödeneceğinin belirtildiğini, 3:32 PM saatinde gönderilen mail ile de komple tam tır tahsis edilmesi halinde ise 4.050,00 Euro bedel İle taşıma yapılabileceğinin belirtildiğini, bunun üzerine müvekkili yetkilisinin 12.10.2016 tarihli cevabi mailinde aracın komple tır olarak müvekkile tahsis edilmesini, müşterisinin söz konusu ürünleri acilen talep ettiğini, bu nedenle de zaman kaybına uğramaması için derhal yükleme işinin yapılması gerektiğini belirterek davalı ile 4.050,00 Euro üzerinden anlaşma yapıldığını, davalının 17.10.2016 tarihinde 4.050,00 Euro bedelli faturayı müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin taşıma bedelini peşin olarak davalının banka hesabına gönderdiğini, davalıca alt taşıyıcı olarak görevlendirilen… Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlediği 15.102016 tarihli CMR belgesi ve Tl belgesindeki kayıtlardan ve arasındaki farklılıktan da görüldüğü üzere, davalının komple tır için anlaşma yaptığını, tır tamamen müvekkiline tahsis edilmesine rağmen, davalının buna aykırı olarak başka ürünleri de aynı tır içinde taşıdığını, bunun üzerine muhatap şirket çalışanları ile yapılan görüşme ve mail yazışmalarında açıkça hatalı davrandıklarını kabul ettiklerini, müvekkili ile müşterisi arasındaki anlaşmaya göre navlun bedelini müvekkilinin müşterisinin ödediğini, ancak ürünlerin taşınması için tam tır bedeli alınmasına rağmen parsiyel taşıması yapıldığını öğrenen müşterinin, müvekkili sanki davalı firma ile birlik olup kendisini dolandırmaya çalıştığını düşündüğünü, bu nedenle müşteri nezdinde itibarı yok olan müvekkilinin navlun bedeli olarak fazla tahsil edilen 1.525,00 Euro’yu müşterisine iade etmek zorunda kaldığını, davalı firma adına müvekkilince 16.11,2016 tarihli 244222 sayılı 1.525,00 Euro bedelli “Navlun Bedeli Farkı” faturasını düzenlendiğini ve davalıya Beyoğlu ….. Noterliğinin 24.11.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tebliğ edildiğini, davalının bu faturayı müvekkiline Bakırköy …. Noterliği 29.11.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade ettiğini, akabinde süresi içinde davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasını açma gereği hasıl olduğunu, davalının müvekkili ile yaptığı anlaşmaya aykırı davranarak tam tır taşıma yerine parsiyel taşıma yaptığını, davalının müvekkilden haksız bir şekilde 1.525,00 Euro fazladan taşıma ücreti aldığını ve bu nedenle müvekkilinden fazla alman bedelin iade edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalıya tam tır taşıma bedelinin tamamını eksiksiz ödediğini, ancak CMR kayıtları ve ilgili gümrük kayıtlan ile de sabit olduğu üzere, davalının parsiyel yük taşıma yaptığını, müvekkilinden bunu gizleyerek 1.525,00 Euro fazla bedel tahsil ettiğini, taraflar arasında yapılan tam tır taşıma anlaşmasına rağmen davalının parsiyel taşıma yaparak fazladan aldığı 1.525,00 Euro’yu müvekkiline geri ödemediğinden İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır. 19.09.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı şirkete tebligat yapıldığı, yapılan yoklamada ise hazır olmadığını tespit edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen 06/04/2018 tarihli, 2017/213 Esas – 2018/318 Karar sayılı kararında: “…Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya ait yurt dışına ihraç edilen malların taşınmasının tam tır olarak yapılacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen taşınmanın parsiyel taşıma şeklinde yapılmasından kaynaklı olarak davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği; bu kapsamda, davacının taşıma işini yapan davalı şirketten istirdatı mümkün bir alacağının bulunup bulunmadığı; varsa miktarının ne olduğunun saptanması; noktalarında toplanmaktadır.Dosya kapsamında bulunan ve taraflarca inkar edilmeyen elektronik posta yazışmaları incelendiğinde taraflar arasında komple tır taşıma konusunda anlaşma yapıldığı, davalı tarafın davacı tarafa parsiyel taşıma teklifinin 2.250,00-Euro olduğu, ancak davacı tarafın komple tır taşıması yapılmasını istediği ve bu bedelin de 4.050,00-Euro olarak belirlendiği, belirlenen bu bedelin davacı tarafından ödendiği, ancak davalı tarafın komple tır taşıma yapması gerekmesine rağmen parsiyel taşıma yaptığı, taraflar arasındaki fiyat tekliflerinden anlaşıldığı üzere tam tır taşıma ile parsiyel taşıma bedelleri arasındaki farkın 1.525,00-Euro olduğu, bu durumda davalının davacı aleyhine 1.525,00-Euro tutarında sebepsiz zenginleştiği…” gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın iptaline karar verilmiş, alacağın likit ve hesaplanabilir olduğu hususu değerlendirildiğinde davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Dosyada taraf teşkili yapılmadan ön inceleme duruşması yapıldığını ve bilirkiş raporu alındığını, müvekkilinin 06.10 .2017 tarihi itibariyle istinaf konusu davayı öğrendiğini, bu tarihten önce mahkeme tarafından yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu, mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, mahkemece tır’ın tamamen müvekkiline tahsis edilmesine rağmen müvekkilinin buna aykırı olarak başka ürünleri de aynı tır içinde taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulune karar verildiğini, ancak müvekkilinin, tır’ı kiraladığı yerden komple olarak aldığını, bununla ilgili aldığı Tır’ın navlun faturasının müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi durumunda fazladan bir taşıma ücreti alınmadığının da ortaya çıkacağını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, tır’da çıkan ve davacıya ait olmayan mal müvekkilince yüklenmediğini, öte yandan tır’dan çıkan malların gidiş yerinin İspanya olduğunu, gümrük evraklarının incelenmesi durumunda tır içinde olduğu beyan edilen yüklemenin CMR’de varış yeri Barcelona gözüktüğünü, bir aracın Barcelona’dan İngiltere’ye geçmesinin en az 6 günde tamamlanabileceğini, ayrıca bu yükün parsiyel farkının neye istinaden belirlendiğinin ve tespit edildiğinin de belli olmadığını, öte yandan parsiyel farkının tespitinin göreceli bir kavram olduğunu ve o haftaki araç sayısına göre parsiyel farkın hesaplanabileceğini, mahkemece bu hususların araştırlmadan karar verdiğini, davacı harca esas değer olarak 1.525,00 Euro üzerinden harç yatırıldığını, işlemiş faiz ile ilgili harç yatırılmadığını, buna rağmen mahkemenin 0,73 Euro işlemiş faizin kabulune karar verdiğini, öte yandan taraflarınca yemin deliline de dayanıldığını, bu hususta mahkemece olumlu yada olumsuz karar verilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı akdi taşıyıcının, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı davranarak tam tır taşıma yerine parsiyel taşıma yaptığı, buna göre fazladan tahsil edilen taşıma fiyat farkının tahsili için başlatılan takibe davalı yanca ileri sürülen itirazın haksız olduğu iddiasıyla, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılmış bir itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Anayasa’nın 36 ve HMK’nın 27. maddeleri uyarınca taraflar dinlenmeden (taraf teşkili sağlanmadan), iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden karar verilemez. Dosyanın incelenmesinde; dava dilekçesinin davalı şirketin dava dilekçesinde bildirilen … mah. .. sok. … Plaza …. Blok No … Bakırköy/ İST. adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın davalının adresinde “Tanınmıyor/ Taşındığı” şerhi verilerek ve yeni adresi bilinmediğinden bahisle tebliğ edilemeyip iade edildiği, bunun üzerine davalı şirketin ticaret sicil adresinin sorulduğu, bildirilen adresin dava dilekçesinde belirtilen ve tebligat bila dönen adresten farklı olduğu, mahkemece Ticaret Sicilinden bildirilen ve daha önce tebligat yapılmayan bu adrese doğrudan TK’nın 35. maddesi uyarınca tebligat çıkarıldığı ve yargılamaya devam olunduğu anlaşılmaktadır. Bundan sonraki tebligatların da 35.maddeye göre yapılarak yargılamanın sürdürüldüğü anlaşılmaktadır.Bu itibarla, davalının Ticaret sicilinden sorularak tespit edilen adresine dava dilekçesinin evvela tebliğe çıkarılması, bila tebliğ dönmesi halinde, TK’nın 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekecektir. Bu açıklamalara göre davalıya dava dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat geçerli bir tebligat değildir.Ancak tebligat öğrenme tarihinde yapıldığı kabulü gerekir. Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi başlıklı dilekçe verildiği de anlaşıldığından, mahkemece dilekçelerin teatisi ve sonrasında ön inceleme duruşmasının icrası ile işin esasına girilerek yargılamaya devam olunması gerekecektir. Açıklanan bu nedenlerle, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan ve davalıya savunma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkı sağlanmadan karar verildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin delilleri topladığından ve değerlendirdiğinden de söz edilemez.
Bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,4-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.