Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1505
KARAR NO : 2019/823
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMES: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2017
NUMARASI : 2016/934- 2017/1083 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili fon bankası bünyesinde devren birleştirilen … AŞ ile dava dışı…. San. Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme uyarınca kredi lehtarı asıl borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların murisi müteveffa … da sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde 14.133,80 TL nakit ve 4.912,96 TL gayrinakit alacağın tahsili istenmiş ise de, takip alacağının gümrük müdürlüğüne hitaben verilen teminat mektuplarının kullandırılmasından dolayı oluşan komisyonlardan ve gecikme faizinden doğduğunu, davalıların itirazın 2.000 TL üzerinden iptalinin istendiğini ileri sürerek itirazın kısmen iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, sözleşme hükmünün genel işlem şartlarına aykırı olduğunu, murisin ölümünden sonra doğan borçtan sorumlu tutulamayacağını, teminat mektuplarının hangi sözleşmeye dayalı olarak verildiğinin dolayısıyla borcun hangi sözleşmeden doğduğunun belli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı … vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, borcun hangi sözleşmeden doğduğunun belli olmadığını, müvekkilinin murisinin ölümünden sonra doğan borçtan sorumlu tutulamayacağını belirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
GEREKÇE HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca, miktar ve değeri 3.000 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi itibariyle 3.110,00 TL’ye baliğ olmuştur.Davacı, dava konusu takipte 14.133,80 TL nakdi alacağa yönelik itirazın 2.000 TL yönünden iptalini talep etmiş olup dava değerini de bu tutar üzerinden göstermiş olduğu gibi, talep kısmi dava niteliğinde de olmadığından istinafa konu edilen miktarın 2.000,00TL olması nedeniyle 13.12.2017 tarihli karar kesin niteliktedir.HMK’ nın 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak, aynı Yasa’nın 352/1.b. maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler ışığında, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İlk derece mahkemesinin kararı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar yönünden kesin olduğundan, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE,2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 13/06/2019