Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1597 E. 2019/1462 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1597
KARAR NO : 2019/1462
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2018
NUMARASI : 2016/636- 2018/745 E.K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ Davacı vekili taraflar arasında İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen dava neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, davacı tarafından anılan ilamın icra takibine konu yapıldığını, icra emrinin 13.04.2016 tarihinde tebliğ alındığını, ancak takibin dayanak ilama aykırı olarak düzenlendiğinin tespit edildiğini, takipte faiz hesaplamalarında hatalar olduğunu, cebri tehdit altında fazladan ödemek zorunda kalındığını ileri sürerek 37.500 TL’nin tahsil tarihinden işleyen reeskont faiziyle birlikte istirdatına ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafından fazla yapıldığı iddia edilen ödemenin sulh görüşmeleri sonucunda haricen gerçekleştirildiğini, davacı tarafça alacağa fazla faiz işletildiği iddiasıyla icra mahkemesine başvurduğunu, haricen ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığına karar verildiğini, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, işbu davada, ilamlı takibe dayanak yapılan ilamda belirlenen faiz oranının yanlış uygulandığı ve bu nedenle davacı tarafça ödemenin fazla yapılması nedeniyle fazla ödenen kısmın istirdadı talebine ilişkin olduğu, İstanbul 17. As.Tic.Mahk’nin 2015/64 – 311 E-K sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükümde asıl alacağa reeskont faizinin işletileceğinin belirtildiği, bu ilamın İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı takip dosyası ile takibe konulmuş davalı tarafça yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 13/05/2016 tarihinde dosya borcunun ödendiği, her ne kadar davalı tarafça sulh sonucunda haricen ödeme yapıldığı için istirdat davası açılamayacağını belirtmiş ise de, dosyaya sunulu banka dekontu incelendiğinde davacı tarafça ihtirazi kayıt konulduğu yasal hakların saklı tutulduğu, bu nedenle istirdat davası açılabileceği ve davacının fazla ödenen faize yönelik ekonomik ve hukuki yararının bulunduğu dava şartının eksik olmadığı ayrıca İstanbul 1. İcra Hukuk Mah’ce 2016/628 E. Sayılı dosyasında görülen davanın icra takibine itiraz davası olduğu, yapılan ödeme nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, İcra Hukuk Mah. Kararının iş bu istirdat davası yönünden kesin hüküm oluşturmasının mümkün olmadığı, davacı tarafça 531.616,90- TL ödeme yapıldığı fakat reeskont faiz oranına göre 494.226,70-TL ödenmesi gerektiği, aradaki 37.390,20-TL’lik farkın fazla ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davacı tarafça ihtirazi kayıtla ödenen 37.390,20 TL bedelin ödeme tarihi olan 13.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek reskont faiziyle istirdatına, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinden sonra taraflar arasında yapılan sulh görüşmeleri sonucunda, ödemenin müvekkiline haricen yapıldığını, dava açmakta hukuki yararının olmadığı, alacağa fazla faiz işletildiği iddiasıyla icra mahkemesinde açılan davada ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığına karar verildiğini, davacının bir hakkının kalmadığının bu kararla kesinleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.B-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; kötü niyet tazminatı koşulları oluştuğu halde kötü niyet tazminatının reddinin doğru olmadığı gibi, redde ilişkin gerekçede herhangi bir değerlendirmenin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden düzeltilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, istirdat istemine ilişkindir.Davacı, taraflar arasında hükme bağlanan mahkeme ilamını davalının davacı aleyhine ilamlı icra takibine konu yaptığını, icra takibinde takibe dayanak ilamın hüküm fıkrasında yer alan faizin fazladan hesaplandığını, bu hesaplamanın hüküm fıkrasına aykırı olduğunu, davalı alacaklıya ihtirazi kayıt altında haricen ödemede bulunulduğunu iddia ederek fazladan yapılan ödemenin istirdatını istemiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Somut olayda, taraflar arasında hükme bağlanan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/64-311 E-K sayılı ilamının davacı aleyhine icra takibine konu edildiği, takipte faizin ilamın hüküm fıkrasına aykırı olarak hesaplandığı, bununla ilgili olarak icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğu, bu esnada davacı tarafından ihtirazi kayıt altında davalı alacaklı vekiline harici ödemede bulunulduğu sabit olup, davacının ihtirazi kayıt altında yaptığı ödemeden dolayı faiz yönünden fazla yapılan ödemeyi davalıdan talep etmesinde hukuki yararı olduğu gibi, yasada istirdat davasında kötü niyet tazminatı öngörülmediğinden ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olup, her iki taraf vekillerinin yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,5-Bakiye 1.915,59 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 6-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,7-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.14/11/2019