Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1451 E. 2019/792 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1451
KARAR NO : 2019/792
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2018
NUMARASI : 2015/974- 2018/228 E.K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, müvekkili ile davalı … arasındaki alım satım ilişkisinden dolayı müvekkili tarafından davalı …’ın lehtarı olduğu 15.000 TL, 20.000 TL ve 40.000 TL bedelli sıralı senetler verildiğini, bu senetlerin bir kısmının vadesinde elden ödendiğini, bir kısmının ise icra takibine konu edildiğini, bir kısmına ise hiç bir işlem yapılmadığını, davalı lehtar …’ın senetlerin bir kısmını diğer davalı …’e ciro ettiğini, bu davalının da vadesi geçen senetleri icra takiblerine konu ettiğini, gerek vadesi geçmiş ödenmemiş gerekse vadesi gelmemiş tüm borç senetleri elinde bulunduran davalı … ile müvekkilleri arasında senetlerle ilgili tüm borcun tasfiyesi konusunda borç tasfiye ve ibra sözleşmesi imzalandığını, buna göre vadesi gelmeyen tüm senetlerin borç tasfiyesi protokolüne istinaden iade edeceğinin taahhüt edildiğini, karşılığında davalıya apartman dairesinin devredildiğini, müvekkilinin sıralı senetleri en son 25.07.2015 vade tarihli 34 sıralı senet olduğunu sanarken davalının dava konusu 25.08.2015 vade tarihli 20.000 TL bedelli son senedi müvekkilinden sakladığını, oysaki taraflarca yapılan anlaşma uyarınca sıralı senetlerin tümünün tasfiye edildiğini ileri sürerek davaya konu 06.09.2012 tanzim ve 25/08/2015 vade tarihli, 20.000,00-TL bedelli senet yönünden davalılara borçlu olmadığını belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin belirtilen senet yönünden borçlu olmadığınını tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili, 11/03/2016 tarihli dilekçesinde, dava konusu senedin davalı … tarafından üçüncü şahıs … işbu dava tarihinden sonra suiniyetli bir şekilde ciro edildiğini, adı geçen tarafından müvekkileri aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu ve icra tehdidi altında borcun ödendiğini belirterek, icra dosyasına ödenen 24.200,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, davacının müvekkili …’a olan borçlarına karşılık olarak senetler verdiğini, müvekkilinin elindeki bir takım senetleri diğer müvekkili …’den satın aldığı taşınmaz karşılığında verdiğini, sulh ve ibra sözleşmesinde hangi senetlerin olacağı belirtildiğini, dava konusu senedin sözleşme kapsamında olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, tarafların takip dosyaları ve takibe konu olmayan senetler yönünden imzaladıkları sözleşmede borç miktarının 760.000,00 TL olarak yazıldığı, takip dosyaları ve protokol kapsamında yer alan senetlerin toplam bedelinin de 760.000,00 TL olduğu, her bir senedin protokole ayrı ayrı senet numarası ile birlikte yazılmış olduğu, dava konusu edilen 06/09/2012 tanzim, 25/08/2015 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli, … sıra numaralı senedin ise protokol kapsamında yer almadığı, davacının senetlerin sıralı olması iddiası dışında davasını ispatlar nitelikte bir delil ibraz etmediği, tasfiyede belirtilen borç miktarının yine tasfiyede belirtilen takibe konu olan ve takibe konu edilmemiş senet bedellerinin toplamı olduğu, davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacının istinaf dilekçesinde özetle; davalı … protokol esnasında son sırada bulunan 35 numaralı dava konusu senedi saklayarak suiniyetli davrandığını, bu şekilde tasfiye ve ibra sözleşmesinde 35 numaralı dava konusu senedin bulunmamasına sebebiyet verdiğini, ancak o tarihe kadar olan ve sıralı senetlerin oluşturduğu alacak ve borç ilişkisinin tamamen tasfiye edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca, senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve senede dayalı icra takibinden dolayı yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.Davacılar, davalı … adına düzenlenen sıralı senetlerin bir kısmının davalı tarafından diğer davalı …’e ciro edildiğini, bu davalı tarafından vadeleri gelen senetlerin icra takibine konu edildiğini, bunun üzerine davalının elinde olan tüm sıralı senetleri kapsar şekilde borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını, edimlerin ifa edilerek borcun tasfiye edildiğini, ancak davalı …’in elindeki sıralı senetlerden sonuncusu olan dava konusu senedi saklayarak tasfiye sözleşmesi dışında tutulmasını sağladığını iddia ederek, senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitini istemiş, yargılama sırasında dava konusu senedi davalı Hüsametten ciro yoluyla edinen dava dışı … tarafından icra takibine konu edildiğini, icra dosyası borcun ödendiğinden icra tehdidi altına yapılan ödemenin davalılardan istirdatını talep etmiştir.Davalılar ise, dava konusu senedin protokol kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Dava konusu 06.09.2012 tanzim 25.08.2015 vade tarihli 20.000 TL bedelli senedin keşidecisi davacır …, aval vereni davacı ….Ltd. Şti., lehtarı davalı … olup, senedin arkasında sırasıyla davalı … ve onun cirosuyla … cirosunun bulunduğu görülmüştür.Davacılar ile davalı … ve vekilleri arasında imzalanan 14/07/2014 tarihli “Borç Tasfiyesi Sulh ve İbra Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede, “İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyalarına konu asıl alacak borç miktarı ve ayrıca işbu dosyalara dayanak teşkil eden senetlerin devamı niteliğindeki 06.09.2012 düzenleme tarihli ve 25.05.2014 vade tarihli 40.000 TL bedelli … sıra numaralı, 25/06/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/07/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/08/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/09/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/10/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/11/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/12/2014 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/01/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/02/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/03/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli .. sıra numaralı, 25/04/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/05/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/06/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı, 25/07/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli … sıra numaralı senetlerin toplamından mütevellit genel toplam 760.000 TL asıl alacaklı borcun borçlu … ve ….Ltd Şti tarafından karşılığında…nolu taşınmazın alacaklı tarafa ilgili tapu müdürlüğü nezdinde kesin satış işlemlerinin yapılması suretiyle tasfiyesi ile ilgili sulh ve ibra anlaşmasıdır.” denilmiş, “Alacaklı …’in Edimleri” başlıklı 2. maddesinde; “…alacaklı tarafından mevcut yukarıda dökümü yapılan senetler tamamen iptal edilerek imza yerleri yırtılarak borçlu … ve …Ltd Şti veya vekillerine teslim edilecektir.” şeklinde hüküm yer almaktadır.Dosyaya sunulan “senet imha ve teslim teselsüm protokolü” isimli 08.09.2014 tarihli belgede, 14.07.2014 tarihli borç tasfiye sulh ve ibra sözleşmesinde dökümü yapılan senetlerin iptal edilerek davacı borçlular vekiline teslim edildiği belirtilmiştir.Bu durumda, dava konusu senedin borç tasfiye sözleşmesi kapsamında kalmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gözönüne alındığında, ilk derece mahkemesinin gerekçesi yerinde olduğundan, davacıların yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.İstirdat talebinin tarafı, dava konusu senet bedelini icra yoluyla tahsil eden dava dışı … olup, bu talep yönünden davalıların pasif husumet ehliyetleri bulunmamakta ise de, davanın reddine karar verilmiş olduğundan bu durum sonuca etkili görülmediğinden yalnızca değinilmekle yetinilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 29/05/2019