Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1419 E. 2019/731 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1419
KARAR NO : 2019/731
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2018
NUMARASI : 2017/247- 2018/197 E.K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirketin Ağustos 2015 yılında İsrail’li firma “…” müşterek teşebbüs iş ortaklığı ile imzalamış olduğu sözleşme gereğince, İsrail’in Haifa Limanının büyütülmesi projesini üstlendiğini, bu kapsamda 30 ay boyunca sürecek ana mendireği uzatılması, yeni bir tali mendirek yapılması işleri kapsamında gerekli olan taş ve beton blokun müvekkili şirketin gemileri ile taşınmasını taahhüt ettiğini, bu işte kullanılacak gemilerden daha iyi randıman alabilmek ve yakıt tasarrufu sağlamak için eski makinalarının yenilenmesi için tedarikçi firmalarla görüşüldüğünü, FPT (….) marka makinaların Türkiye’deki tek temsilcisi olan davalı …AŞ firması ile irtibata geçerek gemilere temin edilecek deniz makinalarını, makinalara takılacak redüktörler dahil olmak üzere bir paket halinde monte edilmesi koşulu ile anahtar teslim satın alınmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin makinalara takılacak olan redüktörlerin de teknik olarak uygun özelliklerini tekliflerini sunmadan önce davalı firmaya ilettiğini, davalının da gemilerin mevcut durumunu yerinde görüp söz konusu redüktörleri uygun vasıfta temini ile montajını yapmayı taahhüt ettiğini, davalınn 25/08/2015 tarihinde deniz makinaları ve makinalara takılı redüktörlerin montaj dahil paket halinde teslimi konusundaki tekliflerinin müvekkili firma tarafından onaylanarak toplam 300.000,00 Euro’luk makina ve H3 tipi redüktörlerin satın alındığını, gemilerin İsrail’e doğru yola çıkmasından sonra satın alınan redüktörlerde arızalar meydana geldiğini, bu nedenle müvekkili şirketin söz konusu gemilere yönelik tersane masrafları, gemilerin bekleme kiraları ve buna bağlı diğer beklenmedik masrafların ortaya çıktığını ileri sürerek müvekkili şirketin maliki ve işletmecisi olduğu gemilerin redüktörlerdeki arıza nedeniyle beklenen süre yönünden kira kayıpları ile tersane masraflarının ve diğer munzam zararların, söz konusu arızadan dolayı müvekkilinin İsrail’de yapımı üstlendiği projenin gecikmesi sebebiyle maruz kalacağı tüm maddi zararlardan dolayı şimdilik 528.000,00 Euro’nun 18/04/2017 tarihli ihtarname ile oluşan temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin satıma konu ürünün üreticisi olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, süresi içinde ayıp ihbarında bulubulmadığı gibi davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, davacı tarafın isteği ve talepleri doğrultusunda satış yapıldığını, ürünlerin tam, kusursuz, eksiksiz ve ayıpsız şekilde teslim edilerek buna ilişkin tutanak düzenlendiğini, davacı tarafça ileri sürülen arızaların müvekkili şirketten kaynaklı olmayıp, aşırı yüklemeden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; mahkemenin görev alanı 6102 sayılı TTK’nın 5. Kitabında yer alan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin uyuşmazlıklarla sınırlı olduğu, dava konusu uyuşmazlığın davacının maliki ve işleteni olduğu gemiler için satın alınan makinalarda sonradan ortaya çıkan gizli ayıptan dolayı davacının maruz kaldığı zararların tazmini istemine ilişkin olup satım sözleşmesinden kaynaklandığı, bu durumda uyuşmazlığın ticari satıma ilişkin 6102 sayılı TTK’nın 23. maddesi ve TBK ‘nın 207 ve devamı maddelerinde sevkedilen hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, tarafların tacir olması nedeniyle 6102 sayılı TTK ‘nın 4. maddesi gereğince görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanmış ise de TTK’nın 1352/1-1. maddesi gereğince davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, davacının maliki ve işletmecisi olduğu gemiler için davalıdan montaj dahil paket halinde satın alınan redüktörlerde ortaya çıkan gizli ayıp niteliğindeki arızalar nedeniyle davacının maruz kaldığı zararların tazmini istemine ilişkindir.Eldeki davanın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesi kapsamında, davalıdan satın alınan redüktörlerde arızaların ortaya çıktığı ve redüktörlerin gizli ayıplı olduğu iddiası ile açılan tazminat istemine ilişkin olduğu, TTK’nın 1352. maddesinde sayılan deniz alacaklarından olmadığı, uyuşmazlığın ticari alım satımdan kaynaklandığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı isabet bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16/05/2019