Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1555 E. 2019/1288 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1555
KARAR NO : 2019/1288
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2018
NUMARASI : 2015/871- 2018/209 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, müvekkilinin davalıya taşıma hizmeti verdiğini, karşılığında düzenlenen 31.08.2014 ve 30.09.2014 tarihli iki adet faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, davalının icra takip tarihinden bir gün sonra 17.10.2004 tarihinde müvekkilinin banka hesabına 3.000 TL ve yine itiraz tarihinden sonra 22.12.2014 tarihinde 912,17 TL ödeme yaptığını, 31.08.2014 tarihli faturadan dolayı davalıdan halen alacaklı olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının müvekkiline taşıma hizmeti verdiğini, hizmet süresince verdiği hizmetlere karşılık olarak nakden ve gerekse de müvekkilinin akaryakıt şirketlerindeki hesabından yakıtmatik sistemi üzerinden yakıt almak suretiyle ödeme yapıldığını, davacının almış olduğu yakıtlar ve nakit tahsilat sonucunda müvekkilinden alacağının kalmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, icra takibine konu edilen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fakat takibe konu olan faturalardan önce düzenlenip de davacının kayıtlarında bulunan 31/07/2014 tarihli faturanın davalının kayıtlarında yer almadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının akaryakıt verme zorunluluğu bulunmamakla birlikte tedarik edilen akaryakıtın borçtan düşülmesi gerektiği, akaryakıt şirketine yazılan müzekkere cevabına göre, davacının davalı adına 16.438,74 TL akaryakıt alımı yaptığı, 31/07/2014 tarihli fatura içeriği hizmetin sağlandığının da ispat edilemediği, bu durumda davacının davalıdan alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin başından sözleşmenin sonuna kadar olan faturalar ve müvekkile ait banka hesap hareketleri incelenmeden karar verildiğini, zira Total Oil’den yapılan yakıt alım bedellerinin her ay kesilen faturadan düşülmüş olduğunu gösterdiğini, başka bir ifadeyle müvekkile yapılan ödemelerin yakıt bedelleri düşüldükten sonra yapılan ödemeler olduğunu, müvekkilin hak edişinden mahsup edilerek yapılan ödemelerden bir kez daha düşüldüğünü belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca, davalıya servis taşıma hizmeti verdiğini, karşılığında düzenlenen 31.08.2014 ve 30.09.2014 tarihli 2 adet faturadan kaynaklı alacağın ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise, fatura bedellerinin nakden yada akaryakıt alınmak suretiyle ödendiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin “Ödemeler ve Akaryakıt” başlıklı 5. maddesinde; “a) Ödemeler hizmet ayına ait onaylı faturanın düzenlenip teslim edilmesine müteakip iş bşlangıcından bir sonraki ayın son günü yapılacaktır…b) İşveren tedarikçiye akaryakıt verme zorunluluğu bulunmamakla birlikte talep halinde limit belirlenmesi koşuluyla yakıt ikmali yapılacak ve verilen yakıt bedeli tedarikçinin hak edişinden düşülecektir…” denilmiştir.Somut olayda, dava ve takibe konu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının fatura bedellerini gerek nakden ve gerekse davalı hesabından akaryakıt almak suretiyle tahsil ettiği dosya kapsamıyla sabit olup, akaryakıt alımlarının düşülerek dava konusu faturaların düzenlendiği ileri sürülmüş ise de, istinaf aşamasında yeni bir iddia ileri sürülemeyeceği gibi, sözleşmenin anılan hükmü de gözetildiğinde davacının istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir.Diğer yandan, davacının icra takibinden ve fakat davadan önce yapılan ödemeler bakımından dava açmakta hukuki yararın bulunmadığı gözden kaçırılması doğru değil ise de, davanın reddine karar verilmiş olduğundan bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10/10/2019