Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1498 E. 2019/796 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1498
KARAR NO : 2019/796
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2018
NUMARASI : 2013/1001- 2018/355 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … San.A.Ş.’ne ait “kağıt üretim makinesi” emtiasının Bandar Abbas limanı/İran-Abhar/İran arasındaki nakliyesi işini davalı şirketin üstlendiğini, demonte halde 9 kap içerisinde bulunan taşıma konusu emtianın İsveç’ten İzmit Yeniköy limanı’na, buradan da İran’ın Abbas limanı’na taşındığını, deniz taşıması akabinde Bandar Abbas limanı sahasına tahliye edilen emtiaların davalının sorumluluğunda alıcı firmanın Abhar/İran’da bulunan tesislerine sevk edilmek üzere lokal taşıma araçlarına yüklendiğini, sözkonusu lokal taşıma esnasında “…” adlı parçayı taşıyan aracın ani fren yapması sonucunda, araç üzerinde bulunan emtianın yola düşerek hasarlandığını, meydana gelen hasardan ötürü sigortalıya 1.269.313,67 Euro hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, sigortalısının haklarına halef olduğunu, emtianın taşıma işini üstlenen davalının hasardan dolayı sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taşımaya konu silindirin “…” isimli parçasının yola düşerek hasara uğradığı iddia edilmiş ise de sigortalıya 187.500 Euro sovtaj bedeli ile bırakılan parçanın hiç bir tamirat yapılmadan İran’daki alıcısının fabrikasına monte edilmiş olup, halen çalışır vaziyette olduğunu, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin gözle görülemeyecek boyutlarda birkaç çizik tespit edilen, çalışır durumdaki emtiayı tam zayi olmuş kabul ederek sigortalısına fatura değerinin tamamını ödemesinin kendi takdirine olduğunu, bu ödemeyi müvekkilinden rücu edemeyeceğini, müvekkilinin talebi üzerine İran/Abhar Mahkemesi tarafından makinenin kurulu olduğu alıcı … şirketine ait fabrikada yapılan keşif neticesinde alınan 20.07.2013 tarihli raporda, “…” isimli parçanın hasarlı olmadığının, kağıt üretim makinesinin sorunsuz çalıştığının tespit edildiğini, fabrika yetkililerince hasarın onarıldığı iddia edilmiş ise de herhangi bir masrafa ilişkin belgenin sunulmadığının belirlendiğini, ayrıca 16.04.2012 tarihli … ve … tarafından hazırlanan ortak raporda da, silindirde hasar izlerinin olmadığının belirtildiğini, davacı sigorta şirketince görevlendirilen … firmasının düzenlediği raporun kendi içinde çelişkiler barındırdığını, hesaplamanın doğru olmadığını, dava konusu taşımanın İran’da yapılan bir iç taşıma olduğundan CMR hükümlerinin uygulanamayacağını, sigortalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, takipte talep edilen faiz oranın kabul edilmediğini belirterek, davanın reddine ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dışı sigortalıya ait demonte makina parçalarının meydana gelen kazada hasarlanmadığı, herhangi bir hasarın gerçekleşmediği, parçaların monte edilip çalıştırıldığı ve halen çalışmakta olduğu, nitekim dava dışı sigortalı şirket tarafından da makinaya herhangi bir tamir yapılmadığının, mevcut durumu ile monte edilip çalıştırıldığının, halen de çalışmakta olduğunun, klasik anlamda bir hasar oluşmasa da yere düşen parça nedeniyle makinanın garanti kapsamından çıktığını ve bu sebeple sigorta tarafından ödeme yapıldığını, makinanın yenisinin çok pahalı olduğu için kendilerince garanti kapsamından çıkan makinanın bu haliyle kabul edilip, kurulduğunun bildirildiği, dolayısıyla düşme sonunda makinanın hasarlanmadığı, herhangi bir hasar oluşmayan makinanın garanti kapsamından çıkmayacağı üreticisi tarafından çıkarılmışsa, ona da sigortalı şirketin karşı koyması ve yasal haklarını kullanmasının gerekeceği, üretici ile sigortalı şirket arasındaki ilişkinin davalıyı bağlamayacağı, makinada bir hasar oluşmadığı için davalı taşıyıcının sorumluluğunun doğmadığı, davacının icra takibi başlatmasında kötü niyetli olmadığından aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmediği, rücuen tazminat alacaklarında, gerçek zararın ortaya çıkmasının bir dava şartı olduğu, bu dava şartı gerçekleşmediğinden dolayı dava reddedildiğinden davalı yararına sadece maktu vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı her iki taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Hükme esas alınmış olan bilirkişi raporunda varılan sonucun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, hadisenin, araç sürücüsünün kusuru sebebiyle yükün, istifli olduğu römorktan kayarak yola düşmesi şeklinde meydana geldiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğunu, bu boyutta bir kaza sonrasında emtiada hasar meydana gelmemiş olduğunun söylenmesinin gerçekle bağdaşmadığını, sunulan ekspertiz raporunda da silindir yüzeyinde 3 mm’ye varan derinlikte izler ölçüldüğünün, silindir üzerinde bulunacak en ufak bir kılcal çatlak veya ihmal edilecek bir hasar makinenin çalışması esnasında basınç altındaki parçanın infilak etmesine ve büyük çapta ölümlü hasarların meydana gelmesine neden olabileceğinin belirtildiğini, gözle tespit edilemeyecek kılcal çatlakların bile göz ardı edilmesi mümkün değil iken araçtan yola düşerek yüzeyinde gözle görülür derin çiziklerin meydana geldiği emtianın hasarlanmamış olduğunun kabul edilemeyeceğini, bunun yanında, emtianın onarılması halinde dahi üretici firma tarafından garanti verilemediğini ve üretici firmadan alınan cevaba göre, emtianın tam ziya olarak kabul edilerek ödeme yapıldığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.B-Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince dava şartı ile ispat şartının birbirine karıştırıldığını, müvekkili lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının sadece vekalet ücretine ilişkin kısım yönünden kaldırılarak nispi vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, İran’ın Hürmüzgan Eyaleti’ndeki Bandar Abbas Limanı’na tahliye edilen demonte haldeki 9 parçadan müteşekkil kâğıt üretme makinesinin, bu yerden İran’ın Zencan Eyaleti’ndeki Abhar Şehrine davalı tarafından karayolu ile taşınması esnasında, “…” adlı silindir parçayı taşıyan aracın ani fren yapması sonucunda, emtianın aracın üzerinden düşerek hasarlanması sonucunda zayi olduğu iddiasıyla dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının davalı taşımacıdan rücuen tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı her iki taraf vekillerince, yasal süreleri içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.HMK’nın 355. maddesi uyarınca, kararı istinaf eden taraf vekillerinin istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme yapılmıştır.Somut olayda, davalı taşıyıcının İran içi dahili nakliye işini üstlendiği kağıt üretme makinesi ve ekipmanlarının (alt taşıyıcı yada taşıyan konumundaki … unvanlı şirketten temin edilen … plakalı çekiciye takılı) … plakalı araca yüklenen makine parçasının aracın Zahran’dan İsfahan’a doğru seyir halinde iken sürücünün yolda ani fren yapması nedeniyle yola düştüğü sabit olup, uyuşmazlık, taşımaya konu demonte haldeki kağıt kurutma makinesinin “…” isimli silindir parçasının hasarlanarak zayi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporunda, yapılan kontrolde silindir yüzeyinde “0,05 mm. ila + 0,30 mm.” aralığında sapmalar olduğunun gözlendiği, bu değerlerin kabul edilebilir sınırlar içinde kaldığı, ancak hasarlanan silindirin yüzeyinde max. 3 mm. ye varan derinlikte izler ölçüldüğü, bu durumun silindirin mukavemetini ve ömrünü azaltacağı, görsel incelemede ise döküm kısmın yüzeyinde ya da civatalarında herhangi bir defonmasyon izinin görülmediği, silindirin sert darbe aldığına dair emareye rastlanmadığı, görülebilen tek yüzey bozukluğun silindirin yol yüzeyine teması sonucu oluşan max. 2 mm. derinliğinde çizikler olduğu, bununla birlikte kurutucu silindir parçasının basınçlı kap olması özelliğinden dolayı meydana gelen olay sonucu parçaların döküm ana gövdesinde gözle tespit edilemeyecek kılcal çatlak veya diğer aksamlarında hasar oluşma olasılığının bulunduğu, ancak fabrika koşulları sağlanamayacağından parçanın bulunduğu ortamda bunun tespitinin mümkün olmadığı, buradaki bir kılcal çatlak veya ihmal edilen bir hasar sebebiyle ileride makinenin çalışması esnasında basınç altındaki parçaların infilak edebileceği ve daha büyük ve ölümlü hasarlara sebebiyet verebileceği belirtilmiştir.Dava dışı Sigortalı …San.AŞ’nin davacı sigorta şirketine hitaben 02.04.2014 tarihli yazısında; “…Sevkiyat sırasında hasar gören yankee silindiri, gerekli tamiratı yapılarak Mısır’da kurulması planlanan Temizlik Kağıdı Üretim Tesisinde kullanılmak niyeti ile sovtajdan alınmıştır. Ancak gerek Mısır’daki siyasi ortamın düzelmemesi sebebi ile ertlenen yatırım planı, gerekse İran için yeni … silindiri alımının eski alım fiyatlarına göre, çok daha yüksek çıkması ve üretime başlama zamanını geciktirecek olması gerekçeleri gözönüne alınarak İran’da gerekli tamirat ve testleri yapılarak tüm risk … üzerinde kalmak üzere, İran’daki tesise monte edilmiştir. İran’daki Temizlik Kağıdı Üretim Tesisi’ne monte edilerek kullanıma alınan yankee silindiri hasardan kaynaklı kılcal çatlak riski içermektedir. Bu tür hasarlardan kılcal çatlaklar zamanla ortaya çıkarak buhar kaçırma ihtimalini içermektedir. Bu durum ciddi verim kaybına sebebiyet verecek husustur. Aynı zamanda yankee silindiri üretici firma … tarafından tesiste kullanılmaya devam edilmesi sebebi ile garanti kapsamından çıkarılmış ve garanti riksi tamamen … Kimya üzerine kalmıştır.” denilmiş ise de basınç altında yüksek devirle çalışan dava konusu ünitenin sisteme montajının tamamlanıp devreye alınması için onarıldığına veya düşmeye bağlı hasarın tamir edildiğine dair herhangi bir yazılı delil dosyaya sunulmamıştır.Davacı sigorta şirketi de emtianın onarılması halinde dahi üretici firmanın garanti vermediğini, üretici firmadan alınan teklife göre de silindirin ancak yenilenmesi halinde garanti kapsamında olacağının, onarım durumunda ise garanti verilemeyeceğinin belirtildiğini, üstelik buna rağmen emtianın onarımı için İsveç’te bulunan fabrikaya götürülüp geri getirilmesi için yapılacak masraflarının emtianın sigorta bedelini geçeceğinin ve ayrıca tüm bu tamirat işlemlerinden sonra herhangi bir problem çıkması halinde yenisi ile değiştirilmesi riskinin de olması gözetilerek emtianın tam ziya olarak kabul edildiğini ileri sürmüş ise de bu iddiasına dayanak olarak harhangi bir belge dosyaya ibraz etmemiştir.Bu durumda, hasarlanarak zayi olduğu iddia edilen silindir aksamın montajının yapılarak kağıt kurutma makinesinin sorunsuz çalıştığı dosya kapsamıyla sabit olup, emtianın hasarlanarak zayi olduğunun ve dolayısıyla sigortalının zarara uğradığının ispat edilememesine göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de işin esasına girilerek inceleme yapılmış olduğundan davanın reddi durumunda davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, kararın gerekçesinin resen düzeltilmesine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinafa harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,B)Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde hukukun uygulanmasında kısmen hata yapıldığı gibi kararın vekalet ücreti yönünden de düzeltilmesi gerektiği anlaşılmakla, HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden ve gerekçesinin de yukarıdaki şekilde düzeltilerek esas hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;1-Davanın reddine, 2-Kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine, 3-Maktu harcın mahsubu ile 39.356,05 TL harcın davacıya iadesine, 4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 97.190,63 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra iadesine,7-İstinaf yargılaması yönünden;a-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,b-Davalı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince davalı tarafa iadesine,c-Davalı vekili tarafından harcanan 98,10 TL istinaf başvuru harcı gideri ve 31,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 129,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından, ayrıca vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,9-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,10-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.1- 2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 29/05/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.