Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1487 E. 2019/1539 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1487
KARAR NO : 2019/1539
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2018
NUMARASI : 2016/317 E. 2018/447K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin, müvekkili bankanın İncirli Bakırköy Şubesi ile akdettiği 23.09.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerden kaynaklı toplam 28.725,81 TL anapara bakiye borcu bulunduğunu, davalı borçlu …’ün de sözleşmenin imzalandığı tarih itibari ile bu şirketin ortağı olduğunu ve dava konusu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğundan kefalet limiti itibarı ile borcun tamamından sorumlu olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edildiğini, genel kredi sözleşmesinde yetki şartını içeren düzenlemenin davalı borçlu … hakkında da geçerli olduğunu, davalı hakkında başlatılmış olan ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında yetkiye ve borca karşı yaptığı haksız itirazların iptaline, %20 oranındn az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalıya dava ve tensip zaptı tebliğ olmuş, cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…davacı banka ile dava dışı ….San.Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalı …’ün müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, dava dışı şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından kredi hesabının kat edildiği, dava dışı asıl borçlu şirket ile davalı kefile Bakırköy ….Noterliğinin 13/04/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği ve daha sonra İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile dava dışı asıl borçlu şirket ve kefiller hakkında ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde yetki ve borca itiraz edildiği, takibin para borcuna ilişkin olduğu dikkate alındığında yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı banka tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişinin hesapladığı şekliyle davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterilen ve aşağıda hüküm kısmında belirtilen şekilde ayrı ayrı hesaplamanın yapıldığı ve davacının kredi kartından kaynaklı alacak yönünden 9.550,25 TL, taksitli ticari kredi yönünden 22.786,67 TL alacaklı olduğu, bu itibarla davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın bu kısım için iptali gerektiği, Avrupa Yatırım Fonu tarafından yapılan 12.821,40 TL lik ödemenin takip sonrası yapıldığı ve alacaklının haklarına halef olduğu dikkate alındığında icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacağın likit olduğu İİK 67/2 maddesinde düzenlenen inkar tazminatı şartlarının oluştuğu …” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile bu davalı yönünden; takibin kredi kartından kaynaklı alacak yönünden 9.378,91 TL asıl alacak, 163,18 TL işlemiş faiz, 8,16 TL BSMV olmak üzere 9.550,25 TL üzerinden, takibin taksitli ticari kredi alacağı yönünden 19.314,51 TL asıl alacak, 2.925,87 TL işlemiş faiz, 146,29 TL BSMV, 400 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere 22.786,67 TL üzerinden olmak üzere toplam 32.336,92 TL’nin kredi kartından kaynaklı alacak yönünden asıl alacağın %34,24 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si, taksitli ticari krediye dayalı alacak yönünden asıl alacağın %48 temerrüt faizi, faizin %5 BSMV si ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip ve dava tarihinden sonra taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak Avrupa Yatırım Fonu (AYF) tarafından takip sonrası 27/12/2016 tarihinde yatırılan 12.821,40 TL’nin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında nazara alınmasına, İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarı olan (9.378,91 TL+19.314,51 TL) 28.693,42 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın AYF arasında imzalanan sözleşme kapsamında kullandırılan krediye dair dava dışı borçlu şirket ile banka arasında 23.09.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası niteliğindeki Ödeme Taahhüt Belgesi imzalandığını,Mahkeme ilamında, takip sonrası ödeme olduğundan bahisle icra takibine konu borçtan mahsup edilmesi gerektiğinin belirtildiği tutarın, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince AYF’ye geri ödenmesi gereken tutar olduğunu, davalı borçlu ile dava dışı borçluların bu tutardan da sorumlu olduğunu, taraflar arasında imzalanan Ödeme Taahhüt Belgesinde hüküm altına alındığı üzere, dava dışı AYF tarafından ödenecek tazmin bedelinden de sorumlu olduklarını bildiklerini açıkça kabul ettiklerini, “Takip ve dava tarihinden sonra taksitli ticari krediden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak Avrupa Yatırım Fonu (AYF) tarafından takip sonrası 27.12.2016 tarihinde yatırılan 12.821,40.-TL’nin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında nazara alınmasına” hükmünün usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek, söz konusu karar metninin 2 no.lu bendinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen kredi sözleşmeleri kapsamında dava dışı borçluya kredi kullandırıldığını, sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunan davalının kredi sözleşmesinin imzalanmış olduğu tarih itibariyle şirket ortağı olduğu hesap kat ihtarına rağmen bir kısım borcun ödenmemiş olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, ilk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne ve Avrupa Yatırım Fonu tarafından takip sonrası yapılan ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiştir. Davacı vekili, Avrupa Yatırım Fonu tarafından yapılan ödemenin infazda dikkate alınmasının doğru olmadığını, bu tutarın ekte sunulan ”ÖDEME TAHHÜT BELGESİ” kapsamında Avrupa Yatırım Fonu’ na geri ödenmesi gereken tutar olduğunu, dava dışı borçlu ile müvekkili banka arasındaki sözleşme kapsamında Avrupa Yatırım Fonu tarafından yapılacak ödemelerden asıl borçlu ve kefilin de sorumlu olduğunu, ayrıca takipten sonra bu şekilde bir ödeme yapıldığının da dosya kapsamından anlaşılamadığını, istinaf başvurusunda öne sürmüş ise de; eldeki davanın genel kredi sözleşmesine dayalı itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, davaya esas icra takibinden ve dava tarihinden sonra Avrupa Yatırım Fonu tarafından davacı hesabına yatırıldığı ilk derece mahkemesince tespit edilen paraya ilişkin olarak ise dosya kapsamında … Bankası A.Ş.’ye ait hesap ekstresinin bulunmakla, ekstrede bahsi geçen ödemenin 27.12.2016 tarihinde yapılmış olduğu görülmektedir. Dosyaya örneği sunulmuş bulunan eldeki davanın tarafları arasında imzalanmış ödeme taahhüt belgesine göre, Avrupa Yatırım Fonu’ nun yaptığı ödeme oranında alacaklı bankanın haklarına halef olacağı ve ödenen kısmın talep hakkının Avrupa Birliği Yatırım Fonu’ na ait olacağının kararlaştırılmış olduğu, Fon’un bu rücu alacağını davacıya temlik ettiğine dair bir belge de sunulmadğı anlaşılmakla, somut olayda ilk derece mahkemesince isabetli şekilde söz konusu ödeme tüm borçtan mahsup edilerek değerlendirme yapılmıştır. Avrupa Birliği Yatırım Fonu’ nun rücu hakkı kapsamında davalıya yapacağı başvuru ayrı bir davanın konusudur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 05.12.2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.