Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1466 E. 2019/1486 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1466
KARAR NO : 2019/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2018
NUMARASI : 2017/1282E. 2018/636K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasında görülen zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mah. … cad No:… Kartal İstanbul adresinde faaliyet gösteren müvekkiline ait …Ticaret Ltd Şti’nin (VKN: …) 2016 yılına ait defter, belge ve faturalarını 01/02/2017 tarihinde vergi dairesi incelemesine sunmak için vergi dairesine götürmek üzere yola çıktığını, müvekkilinin yolculuk esnasında uyuyakaldığını ve bu esnada defter, belge ve faturaların içinde bulunduğu çantanın kaybolduğunu belirterek, bahsi geçen karar defteri, belge ve faturaların zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen kararında; ”…İncelenen tüm dosya kapsamına, göre; davacı tarafından, münferiden yetkili olduğu dava dışı şirketin 2016 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayii istemli olarak iş bu davanın açıldığı; ancak, davanın şirket yetkilisi tarafından bizzat açıldığı; davacı vekilinden ara kararla davacı adına düzenlenmiş vekaletnamenin mahkememize ibrazı istenilmesine rağmen dosyaya sunulmadığından; davacının, davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi davacının, şirket adına aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi durumunda da; şirketin, ticari defterlerinin dava dilekçesi ve vergi idaresinden gelen yazı içeriğine göre vergi idaresi tarafından usulen istenildiği; ticari defterlerin bu noktadan sonra azami özenle saklanması/taşınması gerekirken bu hususta gösterilmesi gereken azami özeni gösterilmeksizin, soyut iddia düzeyindeki hayatın olağan akışına aykırı beyanla defterlerin kaybedildiğine ilişkin beyanla işbu davanın açıldığı da dikkate alındığında; şirket yönünden de davanın kabul edilebilir niteliği bulunmadığından…”, talebin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrar etmiş ve zayi belgesini almak için İstanbul Anadolu 6.Ticaret Mahkemesine dava açtıklarını, adı geçen mahkemenin 20.02.2017 tarih,2017/188 esas ve 2017/136 sayılı kararıyla davanın şirket adına açılması gerektiğinden aktif dava ehliyeti bulunmamasından ötürü davanın reddi yoluna gittiğini, bu karara karşı istinafa başvurduklarını, istinaf incelemesi sonucunda kararın kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu 6. Ticaret Mahkemesinin yeniden yargılama yaptığını, yargılama neticesi davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın yine reddine karar verildiğini,Dava dilekçesinde şirket yetkilisi davacı olarak gösterilmiş ise de dilekçenin tetkikinden görüleceği üzere davacının şirket olduğunun açıkça belli olduğunu, İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında verilen süre içinde vekaletnamenin dosyaya ibraz edilmediğini belirtilmiş ise de 28.03 2018 tarihinde vekaletnameyi dosyaya sunduklarını, Müvekkilinin gerekli özeni göstermediği yolundaki gerekçenin yasal olmadığını, zira olay günü defter ve belgeleri poşetlere koyarak, minibüse bindiğini, defter ve belgelerin minibüste çalındığını, hemen polise başvurarak gazeteye ilan verdiğini,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, şirkete ait 2016 yılına ilişkin tüm defterlerin ve faturaların içinde bulunduğu poşetin, minibüs içerisinde seyahat ettiği esnada çalındığını iddia etmektedir. Dosya içerisinde …’nın 07.02.2017 tarihinde kolluğa vermiş olduğu ifadesi mevcuttur. Söz konusu ifadesinde 01.02.2017 tarihinde saat 13.30 sularında elinde iki poşet olduğu halde minibüse binmiş olduğunu, poşetlerden birinin içinde, sahibi olduğu şirkete ait ticari defter, faturaların ve muhabese ile ilgili evrakların bulunduğunu, minibüsün içinde uyuya kaldığını, minibüsten indikten sonra poşetlerden birinin yanında olmadığını fark ettiğini beyan ederek, poşetini alanlardan şikayetçi olmuştur.İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 20.02.2017 tarihli 2017/188 E.- 2017/136 K. sayılı kararında; dava şirket yetkilisi tarafından bizzat açıldığından davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın istinaf incelemesi dairemizce yapılmış, dairemizin 25.10.2017 tarihli, 2017/533 E.- 2017/659K sayılı ilamı ile dosya kapsamındaki vekaletnamenin şirket adına şirket temsilcisi … tarafından verildiği, vekilin şahsen davacı …’yı temsil etme yetkisi bulunmadığı, vekaletname konusundaki eksikliğin giderilmesi için ilk derece mahkemesince davacıya süre verilmesi gerektiği belirterek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, dosya, yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.İlk derece mahkemesi bunun üzerine yeniden yargılama yapmış ve davacı adına düzenlenmiş vekaletname dosyaya sunulmadığından, davacının davada aktif husumet ehliyeti bulunmaması sebebiyle davayı reddetmiştir.28.03.2018 tarihinde …. Ltd. Şti. adına şirketi münferiden temsilen …’nın vermiş olduğu vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Eldeki davanın davacısının … olduğu, …’nın 07.08.2018 tarihinde kendi adına vermiş olduğu vekaletnameyi de dosyaya ibraz ettiği görülmektedir.İlk derece mahkemesince az yukarıda bahsi geçen istinafa konu kararın verildiği tarihte … adına verilmiş bir vekaletname dosyada mevcut bulunmamaktadır. Ancak karar tarihinden sonra söz konusu vekaletname eksikliği giderilmiş olduğundan, açılan davaya ve dava sürecinde yapılan işlemlere … tarafından muvafakat verildiği kabul edilmelidir.Davanın zayi belgesi verilmesi talebini içerdiği, davanın, davacının yetkilisi olduğu şirket tüzel kişiliği adına açılması gerekirken doğrudan şirket yetkilisi tarafından açılmış olduğu, her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin şirket adına yetkilisi tarafından verildiği anlaşılmış olsa da şirket tüzel kişiliği adına açılan bir davanın bulunmadığı, …’nın usulüne uygun şekilde kendi adına verdiği vekaletname ile temsilcisi olduğu şirketin ticari defter ve belgelere ilişkin zayi davası açmakla somut olay açısından aktif dava ehliyeti olmadığı anlaşıldığından, davanın esasına yönelik bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekir. Davacının ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde olmamakla birlikte, HMK’nın 33 ve 355.maddeleri uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmesi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosyaüzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan gerekçelerle,Davacının istinaf başvuru sebepleri yerinde görülmemekle birlikte, HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve işin esasının Dairemizce yeniden karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-Davanın, davacının aktif dava ehliyeti (davacı sıfatı) bulunmadığından reddine,2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın ilk derece mahkemesince iadesine,5-İstinaf yargılaması yönünden;a-İstinaf yoluna başvuran davacı vekilince yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/11/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.