Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1430 E. 2019/790 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1430
KARAR NO : 2019/790
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
NUMARASI : 2015/878- 2018/542 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkili tarafından davalıya ürünlerin teslim edilip karşılığında davalıya dava konusu faturaların düzenlendiğini, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, davalının da borcu kabul ederek bu durumu yazılı olarak taraflarına bildirdiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunmadığını, faturaların dava dışı …A.Ş. adına düzenlendiğini, borcun muhatabının müvekkili şirket olmadığını, müvekkilinin faturadan dolayı sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının yanlış taraf aleyhine icra takibi başlattığı, davacı ile davalı taraf arasında davamıza konu ticaretin gerçekleşmediği, dolayısıyla davacı yan ile davalı yan arasında husumet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut olan ticaret sicil kayıtlarını bile incelemeyen bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, “…” isimli çok sayıda firma bulunduğunu, bu firmaların aynı şahıslar tarafından kapatıldığını, aynı şahısların yeni firmalar açtıklarını ve bu şirketleri de sık aralıklarla tasfiye sürecine soktuklarını, birbirlerine aktif ve pasifleri ile devrettiklerini, tüzel kişilik perdesinin aralanması doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalı, dava konusu faturaların dava dışı … A.Ş. adına düzenlendiğini, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunmadığını savunarak husumet itirazında bulunmuş, ilk derece mahkemesince de husumet nedeniyel davanın reddine karar verilmiştir.Oysaki, davacı tarafça davalının husumet itirazına karşılık olarak, süresinde verilen cevaba cevap dilekçesinde ve yargılamada sunmuş olduğu dilekçelerinde, davacı ile dava dışı …A. Ş. ‘nin aynı şahıslara ait olup, her iki şirket arasında, fiili, idari ve organik bağ bulunduğunu, davalının alacağın tahsilini engellemek amacıyla kötüniyetli olarak faturaları kapatmayı plandıkları dava dışı şirket adına kestirdiğini, bu sebeple de çok sayıda “…” ismi ile başlayan firmalar açıp kapattığını, her iki şirketin de aynı adreslerde ve aynı iştigal alanında faaliyet gösterdiğini, şirket merkezleri ve şube adresleri aynı olup, şirketlerin yetkilileri, yönetim kurulu üyeleri ve şube müdürleri dahi aynı şahıslardan oluştuğunu, kaldı ki davalı borçlu taraf yönetim kurulu üyesi ve imza yetkilisi …, dava konusu borcu kabul ettiğini, müvekkili şirket ile protokol imzaladığını, davalının husumet itirazının kötü niyetli olduğunu, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi doğrultusunda davalının borçtan sorumlu olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 141. maddesinin açık düzenlemesi karşısında bu iddianın değerlendirilmesi zorunludur.O halde, davacının bu iddiası doğrultusunda sunmuş olduğu deliller, ticaret sicil kayıtları ve toplanan tüm deliller muhavecesinde, inceleme ve değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiç biri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi gerekmektedir. Açıklanan bu gerekçelerle, davacının tüzel kişilik perdesinin aralanması hususunda göstermiş olduğu delilleri toplanıp mahkemece değerlendirilip tartışılmadığından, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,3-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.29/05/2019