Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1423 E. 2019/793 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1423
KARAR NO : 2019/793
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2018
NUMARASI : 2016/1138- 2018/394 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, taraflar arasında 2014 yılından buyana ticari ilişki bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 11.09.2017 tarihli duruşmada, itirazın asıl alacak miktarı üzerinden iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, karşılıklı mutabakatın sağlanamadığını, bu nedenle alacağın muaccel olmadığını belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında davacı tarafından davalıya tıbbi ürünler satışına ilişkin yıllara dayanan ticari ilişkinin bulunduğu, usulüne uygun tutulan davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 79.967,09 TL alacaklı olduğu, davalının 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ancak 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, tarafların defter kayıtları arasındaki cari farkın bilirkişi kök raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı, özellikle davalının yapmış olduğu ödemelerin davacı kayıtlarında olmasına rağmen davalı kayıtlarına işlenmemesinden ve davalı ticari defterlerindeki 31.860,00 TL bedelli çekle ödemenin davacı defterlerine işlenmemesinden kaynaklandığı, yine davalı defterlerinde 400,00 TL nakit ödeme açıklamasının bulunduğu ancak bu ödemeye ilişkin herhangi bir ödeme makbuzunun ibraz edilmediği, 25/03/2016 keşide tarihli, 31.860,00 TL tutarlı çekin keşideci tarafından davalı İlmed firmasına verildiği, davalının cirosu ile davacı … firmasına geçtiği ve davacı tarafından 25/03/2016 tarihinde bankaya ibraz edilerek çek tutarının aynı tarihte davacı … firmasına ödendiği, çek ödemesi davalı tarafından kanıtlanmış olduğundan davacı kayıtlarında yer alan 79.967,09 TL’den mahsup edildiğinde davacının takip tarihi olan 07/11/2016 tarihi itibariyle davalıdan 48.107,09 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı tarafça söz konusu çeki doğrudan dava dışı … firmasından aldıklarını, buna ilişkin fatura ve tahsilat makbuzunu, cari hesap ekstresini sunmuş ise de tek taraflı düzenlenen belgelere itibar edilmediği, çekin davalı firmanın cirosu ile davacıya geçmiş olması nedeniyle tahsil edilen çek bedelinin davalı borcundan düşülmesi gerektiği, 31.860,00 TL lik çek ödemesi yönünden davacı icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli kabul edilmekle bu miktarın takdiren %20’si tutarı 6.372,00 TL kötü niyet tazminatına hükmedildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalını takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 48.107,09-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte devamına, alacak faturalara dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın takdiren %20’si tutarı 9.621,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı 31.860,00-TL’lik ödeme yönünden takibinde haksız ve kötü niyetli kabul edilmekle bu miktarın takdiren %20’si tutarı 6.372,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; cari hesaptan mahsup edilen çekin dava dışı ….Ltd Şti’ne keislen fatura karşılığında alınarak bu firmanın cari hesabına işlendiğini, buna ilişkin düzenlenen tahsilat makbuzuna, faturaya itibar edilmediğini, davalı ile adı geçen dava dışı firma arasındaki ticari ilişki irdelenmeden ve bu bağlamda ticari defterleri incelenmeden karar verildiğini, reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın asıl alacak üzerinden iptali istemine ilişkindir. HMK 355 maddesi uyarınca istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır.Dosyada alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunda, icra takip tarihi itibariyle davacının ticari defterlerinde davalıdan 79.967,09 TL alacaklı iken, davalının ticari defterlerinde davacıya 65.817,69 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defterleri arasındaki farkın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu halde davalının ticari defterlerinde yer almayan davalı ödemelerinden ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı defterinde olmayan 23/12/2015 tarihli 31.860,00 TL tutarlı çekten ve 27/04/2016 tarihli “… nakit ödeme” açıklamalı 400,00 TL tutarlı ödemeden kaynaklandığı belirtilmiştir.Esasen uyuşmazlık 31.860,00 TL bedelli çekten kaynaklanmaktadır. Davalı, sözkonusu çekin davacıya tahsil amaçlı verildiğini iddia etmişken, davacı ise, çekin keşidecisi şirketten aralarındaki ticari ilişki kapsamında alındığını, davalı ile ilgisinin bulunmadığını savunmuştur.Uyuşmazlığa konu çekin keşidecisi, dava dışı … Ltd. Şti, lehtarı ise davalı şirket olup, çekin arkasında davalının cirosundan sonra davacının cirosunun bulunduğu görülmüş, çekin davacı tarafından bankaya ibraz edilerek çek bedelinin tahsil edildiği dosya kapsamından sabittir.Bu durumda, 31.860,00 TL tutarlı çekin davalının davacıya olan borcundan mahsubunda isabetsizlik olmadığı gibi, davacı yanca sonradan her zaman düzenlenebilecek tek taraflı tahsilat makbuzuna itibar edilmemesinde de hukuka aykırılık görülmemiştir.Davacı alacaklının çekle ödenen alacağı yönünden davalı aleyhine takip yapmakta kötü niyetli olduğu sabit olduğundan İİK. 67/2. md. uyarınca aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması da doğru olduğundan davacının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerektirmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 29/05/2019