Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1572 E. 2018/1181 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1572
KARAR NO : 2018/1181
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/196 Esas
TARİH : 07/03/2018
DAVA : Çek İstirdadı
Taraflar arasındaki istirdat davasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik 07/03/2018 tarihli ara kararına karşı süresi içinde davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Gebze’de bulunan fabrikasında elektrik kablosu üretimi yaptığını, şirketin ortağı ve yetkilisinin …olduğunu, 30/07/2017 tarihinde şirket yetkilisinin odasında bulunan kasanın silahlı kişiler tarafından kırılarak kasa içinde bulunan değerli eşyalar ve dava konusu keşidecisi …. Tic. Ltd. Şti. olan …bank Kızıltoprak Şubesinin 31/10/2017 keşide tarihli … nolu 16.000,00 TL bedelli çekin çalındığını, hırsızlık olayına ilişkin şikayet üzerine başlatılan Gebze C.Başsavcılığının 2017/15074 soruşturma numaralı dosyası ile soruşturmanın devam ettiğini, davaya konu çekin … Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete ciro edildiğini, müvekkilinin bu çeki ciro etmeden çalındığını ve çekin ciro silsilesinin bozularak kesintiye uğradığını, ayrıca davaya konu çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıkması nedeniyle Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/576 sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını ve bu dosyadan çek için ödeme yasağı konulduğunu, ancak davaya konu çek hakkında ödeme yasağı konulmasına rağmen davalı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalı tarafın dava konusu çekin çalıntı olduğunu bilerek aldığını bu nedenle kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek icra takibinin bütün borçlular yönünden dava kesinleşinceye kadar durdurulmasını, bunun mümkün olmaması halinde takibe konu çek bedelinin borçlulardan herhangi biri tarafından dosyaya ödenmesi halinde icra veznesine yatan bu paranın kim tarafından yatırıldığına bakılmaksızın dava kesinleşinceye kadar davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davalı tarafın davaya konu çekin yasal hamili olmadığının tespiti ile çekin kendilerine iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince 07/03/2018 tarih 2018/196 Esas sayılı ara kararla; “…6100 sayılı HMK 389/1 fıkrası gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bu şartların varlığı başlı başına ihtiyati tedbir kararı verilmesi sonucunu doğurmaz. Zira bu husus hakimin takdirine bırakılmıştır. Hakim, ispat kuralları çerçevesinde gerekli incelemeleri yaparak kanunda belirtilen olumsuz, sakıncalı, zararlı ihtimalin var olduğu kanaatine varırsa ihtiyati tedbir kararı verebilir. Tedbir talep eden, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır, tam ispat aranmaz ancak basit bir iddia da yeterli olmaz. Asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde ihtiyati tedbir davanın yerine geçmiş olur.
Dosya kapsamına, delil durumuna ve henüz davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edilmemiş olmasına göre, davacı tarafın gerek takibin durdurulmasına gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu çeklerin müvekkilinin rızası dışında elinden çıkması nedeniyle iptali için Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/ 576 E. sayılı dosyasıyla açtıkları çek iptali davasında, dava konusu cek hakkında ödeme yasağı konulduğunu, ayrıca Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/15074 soruşturma dosyasının devam ettiğini, çekteki cirantalardan …c. Ltd. Şti. yetkililerinin de bu dosyada şüpheli sıfatıyla arandığını,
Dava konusu çekin . … Şirketi tarafından ciro edilerek ticari alım-satım sonucunda başkaca çeklerle birlikte müvekkili şirkete verildiğinin 27.07.2017 tarihli tahsilat makbuzunun 1. sırasında yazılı olduğunu, yine 29.06.2017 tarihli fatura ile alışverişe konu malın belli olmadığını, bütün bu hususlar cari hesaplarda ve resmi kayıtlarda, vergi dairesine verilen beyanlarda açıkça görüleceğini, müvekkili ile Sarıkök Şirketinin fiili veya ticari bir bağı olmadığını, müvekkilinin dava konusu çek üzerinde yasal olarak hak sahibi olduğunu,
Dava dosyasında müvekkilinin lehine gerek cezai gerekse hukuki olarak verilen tedbir kararları olduğu göz önüne alındığında müvekkilinin hak sahibi olduğunun tartışmasız olduğunu, dava konusu somut olayda çekin, “Hırsızlık ve sahtecilik” suçuna konu olan bir çek olduğunu, müvekkilinin rızası hilafına hırsızlık sonucu elinden çıktığını, bu şekilde müvekkili şirketin kasasından 150 adet ve yaklaşık 5.000.000 TL değerinde müşteri çeki çalındığını, hırsızların bu çekleri, paravan şirketler ve sahte isim ve imzalarla ciro ederek tahsil etmeye çalıştıklarını, dolayısıyla bir şekilde tahsil ettikleri çeklerin veya paraların geri iadesi (açılan davanın lehlerine sonuçlanması halinde dahi) fiili olarak mümkün olmayacağını,
Dolayısıyle, çek bedelinin ve ferilerinin icra veznesine yatırılması halinde bu paranın alacaklıya ödenmemesi ve zararlarının karşılanması amacıyla belli bir oranda teminatın da dava dosyasına depo edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin makul ve adaletli bir karar olacağını belirterek, ilk derece mahkemesinin 07.03.2018 tarihli kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından davalı yanın takip konusu yaptığı çekin hamilinin müvekkili olduğu ve hırsızlık konusu olduğu, davalının çekin yetkili hamili olmadığı ileri sürülerek, çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti, çekin davalıdan istirdadı ile müvekkiline iadesi istemi ve icra dosyasına yatırılacak tutarın tedbiren davalıya ödenmemesi yönünde tedbir istemli dava açıldığı, ilk derece mahkemesince tedbir isteminin reddedildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir yasal düzenlemede koruyucu önlemdir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir.
Davacı dava konusu çekin yetkili hamilinin kendisi olup çekin hırsızlandığını, davalının bu nedenle çekin yetkili hamili olmadığı ileri sürülerek TTK’nın 792. maddesi uyarınca çekin istirdadını talep etmiştir. Dava konusu çekin dosyadaki örneğinden, keşidecisi tarafından dava dışı … Ltd. Şti. Emrine düzenlendiği, lehtar …. Ltd. Şti. tarafından ise beyaz ciro ile tedavüle sokulup dava dışı….. Ltd. Şti.’ne ciro ile devredildiği, daha sonra ise davalıya birbirini izleyen bayaz cirolar ile devredildiği anlaşılmaktadır. Buna göre çekin ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı da gözetildiğinde, yargılamayı esastan yürütüp sonuçlandıracak olan ilk derece mahkemesinin, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle mevcut deliller ışığında ortaya koyduğu takdirine göre, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/10/2018

KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.