Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1509 E. 2019/1166 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1509
KARAR NO : 2019/1166
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2018
NUMARASI : 2014/1064- 2018/83 E.K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, sigortalı … San.AŞ’ne ait 6 paket/64 koli soketli kablo emtiasının müvekkili şirket tarafından nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, sigortalı firma tarafından Malezya’da yerleşik … firmasına ihraç edildiğini, taşıma işinin davalılar ….AŞ sorumluluğunda havayolu taşımacısı (fiili taşıyıcı) … tarafından gerçekleştirildiğini, 05.10.2013 tarihinde alıcı firma .. . firmasının tesislerine dahili nakliyesi gerçekleştirilen emtia ile ilgili olarak teslim evrakı üzerine alıcı firma tarafından hasar şerhi konulduğunu, yapılan ekspertiz sonucunda, emtianın yoğun şekilde ıslandığının, bunun sonucu olarak kolilerin yırtıldığının, dağıldığının, yumuşayarak hamurlaştığının tespit edildiğini, emtianın bu haliyle otomotiv sektöründe kullanılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin sigortalısına hasar bedelini 19.11.2013 tarihinde ödediğini, sigortalının haklarına halef olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 19.110,00 Euro’nun Türk Lirası karşılığı olan 52.231,452 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, sigortalı firmanın hava yük senedinde taraf olarak gözükmediğini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, süresi içerisinde usulüne uygun olarak ihbarda bulunma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davacının emtianın poliçe tahtında sigortalanmış olduğunu, buna dayalı olarak sigortalısına ödeme yaptığını, yapılan ödemenin gerçek zararı miktarında olduğunu ve bu ödemeden dolayı sigortalının ibra ederek haklarını devrettiğini ispatla yükümlü olduğunu, zararın hava yolu taşıma esnasında meydana geldiğinin ispatı gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, faiz talebinin başlangıcının karar tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … AŞ vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirket … acentesi olup, havayolu işletmesi nam ve hesabına taşıma sözleşmesi yaptığını, bu nedenle havayolu şirketlerini temsilen hareket ettiğini, davanın doğrudan müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini hasar bildiriminin usulüne uygun olarak yapılmadığını, fiili taşımayı müvekkilinin gerçekleştirmediğini, hasardan dolayı sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu yükün sigortalı … Tic. A.Ş. tarafından yurt dışında yerleşik şirkete satıldığı, navlun faturasının davalı …A.Ş. adına acenta sıfatı belirtilmeksizin düzenlendiği, yükün sigortalı tarafından taşıyıcı olarak …. A.Ş.’ye teslim edildiği, onun tarafından da fiili taşıyıcı olarak davalı ….’ya teslim edildiği, davacı ile sigortalı arasında 31/12/2012 başlangıç tarihli sigorta poliçesi bulunduğu, hasara ilişkin ödemenin banka aracılığı ile sigortalıya yapıldığı anlaşılmakla tarafların aktif ve pasif dava ehliyetlerinin bulunduğu sonucuna varıldığı, taşımanın uluslararası hava taşımasında kaynaklanması nedeni ile taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğu, kilogram başına 19,00-SDR. Sınırı ile yapılan hesaplamada hasara uğrayan 586,66 kilogram yük için sorumluluğun 11.146,54-SDR olduğu karar tarihine en yakın olan 6/02/2018 günlü Merkez Bankasının döviz kuruna göre 1-SDR’nin 5.4958-TL olduğu bu durumda rücusu gereken miktarın 61.259,15-TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; 52.231,45-TL alacağın ödeme tarihi olan 19/11/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarla avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davalı …. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;-Davacının sigortalısının malın sahibi olduğunun tespiti, havayük senedinde malın göndericisi ve/veya alıcısı hanesinde sigortalının adı yer almadığından, diğer bir deyimle sigortalı şirket taşımanın tarafı olmadığından davacı sigortacı şirketin de aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gibi müvekkili ile sigortalı firma arasında taşıma sözleşmesi bulunmadığıdan pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığını,-Konvansiyon hükümlerine göre, usulüne uygun olarak süresi içerisinde yapılmış bir hasar ihbarının bulunulmadığını,-Karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken geriye dönük olarak ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.B-Davalı … AŞ vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;-Davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyetinin olmadığını, sigortalının zarara uğradığının ispatlanamadığını, bu bağlamda alıcının mal bedelini sigortalı satıcı … A.Ş’ne ödememiş olması gerektiğini, mal bedelinin ödenmiş olması halinde, sigortalının herhangi bir zarara uğradığından sözedilemeyeceğinden davacı tarafından sigortalıya yapılan ödemenin ex gratia (lütuf ödemesi) niteliği taşıyacağını, ayrıca abonman sigorta poliçesi bulunsa da hava yolu taşımasına ilişkin münferit sigorta poliçesi yapılmadığından geçerli bir sigorta sözleşmesinden sözedilemeyeceğini,-Müvekkil şirketin işbu taşıma kapsamında salt IATA acentesi olarak hareket ettiğini, pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını,-Konvansiyon hükümlerine göre, usulüne uygun olarak süresi içerisinde yapılmış bir hasar ihbarının bulunulmadığını,-Karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken geriye dönük olarak ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, TTK 1472. maddesi gereğince nakliyat sigortacısı tarafından akdi ve fiili hava taşıyıcısı aleyhine açılan, halefiyet ilkesine dayalı rücuen tazminat davasıdır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır Somut olayda, sigortalı …..AŞ tarafından Malezya’da mukim … firmasına 6 palet/64 koli soketli kablo emtiasının, Antalya/Türkiye havalimanında davalı … AŞ tarafından düzenlenen … ana konişmento ve 2HP002 ara konişmento (Air Waybill/Hava Yük Senedi) tahtında davalı ….’nın 30.09.2013 tarihli TK 2421 ve 03.10.2013 tarihli TK 60 sefer sayılı uçağı ile Kuala Lumpur havalimanı/Malezya olarak sevk edildiği, Air Waybill/Hava Yük Senedi düzenlenmesinde gönderici tarafından emtia-kargo ile ilgili Daclared Value for Carriage(Kargonun Beyan Edilen Değeri) bölümünde herhangi bir değer beyanında bulunulmadığı, davalı taşıyıcıya teslim edilen emtianın ıslanmadan dolayı hasarlandığı dosya kapsamı itibariyle ihtilafsızdır.Havayolu ile yapılan uluslararası kargo/yük taşımalarında Varşova Konvansiyonu (1929),La Haye Değişiklikleri (1955),4 no.lu Montreal Protokolü ile saptanmış yükümlülükler kapsamında, bu kurallara taraf olan Türkiye, son değişiklikleri içeren ve 1999 yılında imzalamış bulunduğu “Havayoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme” yi 26/03/2011 tarihinde onaylamıştır.Bu nedenle anılan sözleşme Türkiye içinde bağlayıcı bulunmaktadır. Konvansiyonun coğrafi uygulama şartı, Konvansiyonun 1/2 maddesi anlamında uluslararası taşımanın icra edildiği ilgili devletlerin başlangıç ve varış ülkesi devletlerin her ikisinin de Konvansiyon tarafı olmasıdır.Uyuşmazlığa konu havayolu ile yapılan taşımada her iki ülkenin de Konvansiyona taraf olması nedeniyle, somut olayda Montreal Konvansiyon hükümleri, Konvansiyonda yer almayan hükümler açısından iç hukuk kuralları uygulama alanı bulacaktır.Dava konusu uyuşmazlık uluslararası hava yolu ile taşıma i1işkisine dayanmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlığa Türkiye ve Malezya’nın da taraf olduğu Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanacaktır. Nitekim bu konuda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir.Hava yük senedinde, dava dışı sigortalı … A.Ş. gönderen, … gönderilen, davalılardan …. A.Ş. düzenleyen acente (issuing agent), davalılardan …. ilk taşıyıcı (first carrier) olarak gösterilmektedir.Davalı …..AŞ hava yük senedinde acente sıfatıyla yer aldığını ileri sürmüş ise de, dosyaya ibraz edilen 30.09.2013 tarihli, navlun faturasının bu davalı tarafından dava dışı sigortalı ….AŞ adına düzenlendiği görülmüştür. Akdi taşıyıcı taşıma işini göndericiye karşı taahhüt eden kimsedir. O halde somut olayda akdi taşıyıcı davalı ….A.Ş. olup, fiili taşıyıcı ise diğer davalı …’dir. Dolayısıyla sigortalı emtianın Antalya / Kuala Lumpur arasında taşınması sırasında hasara uğraması durumunda, akdi taşıyıcı …. A.Ş. ile fiili taşıyıcı … A.Ş.’nin gönderilene karşı müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir.Montreal Konvansiyonu 18. maddesi uyarınca, akdi ve fiili taşıyıcı davalılar, hasarın hava yolu taşıması sırasında meydana gelmesi halinde sorumlu olacaktır. Yine Konvansiyon’un 31. maddesindeki düzenleme uyarınca, hasarın, teslimden itibaren 14 günlük sürede taşıyıcıya ihbarı gerekmektedir. Aksi halde gönderilene, taşınan emtianın eksiksiz ve hasarsız teslim edildiği karine olarak kabul edilir. Montreal Sözleşmesi’nin 31. maddesinde ihbar yükümlülüğü eşyanın hasara uğraması haline özgü olarak düzenlenmiştir.Dava dosyasına mübrez Hava Yük Senedine göre, sigortalı emtia 30.09.2013 tarihinde diğer davalı …. tarafından teslim alınmış ve 04.10.2013 tarihinde Kuala Lumpur Havalimanına indirilmiştir. Ancak Malezya Havayollarının düzenlediği 04.10.2013 tarihlî “Cargo Survey Report – Outer Package Damage / Kargo Eksper Raporu – Dış Ambalaj Hasarı” başlıklı belgeye göre, taşınan emtiada ıslaklık kaynaklı hasar tespit edilmiştir. Buna göre ilk taşımayı gerçekleştiren …. tarafından, 04.10.2013 tarihinden öncc emtianın hasarlı olarak teslim alındığına dair herhangi bir belge dava dosyasına sunulmadığından, dava konusu hasarın Antalya / Kuala Lumpur arasında gerçekleşen taşıma sırasında gerçekleştiğinin kabulü gerekir.Malezya Hava yollarının düzenlediği 04.10.2013 tarihli “Cargo Survey Report – Outer Package Damage / Kargo Eksper Raporu – Dış Ambalaj Hasarı” başlıklı belgede ise, taşınan emtiada ıslaklık kaynaklı hasar tespit edilmiştir. Nitekim dava dosyasına sunulan Kuala Lumpur Havaalanından, gönderilen … firmasının Penang’daki adresine kadar olan taşınması işini yapan … SDN BHD tarafından düzenlenen “Consignment Worksheet / Teslim Belgesi” başlıklı belgede de, emtianın 05.10.2013 tarihinde “ıslak” olarak teslim edildiğine dair gönderilenin de ihtirazı kaydı bulunmaktadır.Gönderen sigortalı …. A.Ş’nin 08.10.2013 tarihinde noter kanalıyla keşide etmiş olduğu ihtarname ile, davalılardan akdi taşıyıcı … A,Ş.’ne taşıma konusu emtianın hasarlı olarak teslim edildiğini bildirmiş olduğuna göre, hak düşürücü süre içinde hasar ihbarının yapılmış olduğunun kabulü gerekir.Davacı sigorta şirketi ile sigortalı ….AŞ arasında 31.12.2012 başlangıç ve 31.12.2013 bitiş tarihli “Nakliyat Abonman Blok Sözleşmesi” akdedilmiş olup, sigorta bedeli 16.000.000 Euro, sigorta konusu; kablo ve bu emtianın tüm dünya ülkelerine (istinalar hariç) yapılacak ihracat ve ithalat sevkiyatları sırasında gerçekleşecek rizikolar teminat altına alınmıştır.Poliçenin 3. ve 4. sayfalarında yer alan “Teminat Sınırı Klozuna” göre, “..sigortacının.. azami sorumluluğu 250.000 Euro karşılığı TL’dir. Bu meblağ aşıldğı takdirde en geç nakil vasıtasının hareketinde sigortalı vasıtanın adı, plakası, uçuş nosu, vagon nosu, sevkedilen malın cinsi, sevkedilen malın tonajı, sevkedilen malın kıymeti ve seferin hangi limanlar ve /veya şehirler arasında olacağını ve tarihini sigortacıya bildirmek ve sigortacının peşin onayını almakla yükümlüdür. Sigortacı sigortalının memurlarının ihmali veya yukarıda zikredilen bilginin tam sağlanamaması nedeniyle yukarıda zikredilen limit dahilindeki sevkiyatlara ait formların, nakil vasıtasının hareketinden evvel kendisine verilmemesi hallerinde de sevkiyatları sigortalı tuttuğunu peşinen kabul ve taahhüt eder.” denilmiştir.Dolayısıyla sigorta poliçesinin bir abonman poliçesi başka bir ifadeyle bir çerçeve sözleşmesi olması nedeniyle kural olarak sigorta edilen menfaatin somut hale geldikten sonra o sigortalı mal için sigorta teminatının doğacağı ancak tarafların bu kuralın aksini kararlaştırabilecekleri, bu bağlamda somut olayda yukarı anılan poliçe hükümleri gözetildiğinde sigorta teminatının doğduğu sonucuna varılmıştır.Diğer yandan DAP satış türünde, hasar rizikosu gönderici sigortalı üzerinde olduğundan hasara konu emtianın satış bedelinin tahsil edilip edilmediğinin sonuca etkisi görülmemiştir (Bkz. Incoterms ve Uluslararası Ticari Deyimler, Aslıhan Sevinç Kuyucu, İstanbul, 2011, sf 181).Dava konusu uyuşmazlık sigortacının TTK’mın 1472. maddesine göre, kanuni halefiyet hakkına dayanarak açtığı rücu davası olduğuna göre, faizi başlangıç tarihin de sigortacının sigortalısına ödeme yaptığı tarihin esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir (Bkz. Yargıtay 11. HD, 24.11.2014 tarih, 2014/11410 E-2014/18217K.sayılı ilamı).Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, 2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 1.783,93 TL nispi istinaf harcının davalılardan müştereken tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 19/09/2019