Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1446 E. 2019/976 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1446
KARAR NO : 2019/976
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2018/167 E. 2018/644K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 2017 yılı zorunlu trafik sigortasının yapılması hususunda hizmet alım işi kapsamında davalı ile sözleşme düzenlendiğini, davalı şirketin farklı şirketlerden almış olduğu poliçeleri değiştirerek müvekkili idareye tahrif edilmiş poliçeleri teslim ettiğini, bu kapsamda 17.700,00 TL’lik sahte poliçeler düzenlenerek müvekkili kurumun 30.357,20 TL zarara uğratıldığını ileri sürerek, bu miktarın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin sigorta acenteliği yaptığını, davacının kendi yaptığı ihale ile kendi belirlediği prim fiyatları üzerinden teminat(güvence) hizmeti poliçesi satın aldığını, bu şekilde davacının, satın aldığı hizmetin bedelini, kendi belirlediği ve onayladığı prim fiyatlarından ödemek durumunda olduğunu, sigorta şirketlerinin kendi politikaları doğrultusunda poliçe prim bedellerini ihale fiyatları üzerinden düzenlemeye yanaşmadıklarını, davacı tarafın vergiye ilişkin iddialarının ise ancak ilgili vergi dairesine şikayet yoluyla çözülebileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesinin kararında; ”…Ticaret mahkemelerinin görevi TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde uyarınca her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı uyuşmazlık ve çekişmesiz yargı işleri olarak düzenlenmiştir. Davalı yan, tacir olmadığından uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklandığı söylenemez. Diğer yandan bir kısım dava ve işlerin tarafların tacir olup / olmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemelerince görüleceği TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, satım/ hizmet sözleşmesi anılan sözleşme tipleri arasında bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin görevi aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine…” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Dava konusunun zorunlu trafik sigortası poliçelerindeki bedellerin iadesine ilişkin olduğunu ve zorunlu trafik sigortası poliçelerinin 6102 sayılı TTK’da ”Sigorta Hukuku” başlığı altında düzenlendiğini, dava konusu poliçelerin 6102 Sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağından ilk derece mahkemesi görevli olmakla, kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, sigorta aracılık sözleşmesi hükümleri gereğince, davalı tarafından çeşitli sigorta şirketlerinden tedarik edilen poliçelerdeki primlerin gerçeğe aykırı şekilde değiştirilmesi neticesi ortaya çıktığı söylenilen zararın tazmini talebine ilişkindir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise mahkemeye aittir. Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 2/1-b ve d. maddesinde düzenleme bulan sigorta aracılığı/brokerliğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalı aracının/brokerin sözleşmeden doğan yükümlülükleri ihlal ettiği iddiasına dayanmaktadır. Uyuşmazlık bu haliyle sigorta hukukunu ilgilendirmektedir. Sigorta hukuku temel olarak TTK’da düzenlenmiştir. Bu nedenle uyuşmazlık TTK 4/1.a maddesi uyarınca mutlak ticari dava olup davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.Bu hukuki tespitlere göre, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle, istinaf başvurusu haklı bulunduğundan; HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davalıya iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın, derhal kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/07/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.