Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1518 E. 2019/1253 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1518
KARAR NO : 2019/1253
KARAR TARİHİ: 02/10/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2015/277- 2018/285 E.K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili … Ltd Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalı banka tarafından 30.04.2014 tarihli 30.000 TL ve 15.05.2014 tarihli 30.000 TL bedelli iki adet çeke dayalı olarak müvekkili ve diğer çek ilgilileri hakkında icra takibine girişildiğini, müvekkilin şirketinin davalı bankada bulunan hesabından sözlü ve/veya yazılı talimatı, onayı olmaksızın 71.656,00 TL’nin çek borçlusu … Ltd Şti’nin hesabın aktarılarak takip konusu çek bedellerini ve masraflarını tahsil edildiğini, müvekkilinin haksız işleme konu paranın iadesi için davalıya keşide ettiği ihtarnameden sonuç alamadığı gibi, çek bedelleri tahsil edilmiş olunmasına karşın dava konusu icra takibine maruz kaldığını, banka çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, savcılık soruşturmasının devam ettiğini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili bankaya borçlu olan …Ltd Şti’nin teminatta bulunan çeklerinin tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe konu edildiğini, bu çeklerde davacı … ve yetkilisi olduğu … Ltd Şti’nin cirolarının olduğunu, yazılı olarak alınmış bir virman talebine dayalı olarak işlemin gerçekleştirildiğini, virman işleminin dayanaksız olduğu ve aynı zamanda bu işlem nedeniyle borcun bulunmadığının ileri sürülmesini kendi içinde çeliştiğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, virman yolu ile gönderme işleminin dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı, davacı tarafından yapılan bir ödeme bulunmadığı, virman işlemi doğrultusunda paranın dava dışı …San. Tic. Ltd. Şti.’ ne gittiği ve bu şirketin davalıya olan borcundan düşüldüğü, dava konusu çeklerde davacının borçlu olup, dava dışı …San. Tic. Ltd. Şti.’ nin bu çeklerden adının ve imzasının bulunmadığı ve çeklerde borçlu bulunmadığı, virman yolu ile olsa dahi davacı tarafından çeklerle ilgili yapılan bir ödeme bulunmadığı, ödemenin virman yolu ile … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadan karar verildiğini, raporun kişisel görüş ve varsayımlara dayalı olarak hazırandığını, virman talimatının müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında belgeye sonradan eklendiğini, bu hususun kriminal raporla tespit edildiğini, buna rağmen virman işleminin hukuka uygun olduğunun kabulünün doğru olmadığını, usulsüz virman işlemi nedeniyle davalı bankanın müvekkili hakkında başlattığı takibe konu çek bedellerini tahsil ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Davacı, yetkilisi olduğu…..Ltd Şti’nin davalı banka nezdinde bulunan hesabından talimatı olmaksızın ….Ltd Şti’nin hesabına para gönderildiğini, virman talimatındaki imzanın inkar edilmediğini ve fakat davalı bankaya duyulan güvene dayalı olarak verilen imzalı boş talimatın sonradan davalı tarafça doldurulduğunu, virman talimatı nedeniyle gönderilen paranın kendisinin ve ….Ltd Şti’nin cirantası olduğu çeklerin tahsilinde kullanıldığını, buna rağmen davalı bankanın bedelini tahsil ettiği çekleri icra takibine konu yaptığını iddia ederek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitini istemiş, davalı banka ise, virman talimatı doğrultusunda işlem yapıldığını, talimata konu paranın gönderildiği şirketin bankaya olan kredi borçlarında kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Dosyaya sunulan …..Ltd Şti kaşe ve imzalı 26.06.2014 tarihli belgede; “75.000 TL iskonto kredisi kullandırılarak …. nolu hesabımızdaki 71.656-TL’nin … ait … nolu hesabına virman yapılmasını rica ederiz” denilmiştir.Dava konusu Kocael… İcra Müdürlüğünün… E. sayılı icra dosyasında, davalı takip alacaklısı banka tarafından, takip borçluları …..Ltd Şti, ….ve ….Ltd Şti aleyhine, 2 adet çeke dayalı olarak 03.09.2014 tarihinde icra takibine girişilmiştir.İcra takibine konu her biri 30.000 TL bedelli 15.05.2014 ve 30.04.2014 keşide tarihli çekin keşidecisi ……Ltd Şti, lehtarı …. olup, onun cirosuyla sırasıyla ……Ltd Şti ve davalı bankanın cirolarının olduğu, çekin bankaya ibrazında karşılığının olmadığı görülmüştür.Somut olayda, davacının yetkilisi olduğu şirket adına imzaladığı virman talimatındaki imzasını inkar etmediği, imzalı boş olarak verilen talimat içeriğinin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmiş ise de, dava konusu icra takibinde ve çeklerde davacının yetkilisi olduğu ……Ltd Şti’nin taraf olmadığından davadaki bu iddianın davacının yetkilisi olduğu şirket tarafından ileri sürülmesi gerekir. Kaldı ki, virman talimatının anlaşmaya aykırı doldurulduğu ispat edilemediğinden davalı bankanın işleminde hukuka aykırılık görülmemiştir.Davacı, virman talimatına konu paranın cirantası olduğu çeklerin tahsilinde kullanıldığını, bedellerini tahsil etmesine rağmen davalı bankanın çekleri takibe konu yaptığını ileri sürmüş ise de, virman yoluyla …Ltd Şti’ne gönderilen paranın bu şirketin kredi borcunda kullanıldığı, davacının teminat sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi virman talimatında açıkça paranın çek bedellerinin tahsilinde kullanılması yönünde herhangi bir kayıt da bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir.Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, davacı vekilinin, istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine,5-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.