Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1558
KARAR NO : 2018/1168
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2018
NUMARASI : 2018/496 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 31.07.2017 tarihli genel satınalma sözleşmesi gereğince, davalının müvekkilinin verdiği siparişleri haftalık olarak teslimini gerçekleştireceğini, karşılığında müvekkilinin de mal teslimi ve fatura kesimini müteakip 120 gün vadeli çekler ile ödemeyi veya avans çeki verilerek siparişlerin teslimi ile birlikte ödemelerin nakit olarak yapmayı ve davalının da avans olarak verilen siparişlerin teminatı olan çekleri müvekkiline iade etmeyi üstlendiğini, müvekkilinin davalıya 20 ton zincir siparişi verdiğini, karşılığında siparişin tesliminde bedeli nakit olarak ödenerek geri alınmak üzere iki adet her biri 49.500,00 TL bedelli 15.07.2018 ve 15.08.2018 keşide tarihli çeklerin verildiğini, ancak siparişin müvekkiline ulaşmadığını, davalının ekonomik sorunlar nedeniyle teslimi gerçekleştiremediğine ilişkin müvekkiline mail gönderdiğini ileri sürerek çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, dava konusu çekler de dahil olmak üzere toplam 110.984,00 TL cari hesap alacağının ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve dava konusu çekler üzerine davalıya ve/veya 3. kişilere karşı ödemeden men kararı verilerek ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince,davacının tedbir talebinin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, teslim edilen mallar, yapılan ödemeler kapsamında tarafların edimleri değerlendirilerek ve kayıtlarında inceleme yapılarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle yargılamaya muhtaç olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan sözleşmedeki hükümler, davalının e-mail içeriği dikkate alındığında, dava konusu çeklerin teminat/avans kabilinde olduğu yaklaşık ispat mahiyetinde gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde teslim edilecek mala karşılık avans olarak çekler verildiğini, teslimin gerçekleşmediği gibi, çeklerin iade edilmediğini iddia ederek çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitini ve ayrıca davalıdan cari hesap bakiye alacağının tahsilini istemiştir.
Dosya kapsamında yer alan ve taraflar arasında imzalanan“Genel Satın Alma Sözleşmesi Eki Niteliğinde Sipariş Ve Ödemeye İlişkin Ek Sözleşme” başlıklı sözleşmenin 3. maddesinde; “…veya sipariş talebi ile birlikte yada düzenli sipariş talepleri olduğu için avans çeki verecek ve siparişin teslimi ile birlikte ödemeler nakit yapılarak avans olarak verilen siparişin teminatı olan bu teminat çekleri …’a hemen iade edilecektir.” denilmiştir.
Yine dosyada bulunan 08.03.2018 tarihli Çek Teslim Tesellüm Tutanağı başlıklı tutanakta dava konusu çeklerle ilgili olarak; “..siparişin tarafımıza teslimi ile …tarafından faturaların kesilmesine müteakip yapılacak nakit ödeme ile iade edilmek üzere teslim edilmiştir. Aşağıda dökümü yapılan çeklerin teminat çeki olduğu ve hiçbir şekilde 3. Kişiye ciro edilmeyeceği, teminat mukabilinde bankaya, factoringe veya katılım bankalarına verilmeyeceği, takasa sokulmayacağı yada … tarafından bankaya ibraz edilmeyeceği, kullanılmayacağı ve kullanılması sonucu doğacak her türlü zarar ile icraya konulmasından kaynaklanacak tüm masraf, harç ve vekalet ücretleri de … tarafından ödeneceği..”şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Aynı yasanın 390/3. maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir.
Bu durumda, iddia ve bu kapsamda dosyaya sunulan sözleşmedeki hükümler ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, HMK 390/3.maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların hak ve sorumluluk dengesinin sağlanması amacıyla, yargılamanın sonucunda ihtiyati tedbirin neden olacağı muhtemel zararların teminat altına alınması için, HMK 392.maddesi uyarınca takdiren dava konusu çeklerin %15 i oranında 14.850 TL’lik teminat alınması uygun görülmüştür.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesi gerektiğinden, HMK 353/1.b.2.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 11/06/2018 tarihli ara kararının HMK 353/1.b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, HMK.’nın 389. maddesi uyarınca, sadece davanın tarafları hakkında hüküm ifade etmek ve üçüncü şahıslar hakkında uygulanmamak kaydıyla kabulü ile;
a) 15/07/2018 keşide tarihli, keşidecisi … Tic.Ltd Şti, cirantası … San.Tic.Ltd.Şti olan 3232942 çek seri nolu 49.500 TL bedelli çek,
b)15/08/2018 keşide tarihli, keşidecisi …Tic.Ltd Şti, cirantası … San.Tic.Ltd.Şti olan 3232943 çek seri nolu 49.500 TL bedelli çek,
Olmak üzere bu iki çekin davalı tarafından ibrazı halinde, çek bedellerinin muhatap banka tarafından ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine,
2- HMK.’nın 392. maddesi uyarınca, ödeme yasağı konulan çek tutarlarının %15 ‘i oranında nakit teminatın veya aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun, davacı tarafça ilk derece mahkemesi veznesine teminat olarak depo edilmesine, teminat yatırıldığında kararın infaz için gerekli işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 30,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 128,10 TL’nin esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına dair;
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 25.10.2018
KANUN YOLU: HMK 362/1.f maddeleri uyarınca karar kesindir.