Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1570 E. 2019/1287 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1570
KARAR NO : 2019/1287
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2018
NUMARASI : 2017/797 -2018/368 E.K
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davalı şirketin alacaklı olduğu Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasında haczedilen menkullerin 26/10/2016 tarihinde müvekkilinin yediemin deposuna teslim edildiğini, muhafazaya ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmede, muhafaza edilen mallar için günlük 143,57 TL yediemin ücretinin kararlaştırıldığını ve davalı tarafından 15.076,80 TL ödemede bulunulduğunu, malların emanet edildiği 26.10.2016 tarihinden teslim alındığı 04.08.2017 tarihine kadar 281 gün için tahakkuk eden ( 143,57 x 281 = 40.343,17 TL) ücretten yapılan 15.076,80 TL’lik ödemenin düşüldüğünü, bakiye 25.266,37 TL’nin ödenmediğini ileri sürerek 25.266,37 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın yetkisiz yerde açıldığını, müvekkili şirketin bulunduğu yer olan Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davanın ticari dava olmadığını, yediemin ücretine ilişkin sözleşmenin zor durumdan faydalanılarak imzalatıldığını, ücretin resmi tarifeye göre belirlenmesi gerektiğini, ücret kısmının sonradan doldurulduğunu, haczedilen menkul malların değerini çoktan aşan bir yediemin ücretininden hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının yetkiye itirazının taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşmenin ifa yeri nazara alınarak yerinde görülmediği, yediemin teslim zaptı ile günlük 143,57 TL ücret kararlaştırıldığı, zaptın alacaklı vekili ve davacı yediemin tarafından imzalandığı, günlük ücretin taraflarca serbest olarak kararlaştırıldığı, dolayısıyla bu ücretin geçerli olacağı, menkul malların 26.10.2016- 04.08.2017 tarihleri arasında davacının deposunda kaldığı, davalının ilgili icra dosyasından davacıya 15.076,80 TL ödeme yaptığı, menkul malların davacının deposunda kaldığı 26.10.2016- 04.08.2017 tarihleri arasındaki 281 günlük, 143,57 TL’den karşılığının 40.343,17 TL olduğu, bu bedelden 15.076,80 TL’lik ödeme düşüldüğünde, davacının 25.266,37 TL bakiye alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 25.266,37 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;-Davanın yetkisiz yerde açıldığını, Bolvadin Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın ticari dava olmadığından mahkemenin görevli olmadığını,-Yediemin ücret sözleşmesinin matbu hazırlanmış olup, genel işlem şartlarına aykırı olduğunu, yediemin ücretinin resmi tarife üzerinden gerçekleştirildiğini, boş olan ücret kısmının sonradan doldurulduğunu,-Zor durumdan faydalanarak imzalatılan sözleşmenin geçerli olmadığı gibi, sözleşmeyi imzalayan Av. ….’nun vekil edeni borçlandırmaya yetkisinin bulunmadığını,-Bedelden hakkaniyete uygun bir indirim yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, TBK’nın 561 vd maddelerine dayalı olarak, yediemin ücreti (saklama ücreti) alacağının tahsili istemiyle açılmış bir alacak davasıdır.TBK’nın 89/1 ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olduğu gözetildiğinde, yetkiye yönelik istinaf sebebi yerinde olmadığı gibi, her iki taraf tacir olup, ticari işletmeleri ile ilgili davanın TTK’nın 4/1.c maddesi uyarınca mutlak ticari dava olduğu açık olduğundan, bu yöndeki usuli istinaf sebebinin de reddi gerekmiştir.Somut olayda; icra takibi nedeniyle Küçükcekmece …. İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyasında haciz uygulaması yapıldığı ve haczedilen malların 26/10/2016 tarihli teslim zaptı ile davacının deposuna bırakıldığı, teslim zaptında yediemin ücreti olarak günlük 143,576 TL belirlendiği, zaptın davalının vekili tarafından vekaleten imzalandığı görülmüştür.Bu durumda, davalı vekili Av. … tarafından imzalanan sözleşme geçerli olup, hüküm ve sonuçları itibariyle davalıyı bağlamaktadır. Zira, yedieminle yapılan sözleşme, icra takip işleminin içinde yer alan ve avukatın görevi içinde olan bir işlemdir. Bu sözleşmede davalı tarafın takip alacaklısı olduğu dosyada haczedilen malların davacıya ait özel depoda muhafaza edilmesi kararlaştırılmış ve günlük 143,576 TL yedieminlik ve depo ücreti öngörülmüştür. Sözleşme yapma özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 48. maddesi ile güvence altına alınmış olup, bu özgürlük ancak kanunla sınırlanabilmektedir. Açıklanan sebeplerle, mahkemece taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine geçerlilik tanınmasında isabetsizlik bulunmadığı gibi, sözleşmenin zorla baskı yoluyla yaptırıldığı, ücret kısmının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ispat edilemediğinden ilk derece mahkemesinin değerlendirilmesi yerinde görülmüştür ( Bu konuda emsal karar için Bkz. Yargıtay 19. HD, 24.11.2016 tarih, 2016/8016 Esas-2016/15109 Karar sayılı ilamı).Yediemine konu mahcuz emtianın muhtelif adette nevresim takımları, bardak, süs eşyası, yorgan vs. olduğu, haczedilen eşyanın kapladığı alan, kaldığı süre, fazladan özen yükümlülüğü gerektirmesi, haczedilen emtianın satışında elde edilen hasılat, olayı çevreleyen hal ve şartlar gözetildiğinde, yedieminlik ücretinden hakkaniyet indirimi yapılmasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 1.294,44 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10/10/2019