Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1415
KARAR NO : 2019/795
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2018
NUMARASI : 2016/96 -2018/203 E.K
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi ile sigortalı … San. ve Tic. A.Ş. arasında nakliyat emtia sigorta sözleşmesi akdedildiğini, sigortalı şirket tarafından, Filipinler’de mukim dava dışı … isimli şirkete 01.06.2015 tarihli fatura kapsamında 18.620 torba yumuşak buğday unu emtiası satıldığını, emtianın İstanbul/Türkiye’den Davao/Filipinler’e deniz yolu ile taşıma işini davalı … tarafından taahhüt edildigini, navlun bedeli ve taşıma ile ilintili diğer bedellerin …A.Ş. tarafından tahsil edildiğini, davalı tarafından tahsis edilen toplam 19 adet konteynere istiflenen emtianın taşınması için 16.10.2015 tarihli konişmento düzenlendiğini, bu konişmentoda konteynerlerin görünüşü ile ilgili herhangi bir ihtirazi kayıt düşülmediğini, konteynerlerin davalı taşıyan tarafından sağlam olarak tesellüm edildiğini, emtiamn konteynerlerden tahliyesi esnasında yapılan kontrollerde …. nolu konteynerin tavanında delik olduğu, bu delik nedeni ile emtianın ıslandığı, ıslanma sonucu bu konteyner içerisindeki yumuşak buğday unu emtiasının küflenerek zayi olduğunun tespit edildiğini, hasarın ihbar edilmesi üzerine müvekkili sigorta şirketi tarafından eksper görevlendirildiğini, ekspertiz çalışması sonucunda ıslanma hasarının konteynerde bulunan delik nedeni ile ortaya çıktığının, bu hasar sebebine bağlı olarak emtiada 26.952,81 TL hasar tespit edildiğinin bildirildiğini, bunun üzerine 26.953,00 TL tutarındaki sigorta tazminatının sigoratalıya ödenerek karşılığında ibraname alındığını, sigortalının haklarına halef olunduğunu, 30.12.2015 tarihinde davalı taşıyan acentesine ihtarname keşide edilerek zarardan sorumlulukları ihtar edilmiş ise de davalı taşıyan tarafından herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını ileri sürerek, sigorta tazminatı olarak ödenen 26.953,00 TL’nin, sigortalıya ödeme tarihi olan 14.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlilkte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taşımaya konu konşimentoda yer alan uygulanacak hukuk ve yetki şartı uyarınca, soz konusu taşımadan doğan tum uyuşmazlıkların Londra Yüksek “Mahkemeleri önünde” İngiliz Hukuku uygulanarak çözülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, müvekkili taşıyan sıfatına ve/veya kendisine doğrudan veya izafeten husumet yöneltmeyi gerektirecek herhangi bir sıfata haiz olmadığını, taşımaya konu konteynerin kapalı ve mühürlü olarak taşıyan tarafından teslim alındığını, konşimentoda “Shippers load and count” kaydı yer aldığını, bu kayıt çerçevesinde yükün konteynere yüklemesinden, istifinden, lashing işlemlerinin yapılmasından, sayımından ve mühürlenmesinden gönderenin yani sigortalının sorumlu olduğunu, konteyner içerisinde taşıması gerçekleştirilmiş olan emteadaki hasardan müvekkilinin ve/veya taşıyanın sorumlu tutulamayacağını, ekspertiz raporunun konteynerlerin görülmeden belge üzerinden düzenlendiğini, konteynerlerde herhangi bir hasarın söz konusu olmadığını, usulüne uygun tutulmuş hasat tespit tutanağının olmadığı gibi, süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış hasar ihbarının da bulunmadığını, davacının, taşımaya konu yükte taşıma sırasında hasarların meydana geldiğini, iddia edilen hasarın ne surette ve nasıl gerçekleştiğini ispat etme yükümlü olduğunu belieterek, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, hasar tarihi 20/12/2015 olup, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde 01/03/2016 tarihinde açıldığı, yurtdışındaki firmaya yapılan satış CIF satış ise de sigortalı şirketin ticari defterlerinde dava konusu emtia satış bedelinin tamamının tahsil edildiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, oluşan hasar sebebi ile söz konusu satış bedelinin tamamının alınamadığı, davacı … şirketi tarafından ödenen hasar bedeli olan 26.953 TL kısmının satış bedelinden düşülerek geri kalan tutarın alınması konusunda alıcı firma ile mutabık kalındığı, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalı şirketin ise dosyadaki mevcut konişmentoya göre taşıyıcı sıfatını haiz olduğu, … A.Ş.’nin ise taşıyıcının acentesi olduğu gibi 16/10/2015 tarihli deniz ihracat navlun faturasının da düzenlendiği anlaşılmakla pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, konteynerde bulunan emtianın bozulmasının sebebinin konteynerin delik olmasından kaynaklandığı, konteyner içerisine sızan suyun oluşturduğu, nem, yoğuşma ve küf sonucunda hasarın meydana geldiği, zararın sorumlusunun taşıyan firma olduğu, TTK’nın 1184 ve 1185. maddelerinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan hasarın tespiti ve ihbarına ilişkin koşulların karşılanmaması durumunda zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabul edilip bu karinenin aksinin ispat edileceği hükmüne yer verilmiş olup, somut olayda emtiaların deniz yolu ile taşınmasının gerçekleştirilip konteyner içerisinde yer alan emtiaların ıslanma sonucu hasarlandığının belirlendiği, davalı tarafından emtianın taşıma işleminin üstlenilip dosyadaki mevcut hasara yönelik fotoğrafların da mahkemece incelenmesi sonucunda konteynerdeki üst kısımlarının paslanmalarının gözlemlendiği ve taşıma sonrası emtialarda hasarın meydana geldiğinin sabit olduğu, bilirkişi raporunda da hasarın konteynerdeki delik nedeni ile konteyner içerisinde sızan suyun oluşturduğu belirtilmiş olmakla, hasarın davalı emtianın davalı taşıyıcının hakimiyetinde iken meydana geldiği hususunun dosyadaki belgeler ve fotoğraflarda değerlendirilmekle, davacının ispat külfetini yerine getirdiği, davalının hasardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 26.953 TL’nin 14/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Bu karara davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;-Konşimentoda yer alan yetki şartında belirtildiği üzere, uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkemenin Londra Mahkemeleri; uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak hukukun ise İngiliz Hukuku olduğunu, yetkisi olmamasına rağmen uyuşmazlığın esasına giren ilk derece mahkemesinin kararının usule aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak, davanın Türk Mahkemelerinin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini,-Davacı tarafından hasar yerinde incelenmeksizin uzaktan tanzim ettirilen ekspertiz raporunun kopyası olarak hazırlanan ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, rapora itirazlarının karşılanmadan karar verildiğini, dolayısıyla öncelikle araştırılması gereken hususun, söz konusu hasarın oluşup oluşmadığı, oluştu ise neden, ne zaman, kimin kusuru neticesinde meydana geldiğinin tespiti iken bu hususların açıklığa kavuşturulmadan karar verildiğini,-Kaldı ki hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için konteynerde delik/çatlak olabileceği ihtimalinde bile, (delik/çatlak) taşımanın herhangi bir aşamasında meydana gelmiş olabileceğinin açıklığa kavuşturulmadığını, konteynerde herhangi bir inceleme dahi yapılmamış olmakla varlığı iddia olunan hasarın konteynerden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığını, iddia edilen hasar ile ilgili müvekkiline ve/veya taşıyana herhangi bir atfı kabil kusur olmadığını,-Süresi içinde yapılmış herhangi bir hasar ihbarının bulunmadığı gibi hasara ilişkin müvekkilinin ve ilgililerin katılımı ile düzenlenmiş bir tutanağın da olmadığını, davacı tarafından tek taraflı çekilen fotoğrafların dava konusu taşımaya ilişkin olduğuna ilişkin hiç bir kanıt bulunmadığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, emtea nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.Davacı … şirketi, dava dışı sigortalı satıcı …San.Tic.A.Ş.’nin yurt dışına ihraç ettiği un emtiasını taşıma rizikolarına karşı güvence altına almış, taşıma sırasında sigortalı emtianın kısmen hasar görmesi üzerine, hasara uğrayan emtia ile ilgili olarak sigortalısına ödenen bedelin davalı taşıyandan rücuen tahsilini istemiştir.İlk derece mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Somut olayda, davaya konu emtianın taşıma rizikolarına karşı satıcı adına sigorta ettirildiği ve satışın CİF satış şeklinde olduğu ihtilafsızdır. CIF kaydı satışta hasarın emtianın yükleme limanında gemiye yüklenmesi ile birlikte alıcıya geçtiğinden satıcının alıcı adına malları sigorta ettirmesi, sigorta bedelini ödemesi, rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması halinde sigortacının halefiyet hakkı doğar. Ne var ki, satıcının mal bedelini tahsil edememiş olması halinde, mal üzerinde menfaati devam etmekte olup bu durumda satıcıya hasarlı emtia nedeniyle ödeme yapan davacı … şirketinin bu davayı açmasının mümkün bulunduğunun kabulü gerekir.Bu durumda, sigortalı satıcı firmanın satıma konu emtianı hasarlanan kısmına ilişkin alıcı firmadan ödeme almadığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan davacının aktif husumet ehliyetinin somut olayda bulunduğu gibi, diğer taraftan konişmento uyarınca davalının taşıma işini gerçekleştiren şirket olup, acenteliğini yapan … AŞ’nin de navlun faturasını düzenlediğindan pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir.Somut olayda, sigortalı firma tarafından yurt dışındaki alıcısına 19 konteyner yumuşak buğday unu emtiasının gönderildiği, varış limanında bu konteynerlerden … numaralı konteynerin içerisinde yer alan ürünlerin ıslanma sonucu küflenerek hasar gördüğünden alıcısı tarafından söz konusu emtiaların hasar gördüğüne ilişkin olarak 21.12.2015 ve 28.12.2015 tarihli yazıları ile sigortalı satıcıya ihbarda bulunulmuş olduğu, dosyada bulunan ekspertiz raporunda, sigorta konusu emtiadaki hasarın, taşıma sırasında konteynerin tavan kısmındaki delikten içeri giren suyun emtiayı ıslatması şeklinde meydana geldiği kanaatine varıldığı görülmüştür.Dosyaya sunulan hasara konu emtianın taşındığı konteynıra ait fotoğraflarda konteynırın numarasının açık ve okunaklı olarak göründüğü, üzerindeki delik ve paslanma açıkça fark edildiği anlaşılmaktadır.Konişmentoya dercedilen “Shipper’s load and Count ” kaydının söz konusu malların konteynerlere yüklenmesi, istifi, sayımı ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin yükleyici firma tarafından yapılmış olduğu anlamına gelmekte ise de konteynerin yüke ve denize elverişli olup olmadığı, davalının ve acentesinin sorumluluğunda olup, bu bağlamda davalı tarafça konteynerin delik olup olmadığına yönelik bir inceleme ve tespite ilişkin bir delil de ibraz edilmediği, istif hatası veya bozuk emtianın konteynerlere yüklenmiş olma ihtimali de diğer konteynerlerdeki emtianın sağlam olarak teslim edildiği gözetildiğinde mümkün görülmediğinden, emtianın hasarlanma sebebi olarak, konteyndeki delikten sızan yağmur veya deniz suyunun yol açtığı küflenmenin sebep olabileceği sonuç ve kanaatine varılmış, hasarın taşıma esnasında meydana geldiğinin kabulünden hareketle konteyner içine giren suyun deniz suyu mu yoksa yağmur suyu mu olduğunun sonunca etkisi görülmemiştir.TTK’nın 1185. maddesi gereğince, ziya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Ziya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin üç gün içerisinde yapılması yeterlidir. Aynı maddenin 4. fıkrasında, eşyanın ziya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir ziya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki bu karinenin aksi ispat olunabilinir.Somut olayda, hasarlı olduğu iddia edilen emtia, dava dışı alıcı firmanın anlaştığı kargo aracılıyla taşınmış olup, hasarın 20.12.2015 tarihi itibariyle tespit edildiğine göre hasarın bu anda davalıya yazılı olarak bildirilmesi gerekirken süresi içerisinde davalıya yapılmış herhangi bir hasar bildiriminin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Ne var ki, dava konusu hasarın deniz taşıması esnasında meydana geldiği dosya kapsamıyla kanıtlanmış olduğundan, TTK’nın 1185/4. maddesi gereğince, davalı lehine emtiayı sağlam ve tam olarak teslim ettiği konusunda oluşan karinenin aksi ispat edildiğinden, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerindedir.Diğer taraftan davalı tarafça konşimentoda yer alan yetki şartı gereğince, uyuşmazlıkların çözümünde yetkili merciin Londra Mahkemeleri ve uygulanacak hukukun ise İngiliz Hukuku olduğunun belirtilmiş ise de dosyaya sunulan konşimentoda yetki şartına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı görülmüş olmakla bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davlının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 1.416,76 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 29/05/2019