Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/147 E. 2018/302 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/147
KARAR NO : 2018/302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2017
NUMARASI : 2016/224- 2017/314 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya ait tekneye servis kutusu tahsis ve hizmet bedeli, bağlama hizmeti ile vs. diğer hizmetler verildiğini, marina ücret tarifesi üzerinden düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 03.06.2016 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi açıklamalı dilekçesinde, davalı borçlunun icra takibine kısmi itirazda bulunduğunu, icra dosyasına 05.01.2016 tarihinde 3.272,00 TL ödeme yaptığını, sehven harca esas değerin takip miktarı kadar gösterildiğini, dolayısıyla davalı borçlunun icra takibine yönelik kısmi itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu yatın davacının yat limanında 2,5 ay kaldığını, ancak müvekkilinin daha sonradan bu yatı sattığını ve yatın limandan ayrıldığını, bu nedenle hizmet alınmayan döneme ilişkin ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
TAKİP
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde, dosyamız davacısının, servis kutusu tahsis ve hizmet bedeli, bağlama hizmeti ile vs. diğer hizmetlerden kaynaklanan alacak nedeniyle, 12.347,00 TL Asıl alacağın, icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (yıllık %10,50 avans faizi) faizi ile birlikte tahsili talebiyle icra takibi başlattığı, ödeme emri 30.12.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 05.01.2016 tarihli davalı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde, davalı vekilinin müvekkilinin sahibi olduğu yatın, yat limanında 2,5 ay kaldığı, ancak müvekkilinin daha sonra bu yatı sattığı, yatın o sırada yat limanından ayrıldığı, bu nedenle müvekkilinin almadığı hizmetin karşılığını ödemesinin düşünülemeyeceği, anılan nedenlerle park ve sair alacak taleplerinden 2.847,- TL’sini kabul ettikleri ileri sürerek, itiraz edilen kısım için takibin durdurulmasını, itiraz edilmeyen kısım ile ilgili de itiraz süresi geçmeden ödeme yapılacağından buna göre hesap yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, somut olayda, davalının teknesinin 76 gün aktif olarak davacının marinasının sağladığı bağlama hizmetinden faydalandığı, sunulan marina fiyat listesine göre, 05.06.2014-20.08.2014 tarihleri arasındaki bağlama hizmet bedelinin yıllık kat sayı 1,00 TL/m2 yerine, kısa dönem kat sayı 2,25 TL/m2 üzerinden belirlendiği, davacı tarafın uygulamasının hukuka ve teamüllere uygun olduğu, davalı tarafça takibe konu edilen borcun 2.847 TL’lık kısmının kabul edilerek, faiz ve ferileri ile birlikte 3.272 TL olarak 05.01.2016 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı, ancak mahkememizce yapılan hatalı değerlendirmede, yapılan ödemenin sanki dava tarihinden sonra yapılmış gibi kabul edilerek değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafça yapılan ödemelerin infazda icra kapak hesabında dikkate alınmasına, asıl alacağın %20’si olan 2.469,4 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf başvuru sebebinde özetle; davacının yeni dönem başlangıcı için kısa dönemlere uyguladığı kat sayının müvekkilinin kabulünde olmadığı gibi bu kat sayınının uygulamasına ilişkin tarifede imzasının bulunmadığını, tek taraflı hazırlanan ve müvekkilinin imzası olmayan tarifeye göre alacağın belirlendiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalıya ait dava konusu teknenin müvekkili marinadan bağlama hizmeti aldığını, ücret tarifesine göre hizmetin verildiği dönem için alacağın hesaplandığını, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalıya ait teknenin müvekkilinin işlettiği marinadan bağlama hizmeti aldığını, hizmet aldığı döneme ilişkin olarak tahakkuk ettirilen bağlama ücretinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin kısmi itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek kısmi itirazın iptalini istemiş, davalı teknenin limanda kaldığı 2,5 ayılık dönem için yıllık kat sayı oranı yerine daha yüksek oran üzerinden davacının ücret tahakkuk ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Somut olayda, davalının teknesinin davacının marinasından 05.06.2014-20.08.2014 döneminde bağlama hizmeti aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık dava konusu 05.06.2014-20.08.2014 dönemini kapsayan bağlama hizmet ücreti için uygulanacak kat sayı oranının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davalının teknesi için davacıdan bağlama hizmeti aldığı ve dolayısıyla taraflar arasında bağlama sözleşmesinin olduğu gözetildiğinde, davalının sözleşmenin eki niteliğinde olan marina fiyat listesi ile bağlı olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, dava konusu dönem için bağlama hizmet bedelinin davacı tarafça sunulan marina fiyat listesine göre belirlenmesinde isabetsizlik görülmediği gibi talep edilen ücretin makul ve teamüllere uygun olduğu belirlenmiştir. Bu itibarla bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Davada icra takibine vaki kısmi itirazın iptali istenmiş olmasına karşın, mahkemece HMK’nın 26. maddesi hükmü uyarınca taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin talep aşımı suretiyle talep edilmeyen ve itiraz konusu olmayan alacak hakkında da itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmediği gibi, itiraz edilmeyen ve icra dosyasına ödenen alacak tutarının davadan sonra ödeme olarak kabul edilerek yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle hükmün buna ilişkin kısmı, HMK 355.maddesi uyarınca re’sen düzeltilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda, HMK.353/1.b.2.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine ve davanın davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine; ancak, 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilerek esas hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı ilamsız icra takibine davalı tarafından yöneltilmiş olan kısmi itirazın İİK’nın 67/1.maddesi uyarınca iptali ile 9.500,00 TL asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren (yıllık %10,50 avans faiz oranını aşmamak kaydıyla ) 3095 sayılı Yasa’nın 2/2.maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına,
2-Koşulları oluştuğundan davacı yararına hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.900,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-a)Alınması gerekli 648,94 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 210,81 TL TL harcın mahsubu ile bakiye 438,13 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan toplam harç gideri, sarfedilen bilirkişi masrafı, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam toplam 2.283,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesap edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
e)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4- a)Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
b)Bakiye 437,54 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK. 362/1.a maddeleri uyarınca, dava değeri itibariyle her iki taraf için kesindir.