Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/157 E. 2018/153 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/157
KARAR NO : 2018/153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2017
NUMARASI : 2016/4988 D.İş- 2016/4988 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkili banka ile borçlu …AŞ arasında akdedilen genel kredi ve business card üyelik sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırıldığını, diğer borçluların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek noter kanalıyla borçlulara ihtarname keşide edildiğini, muaccel olan alacağın tahsili amacıyla borçlular hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince, borçlu… için 129.271,71 TL, borçlu … için 115.316,86 TL ve borçlu … için 60.766,74 TL için sorumlu olmak ve sorumluluk payları ile sınırlı olup tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla %15 teminat karşılığında bu borçlular hakkında ihtiyati hacze karar verilmiş, ihtiyati haciz isteyen vekilinin 26.12.2016 tarihli dilekçesi ile borçlulardan … AŞ ve … AŞ için ihtiyati haciz talebi bulunmadığından bu borçlular hakkındaki talebin ise reddine karar verilmiştir.
İtiraz eden borçlular … ve … vekili, sözleşmede İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olmadığını, müvekkilerinin hissedarı olduğu ve halihazırda ilişkisi kalmadıkları kredi borçlusu şirketler tarafından verilen teminatların bulunduğunu, müvekkillerinin BK 599. maddesi gereğince kefaletten dönme haklarını kullandıklarını, bu konuda ihtarname gönderdiklerini, borçlu şirket hakkında iflas ertleme davasında verilen tedbir gereğinde ihtiyati haciz verilemeyeceğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, alacağa konu kredi ve rehin sözleşmelerinin ibraz edildiği, borçlulara hesap kat ihtarının gönderildiği, borçluların ikametgahının mahkeme sınırları dahilinde kaldığı, genel yetki kuralları gereğince mahkemenin yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve …vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yetki itirazının reddinin doğru olmadığını, sözleşmedeki yetki şartının bağlayıcı olduğunu, müvekkillerinin kefaletten dönme nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacaklarını, bu nedenle müvekkilleri yönünden borcun muaccel olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir
GEREKÇE
Talep, ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir.
Somut olayda; İhtiyati haciz talep eden banka, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı için kefiller yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, alacağın dayanağı olarak 01.10.2013 tarihli genel kredi sözleşmesini dosyaya sunmuştur.
İhtiyati haciz isteyen banka ile borçlu…i AŞ arasında 01/10/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen …. ve …’nın müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıkları, hesap kat ihtarnamesinin ve tebligat evrakının yer aldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.4. maddesinde; “İşbu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıklarda….sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yer ile İstanbul Mahkemeleri ve icra müdürlükleri ayrı ayrı yetkili olduğunu, ancak bu mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili kılınmasının kanunen yetkili kılınmış olan mahkeme ve icra dairelerinin yetkisini kaldırmadığını, kanunen yetkili kılınmış olan mahkemelerde ve icra dairelerinde veya müşteriye ait mal ve değerlerin bulunduğu yerlerde ya da ilgili hesabın bulunduğu banka şunbesinin yerleşim yerinde de banka tarafından yasal yollara başvurulabileceğini müşteri kabul ve taahhüt eder.” denilmiştir.
Dolayısıyla sözleşmede yer alan bu hükümde açıkça yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmediğinden sözleşmede yetkili mahkemenin belirlendiğine dair bir hüküm bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, anılan hükmün HMK.nın 17. maddesinde öngörülen münhasır yetki sözleşmesi kapsamında değerlendirilemez.
Bu durumda ihtiyati hacizde yetkili mahkeme, İİK 258. ve 50.maddeleri atfıyla HMK’nın yetkiye dair hükümlerine göre belirlenir. Ayrıca, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.
Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalayan ve aleyhine ihtiyati haciz istenen itiraz edenler ile kredi kullanan şirketin yerleşim yerinin Ümraniye olduğu gözetildiğinde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle itiraz eden borçluların yetkiye yönelik itirazları yerinde değildir.
İtiraz eden kefillerin kefaletten döndükleri yönündeki itirazları gelince; kefaletten dönmenin, İİK’nun 265. Maddesinde yazılan şartlara ilişkin olmadığı gibi bu hususun ihtiyati haciz kararı verme yada kaldırma konusunda bir etkisi bulunmamaktadır. Bu yöndeki iddianın ancak bir menfi tespit davasına konu olabileceği ve yargılamayı gerektiren bir husus olduğu şüphesizdir. O halde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257.Maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağının varlığı konusunda mahkemeye kanaat verici delillerinin sunulmasının yeterli olduğu gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin ek kararına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtiraz edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İtiraz edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İtiraz edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.22/02/2018
KANUN YOLU: HMK 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.