Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1409 E. 2019/1374 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1409
KARAR NO : 2019/1374
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/816 Esas – 2018/275 Karar
TARİHİ : 21/03/2018
DAVA : Maddi-Manevi Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası muris … 23/03/2016 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/375-345 esas ve karar sayılı dosyası üzerinden veraset ilamı aldıklarını, bu ilamdaki gibi annesi … iki pay ve davacı ile kardeşi … üçer pay aldıklarını, daha sonra davalı … Bankasına gittiklerini, miras payları oranında hisselerini talep ettiklerini, ancak toplam 36.230,51 TL olan parayı bankanın üçe böldüğünü, bu nedenle hissesinden para kaybının olduğunu, sonra davalı … gittilerini ve aynı şekilde orada da toplam paranın üçe bölündüğünü ve 12.076 TL verildiğini, ancak 13.586,25 TL verilmesi gerektiğini, her iki bankaya da miras payları oranında ödeme yapılmasını talep ettiği halde bankanın “siz böyle istemişsiniz” şeklinde cevabı ile karşılaştığını belirterek, her iki bankadan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 31.000 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle diğer davalı … ile … Bankası arasında mecburi veya ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı için davaların ayrılması gerektiğini, davacının maddi tazminat yönündeki haksız ve kötü niyetli iddiasını kabul etmediklerini, her bir mirasçının payını veraset ilamındaki hisseleri oranında ödeme yapıldığını, manevi tazminat talebinin hukuka aykırı, haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ihtilafın bankacılık işlemlerinden kaynaklandığını, davalıların banka olduğunu ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacının mecburi dava arkadaşı olan diğer mirasçıların tamamı olmadan işbu davayı açması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının talebinin davalı bankadaki miras payına ilişkin olmadığının kabulü halinde davacının diğer mirasçılara husumet yöneltmesi gerekirken davalı bankaya dava açması nedeniyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava sırasında itirazlar nazara alınmaz ise davanın dava dışı mirasçılara ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacı ve dava dışı mirasçıların birlikte davalı banka şubesine gelerek murisin davalı bankada bulunan hesabındaki mevduatın tamamını alma talebinde bulunduklarını, bankanın mirasçılık belgesindeki payları oranında ödeme yaptığını, davacının manevi tazminatının hiçbir gerekçesi olmadığını ve zenginleşmeye neden olabilecek nitelikte olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 21/03/2018 tarihli, 2017/816 Esas – 2018/275 Karar sayılı kararında; “…Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, murisinden intikal eden paranın veraset bölgesine göre ödenmeyerek … Bankası’nca 267,00-TL, Deniz Bank tarafından ise 1.510,-TL eksik ödendiğini ileri sürerek bu miktarların tahsilini talep etmiştir. Mahkememizce yapılan inceleme ve dosya sunulan banka makbuzlarından murisin bankada bulunan mevduatının her 3 mirasçıya makbuz karşılığı eksiksiz olarak teslim edildiği, mevduatın tamamının her 3 mirasçıya teslimi karşısında aradaki paylaşımın mirasçılar arasında yapılması gerektiği sonucuna varılarak sabit olmayan alacak davasının reddine karar verilmiştir. Davacının manevi tazminat talebinin incelenmesinde TBK.’nın 58. Maddesinde kişilik haklarının zedelenmesi halinde zarar gören kişinin manevi tazminat adı altında bir miktarın ödenmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davalıların hukuka aykırı bir eylemlerin bulunmadığı sabittir. Kaldı ki mevduat eksik ödenmiş olsa dahi bu durumun kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmayacağı açık olmakla manevi tazminat isteminin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Taraflarınca Bakırköy 5. Asliye hukuk mahkemesinin üzerinden davalı bankalar aleyhine açılan davalarının reddedildiğini ayrıca her iki banka vekiline ayrı ayrı 2,180,00 TL vekalet ücreti ödemelerine karar verildiğini, bu karara karşı istinaf nedenleri olduğunu, muris babası olan … vefat ettiğini ve bunun üzerine muris babasından kalan miras paylarını gösteren veraset ilanını Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/575 esas, 345 karar sayılı dosyası üzerinden alındığını, buradaki miras payının belli olduğunu, ayrıca bütün mirasçıların payının belli olduğunu, fakat her iki bankada tarafına düşen paydan daha azına isabet edecek şekilde para verdiklerini, ayrıca banka yetkililerinin taraflarına imza attırdıklarını, mahkemece bankanın sorumluluğu olmadığından ve imza attığından bahisle davasının reddedildiğini, oysaki veraset ilamının bağlayıcı olduğunu, burada herkesin miras payının belli olduğunu, tapu dairelerinde, veraset ilamındaki paylara göre işlem yapıldığını, bütün resmi ve özel kurullarda miras paylarına göre işlem yapıldığını, ayrıca bu veraset ilamı ve paylarının bankalar içinde geçerli olduğunu, bu sebeplerden dolayı kararı istinaf ettiklerini belirterek, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından, murisinin davalılar nezdindeki hesabından kendisine veraset belgesi kapsamında eksik ödeme yapıldığı ileri sürülerek açılan maddi ve manevi tazminat istemli dava sonunda mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı yanca istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Muris …, davalı bankalar nezdinde parası bulunduğu, geriye davacı dışında, dava dışı kişileri mirasçı olarak bıraktığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.TMK’nın 599. maddesi uyarınca, miras, murisin ölümü ile mirasçılarına geçer. TMK’nın 640. maddesi uyarnıca, “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil yada yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler”. Aynı Kanun’un 701/2 maddesine göre ise “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır”.Bu hükümlere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir.Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir.Bu durumda, tüm mirasçıların birlikte bankaya müracaat ederek ödeme talebinde bulunmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri; yada miras ortaklığına temsilci atanması; TMK’nın 644. maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekir. Aksi halde; ileride çıkacak bir anlaşmazlıkta davalı bankanın sorumluluğu söz konusu olabilir.
Somut olayda davacı ile diğer mirasçılar birlikte bankaya başvurarak murisin bankalarda bulunan hesabındaki mevduatın tamamını alma talebinde bulundukları, davaya konu para çekme işlemine ilişkin dekont ve ibranamenin davacının da içinde bulunduğu tüm mirasçılarca birlikte imzalandığı, buna göre davalı bankalarca, murisin mevduatlarında bulunan paraların tamamının, birlikte başvuran mirasçılara ödendiği de gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesi isabetli olup, aksi yöndeki davacı istinafı yerinde değildir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/10/2019