Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/151 E. 2018/588 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/151
KARAR NO : 2018/588
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2017
NUMARASI : 2014/745- 2017/376 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde asıl ve birleşen davanın davacıları …AŞ ile …. vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ Asıl davada davacı … vekili, müvekkili şirket tarafından nakliyat emtia flotan sigorta poliçesiyle sigortalanan dava dışı …. A.Ş’ye ait fosforik asit cinsi emtianın Lübnan’dan Türkiye’ye nakliyesi işinin davalı şirket tarafından üstlenildiğini, taşıma konusu emtianın 19.03.2013 tarihli konşimento tahtında …..Gemisine 5.100,056 M/T olarak yüklendiğini, Bandırma Limanına ulaşan geminin 03/06 Nisan 2013 tarihleri arasında yapılan tahliyesi sonucunda Bandırma Liman gümrük kantarı ölçüm sonuçlarına göre gemiden toplam 5.041,220 kg fosforik asit emtiasının tahliye edildiğini, dolayısıyla 58.836 kg eksiklik meydana geldiği tespit edilerek tutanak altına alındığını, davalı taşıyıcının tam ve sağlam olarak teslim alınan emtiayı alıcısına eksik olarak teslim ettiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince sigortalıya ödenen zararın halefiyet ve temlik esasına göre davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı …. A.Ş.vekili, müvekkili şirkete nakliyat emtia poliçesi ile sigortalı ….. A.Ş.’ye ait Lübnan’da mukim şirketten satın alınan fosforik asit cinsi emtianın konişmento tahtında davalı tarafından Türkiye’ye nakledilmek üzere …. isimli gemisiyle taşındığını, emtianın tahliyesinde 58.836 kg fire verdiğini, bu eksiklik nedeniyle sigortalıya hasar tutarının müvekkili şirketin hissesine düşen oranında ödeme yapıldığını ileri sürerek, ödenen 5.963,00 USD tazminatın fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığının ödeme tarihinden itibaren TCMB’nin dövize uyguladığı en yüksek oranlı banka faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davalı vekili, davacının sigortalısı şirket ile müvekkili arasında akdedilen taşıma sözleşmesi hükümlerine göre taşıma işini yüklenen müvekkilinin minimal de olsa herhangi bir kargo eksikliğinden sorumlu tutulamayacağının belirlendiğini, ayrıca yükleme öncesinde müvekkilinin gemi tanklarının boş olduğuna dair sertifikasını ibraz ettiğini, yükleme sırasında da geminin bağımsız denetçi eliyle denetlendikten sonra emtianın gemiye yüklenerek düzenlenen ölçüm raporunun imza altına alındığını, buna göre gemiye yüklenen emtianın miktarının 5.100,056 kg olarak belgelendiğini, emtianın tahliyesi sırasında ise sigortalı dava dışı şirket görevlisi …. da hazır olduğunu, tahliye edilen emtianın miktarının 5.100,039 kg olduğunu belgeleyen ölçüm raporunun …. tarafından imzalandığını, tahliye sonrasında emtia konusundaki sorumluluğu sona eren müvekkilinin gemi tanklarının boş olduğuna dair sertifikasını aldığını, böylelikle teslim aldığı malı uygun şekilde naklettiğinin kesinleştiğini, yükleme ve tahliye ölçümleri arasındaki 17 kg’lik farkın yasal mevzuat ve gerekse sözleşme hükümleri gereğince müvekkilinin sorumluluğunu doğurmadığını, bu farkın fosforik asit emtiasının kimyevi yapısının doğal bir sonucu olarak ortaya çıktığını, sigortalının malı teslim aldıktan sonra hangi nedenden ötürü meydana geldiği bilinmeyen eksiklikten müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, 19/03/2013 tarihli konişmento tahtında …. isimli gemi ile Lübnan’dan Bandırma Limanına taşınan fosforik asit cinsi emtianın nakliyat rizikolarına karşı asıl ve birleşen dosya davacıları tarafından sigortalandığı, emtiada taşıma sonrası tespit edilen eksiklik nedeniyle sigortalı şirkete davacı ….A.Ş tarafından 25/04/2013 tarihinde 5.111,14 USD, birleşen dosya davacısı …. tarafından da 15/05/2013 tarihinde 5.963 USD ödeme yapıldığı, bu şekilde davacıların TTK’nun 1472.maddesi gereğince sigortalının haklarına halef oldukları, davalı taşıyanın sorumluluğunun ortadan kaldıracak mahiyetteki düzenlemelerin geçerli olmadığı, davalı tarafın dayandığı 02/04/2013 tarihli Ullage Report yani gemi tank ölçüm yöntemine göre, yükteki eksiklik miktarı 17 kg iken, davacı yanın dosyaya sunduğu ekspertiz raporu ile Bandırma Gümrük Müdürlüğünün tanzim ettiği 02/04/2013 tarihli ölçüm raporuna göre yükte 58.836 kg eksiklik olduğu, 02/04/2013 tarihli Ullage Report’ta isim ve imzası bulunan …. dava dışı sigortalı ….. şirketinin çalışanı olduğu, bu durumda söz konusu ölçüm raporunun alıcı şirket ile halefiyet hükümleri gereğince davacı sigorta şirketlerini bağlayacağı, fosforik asit yükünün niteliği itibariyle gemi ile taşıma ve limanda boşaltma işlemi sırasındaki sıcaklık ve basınç değerlerindeki farklılıktan dolayı ziyaa uğrayabilecek nitelikte bir yük olup, yükteki fire oranının % 2 olarak kabul edildiği, davacının dayandığı ekspertiz raporunda belirtilen 58.836 kg eksik yük miktarının yaklaşık % 1,15’ne tekabül ettiğinden bu durumda gerek davacıların dayandığı raporlardaki, gerekse davalının dayandığı ölçüm raporundaki eksiklik miktarı % 2 fire oranı içerisinde kaldığından TTK’nun 1182/f maddesine göre zayi olan maldan dolayı davalı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı asıl ve birleşen davaların davacıları …. AŞ ve …. AŞ vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl davanın davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emtianın tahliyesi bitiminde Bandırma liman /gümrük kantarı ölçüm sonuçlarına göre 58.836 kg eksik emtia tespit edildiğini, asıl olan gümrük kantarı ile yapılan ölçüm olduğunu, davalının dayandığı gemi tank ölçüm raporunda alıcı-sigortalı şirket çalışanı olarak imzası bulunan …. şirketin yetkilisi olmadığı gibi şirket adına temsil yetkisinin bulunmadığını, bu belgenin bağlayıcılığı olmadığını, yükleme ve boşaltma sıcaklıkları dikkate alındığında uygun taşıma şartları mevcut olduğu takdirde sözkonusu sıcaklık farklılığında %2 fire oranının oluşabileceğinin mümkün olmadığını, sözkonusu fireye sıcaklık farklılığından ziyada başkaca faktörlerin etkisinin olduğunu, bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu emtiadaki zayinin davalının kusuru ile meydana geldiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Birleşen davanın davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda liman /gümrük kantarı ölçüm raporunun baz alınması gerektiğini, bu ölçümün emtianın sigortalı firmanın kontrolündeki kamyonlara alınmasından sonra yapılmadığını, bilirkişi raporundaki fire oranının kabul edilmediğini, emtiadaki eksilmenin davalının taşıması sırasında gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Asıl ve birleşen dava, emtea nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.Asıl ve birleşen davada, dava dışı sigortalı alıcı …..A.Ş. ’nin yurt dışından ithal ettiği emtianın sigorta şirketleri tarafından hisseleri oranında taşıma rizikolarına karşı güvence altına alındığı, taşımaya konu emtianın alıcısına eksik tesliminden dolayı doğan zararın davacı sigorta şirketleri tarafından hisselerine düşen oranda karşılandığı, sigortalıya ödenen bedelin davalı taşıyandan rücuen tahsili istenmiştir.İlk derece mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından 19.03.2013 tarihli konişmento tahtında ….Gemisine 5.100,056 M/T fosforik asit yüklendiği ihtilafsızdır. Emtianın tahliyesinde, Bandırma Liman Gümrük kantarı ölçüm sonuçlarına göre, emtianın 58.836 kg eksik olduğu belirlenmiş iken, 02.04.2013 tarihli gemi tank ölçüm yöntemine göre hazırlanan raporda ise, emtiadaki eksikliğin 17 kg olduğu tespit edilerek raporun dava dışı alıcı sigortalı şirketin çalışanı olduğu SGK kayıtları ile sabit olan …. ve tahliyeyi takip eden denetçi acente tarafından hep birlikte imza altına alındığı görülmüştür.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacılar tarafından dayanılan 11.04.2013 tarihli ekspertiz ve Bandırma Gümrük Müdürlüğünün ölçüm raporları dikkate alındığında, taşınan yükün eksik tahliye ve teslim edildiği kanaatine ulaşılsa bile fosforik asit yükünün niteliği itibariyle gemideki ve boşaltma işlemi sırasındaki liman sıcaklığı, basınç değerleri ve yapılan incelemeler neticesinde taşınırken ve gemiden tahliye edilirken ziyaya uğrayabilecek nitelikte bir yük olduğu, fire oranının %2 olarak kabul edildiği, buna göre, 58.836 M/Ton tutarındaki eksik tahliye ve teslim miktarının toplam taşınan yük miktarı olan 5.100,056 M/Ton’un yaklaşık %1,15’ine tekabül ettiği, dolayısıyla bu oranın fosforik asit yükünün taşınması ve tahliyesi sırasındaki ziya oranı dahilinde kalacağından davalı taşıyanın sorumluluğuna yol açmayacağı, sonuç olarak hangi ölçüm değeri esas alınırsa alınsın, zayi olan yük miktarının fire oranı içerisinde kalması sebebiyle davalının eksik yük miktarından sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli olup, davacıların ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında tartışılarak karşılanmış bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde ve kararında isabetsizlik bulunmadığından asıl ve birleşen davacıların yerinde görülmeyen tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, asıl davanın davacısı …. A.Ş. ile birleşen davanın davacısı …. A.Ş. vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,3-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,4-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 31/05/2018