Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1373 E. 2019/1537 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1373
KARAR NO : 2019/1537
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2016/676E. 2018/231K.
DAVANIN KONUSU: Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi.
Taraflar arasında görülen haksız rekabet davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen düzenlemeye tabi perakende satış tarifesi üzerinden elektrik satmakla görevlendirildiğini, davaya konu www……com sitesinde müvekkili şirketler tarafından sunulan hizmetler hakkında, gerçeği yansıtmayan, aldatıcı ve tüketicileri yanıltıcı ifadeler kullanılmak suretiyle müvekkili şirketlerin haklarının ihlal edildiğini, EPDK veya müvekkili şirket tarafından yayınlanmış bir tarife yokken, davalının vekil eden şirketlerin tarifeleri olarak adlandırdığı bir takım fiyat bilgilerini internet sitesinde yayınlamasının, bu fiyatları hiçbir yetkisi olmadığı halde rakiplerin fiyatları ile yarıştırmasının, mukayese etmesinin ve tüketicileri yönlendirmesinin kabul edilebilir olmadığını, tüketiciyi uyarma görüntüsü altında bir kısım firmaların öne çıkartıldığını, davalının açık şekilde iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını ve haksız rekabet gerçekleştirdiğini, serbest tüketiciler açısından tedarikçi şirketlerle yapılan anlaşmalar çerçevesinde belirlenen sübjektif fiyatların herhangi bir tarifeye tabi olmamasına rağmen, tüketiciler nezdinde bu alanda fiyatlandırmanın tarifeye tabi olduğu izleniminin uyandırıldığını, esasen tekel olmaktan çıkan ve serbestleşen enerji piyasasında, serbest tüketiciler bakımından herhangi bir tarife veya genel bir fiyatlandırma politikasından bahsetmenin mümkün olmadığını, serbest tüketiciler bakımından genel geçer bir tarife bulunmadığı için, davalı tarafça internet sitesinde sunulan bilgilerin açıkça eksik ve hatalı olduğunu, davaya konu edilen içeriğin kaldırılması için söz konusu internet sitesinin ve şirketin yetkilisine ihtarnameler gönderildiğini, ancak davalı taraf ihtarname ile talep edilenleri yerine getirmediğini, internet sitesinde … ile ilgili yayınları kaldırmayarak hukuka aykırı içeriği yayınlanmaya devam ettiğini belirterek, davalı tarafa tebligat yapılmaksızın, www……com adresli internet sitesi üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak, vekil eden şirketler hakkında bilgi ve açıklamaya yer verilen her sayfanın ve sayfa içeriklerinin tespit edilmesine, gecikmeksizin ve davalı tarafa tebligat yapılmaksızın www……com adresli internet sitesinde başta http://….com/t…r/…., http://….com…,http://…..com/r…-sirketi sayfalarında yer verilen içeriğe erişimin engellenmesi olmak üzere, bilirkişi incelemesi vasıtasıyla tespit edilecek olan bu sitede vekil eden şirketler hakkında yayın içeren bütün sayfalara erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı tarafça www….om adresli internet sitesinde vekil edenler hakkında yer verilen içeriğin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve haksız rekabetin menine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda hukuki değerlendirmelerde bulunulduğunu bu sebeple bilirkişi raporunun hukuki amacını ve sınırlarını aştığını, akillitarife.com internet sitesinin davacı vekilinin iddiasının aksine hiçbir şirketi öne çıkarmadan piyasadaki rekabeti yansıttığını, davacılara ilişkin müvekkili şirketin internet sitesinde sayfada yer alan açıklamalar ve tanıtım metninin doğrudan davacıların kendilerine ait internet sitesinden alındığını, dolayısıyla davacılar hakkında verilen bilgilerin bizzat kendileri tarafından kamuyla paylaşılan ve EPDK tarafından yayınlanmış bilgilerden oluştuğunu, teknik nitelikte ve gerçeği yansıtan beyanların yanlış veya yanıltıcı bilgi olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkili şirketin, akillitarife.com internet sitesinde indirim veya kampanya gibi bilgilerini kamuya açmayan davacıların da bu tip fırsatlar sunabildiğini belirterek, tüketiciyi doğrudan doğruya davacıların müşteri hizmetlerine yönlendirdiğini, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış işbu davanın reddine, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesi; dosya üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi neticesi hazırlanan raporun yasaya, usule, hukuka uygun olduğunu, müvekkillerinin görevli tedarik şirketi sıfatıyla yürüttükleri faaliyetler bakımından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan tarifeler doğrultusunda elektrik satışı yapan şirketler olduğunu, bu tarifelerin EPDK tarafından belirlendiğini ve tedarik şirketleri tarafından aynı şekilde uygulandığını, bu faaliyetler yönünden fiyat mukayesesi yapılmayacağını, her tedarikçinin kendi piyasa algısı ve risk yönetimi kararları doğrultusunda farklı fiyatlandırmalar yapmasının mümkün olduğunu, ortada bir tarife bulunmadığını, davalı tarafın tüm piyasa katılımcılarının yani tüm tedarik şirketlerinin sunduğu fiyat bilgisine vakıf olmadığını ,bu şartlar altında davalı tarafça yapılan ve tüketicilere ifşa edilen karşılaştırmaların objektif olmadığını, davalı tarafça tüketiciyi uyarma görüntüsü altında bir kısım firmaların öne çıkarıldığını ve tüketicilerin bu firmalara yönlendirildiğini, … şirketleri tarafından kabul edilmiş olan şirket politikası gereği serbest tüketici olan müşteriler ile yapılan anlaşmalar ve bu anlaşmalar kapsamında uygulanan fiyatların hiçbir şekilde kamuya açıklamadığını, ancak hernasılsa davalı tarafın bu bilgilere sahip olduğunu iddia ettiğini ve yayınlandığını, davalı internet sitesinde yer verilen doğru ve tam olmayan bilgilerin, tüketicileri başka şirketler ile sözleşme akdetmeye ve/veya mevcut sözleşmelerini sonlandırmaya sevk ettiğini beyan etmiştir.Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin internet sitesindeki davaya konu sayfalarda, işbu dava açıldığından bu yana değişiklik yapılmadığını, bu durumda davacılar vekilinin iddia etmiş olduğunun aksine, internet sitesi içeriklerine erişimin imkansız olmasından veya içeriklerin kaybolmasından bahsetmenin mümkün olmadığını belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Davacı elektrik şirketleri tarafından açılan eldeki davada, davaya konu internet sitesi ‘www……com’da yer alan davacı taraflara ait bilgilerin, haksız rekabet teşkil eder nitelikte ve doğru ve objektif bilgilerden uzak olduğu, tarafını tuttuğu belli olan enerji şirketlerini öne çıkararak enerji anlaşmalarının avantajlı olduğu ve uygun tarifelerin tarafını tuttukları enerji şirketlerinin sunduğu tarifeler olduğunun belirtildiği, elektrik tarifelerinin EPDK nezdinde sabit olmasına rağmen, tüketicilere yönelik farklı uygulamaların bulunduğu ve bunun taraflar arasındaki ikili anlaşmalarla sağlandığı, bu çerçevede fiyat-tarife karşılaştırması yapılmasının oluşa uygun ve mümkün olmadığı, davalı tarafça yapılan yönlendirmenin doğru ve hakkaniyetli bir yönlendirme olmadığı gibi enerji sektöründe yer alan bir kısım davacıya rakip şirketlerin daha avantajlı oldukları ifade edilerek tüketici nezdinde davacı tarafın olumsuz şekilde algılanmasına yol açtığı, dolayısıyla davalı internet sitesinin ‘www……com’ bu eyleminin hukuka uygun ve objektif olmadığı, TTK’nın 54. maddesi vd uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği ve tüketicileri yanlış yönledirdiğinin belirlendiği, bu bağlamda davalı tarafa ait ‘…..com’ isimli internet sitesindeki ‘http://…..com/…r/…’, ‘http://…./… ve ‘http://…com/rehber/hangi_elektrik_sirketi’ uzantılarındaki internet sayfasından davacı taraflara ait Enerjisa ünvanı kullanılmak suretiyle fiyat ve tarife karşılaştırmasına ilişkin yapılmış olan bilgilendirmelerin haksız rekabet teşkil ettiğinin anlaşıldığı, yapılan karşılaştırmanın rakibi kötüleyici ve itibarsızlaştırıcı şekilde yapılmaması gerektiği, bu nedenle anılı sayfalardaki fiyat tarife karşılaştırmalarında davacı taraflara ait … ünvanın kullanılmaması, sayfa içeriğinden kaldırılması suretiyle haksız rekabetin önlenilmesine karar vermek gerekmiş…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı tarafa ait …..com isimli internet sitesindeki http://…..com…/…, http://…..com/…l ve http://….com/rehber/hangi_elektrik_sirketi uzantılarındaki internet sayfasından davacı taraflara ait …. ünvanı kullanılmak suretiyle fiyat ve tarife karşılaştırmasına ilişkin yapılmış olan bilgilendirmelerin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile anılı sayfalardaki fiyat tarife karşılaştırmalarında davacı taraflara ait …. ünvanın kullanılmaması, sayfa içeriğinden kaldırılması suretiyle haksız rekabetin önlenilmesine, karar vermiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Tespit davası kapsamında yargılamanın aşamaları usulüne uygun takip edilmeden taraflarına dava dilekçesi tebliğ edilmeden bilirkişi raporu oluşturulması yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Söz konusu hukuka ve olgulara aykırı bilirkişi heyeti raporuna karşı yaptıkları itirazlarının dikkate alınmadığını, yargılamanın doğal seyrinde davanın esası hakkında alınmış bir rapor olarak değerlendirilmediğini, İnternet sitesinde yer alan açıklamalarda kötüleme bulunmadığını, müvekkili şirketin internet sitesinde tüm bilgi ve ifadelerin, objektif ve açık bir şekilde müşterilere sunulma amacıyla paylaşıldığını, davacılar hakkında verilen bilgilerin, bizzat kendileri tarafından kamuyla paylaşılan bilgiler ve EPDK tarafından yayınlanmış bilgilerden oluştuğunu, Müvekkili şirketin internet sitesinde tüketicilerin erişimine sunulmak üzere, enerji piyasasında uygulanan fiyat tarifeleri kamuya açık oldukları ölçüde karşılaştırmalı olarak sunulduğunu, müvekkili şirketin yapmış olduğu karşılaştırmalarda dürüstlük kuralına aykırı hiçbir unsur bulunmadığını, herhangi bir şahsın bu karşılaştırmayı kendisi yapmak istemesi halinde aynı sonuçlara ulaşacağını, üretim ve iş sırlarının hukuka aykırı olarak ifşa edilmesinin söz konusu olmadığnı,Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 56.maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sinirli olarak yapılmıştır.Uyuşmazlık, davalının resmi internet sitesi üzerinden yaptığı paylaşımın yanlış ve yanıltıcı bir şekilde davacı şirketlerin işletmesini ve faaliyetlerini kötülediğinden, bu eylemlerin haksız rekabet olduğunun tespiti ile önlenmesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir.TTK’nın 54.maddesi uyarınca, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.TTK’nın 55/1.a.1 maddesinde, ”Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,”, haksız rekabet hallerinden biri olarak sayılmıştır. Davalı tarafın internet sitesi üzerinden davacıya yönelik yapmış olduğu paylaşımların tüketiciler nezdinde olumsuz intibaya yol açacak nitelikte olduğu, yine söz konusu paylaşımlarda belli enerji şirketlerinin öne çıkarıldığı ve bu şirketlerin daha avantajlı tarifeler sunduğu şeklinde algı yaratılarak bu suretle tüketicileri davacı şirket dışındaki belli başlı enerji şirketlerine yönlendirdiği, uygulamada elektrik tarifelerinin ikili anlaşmalar doğrultusunda belirlendiği, dolayısıyla farklı uygulamaların olduğu anlaşılmakla; davalının resmi internet sitesi üzerinden fiyat tarife karşılaştırma yapmasının hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla davalının bahsi geçen eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğu hususunda kanaate varılmakla, ilk derece mahkemesinin hüküm kurmaya elverişli, konusunda uzman bilirkişiden almış olduğu kök ve ek raporlar doğrultusunda vermiş olduğu karar isabetli bulunmuştur.İlk derece mahkemesince 18.03.2016 tarihli tensip zaptının 13. maddesi uyarınca, tedbir talebi de değerlendirilme yapmak üzere ön rapor hazırlanması için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verildiği, 13.10.2016 tarihli tutanak ile … çekilme dilekçesi doğrultusunda bilirkişiliğine son verildiği ve yerine Doç. Dr. … görevlendirilmiş olduğu, bilirkişilerin dosyaya 13.02.2017 tarihli raporlarını ibraz ettikleri, söz konusu raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekilinin dava dilekçesinin tarafına tebliğ edilmemesi sebebiyle bilirkişi raporunun sadece karşı tarafça sunulan belgelere göre hazırlanmış olduğuna ilişkin itirazının da yer aldığı 13.03.2017 tarihli dilekçe sunduğu, davalı vekilinin itirazları üzerine önceki bilirkişi heyetinden 23.11.2017 tarihli ek rapor alındığı görülmektedir. Dosyanın incelenmesinde davanın 10.06.2016 tarihinde açıldığı, davalı asile bilirkişi raporunun 27.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada davalı vekilinin vekaletnamesini 08.03.2017 tarihinde sunduğu, ancak dava ve tensip zaptının kalem personelince 15.03.2017 tarihinde davalı asil adına tebliğe çıkartılmış olduğu, ancak buna rağmen davalı vekilinin süresi içerisinde esasa ilişkin cevaplarını sunduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalara göre davalının HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmemiştir. Çünkü anılan maddedeki tanıma göre hukuki dinlenilme hakkı yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını ve mahkemenin bu açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını isteme hakkını içerir. Somut olayda her ne kadar dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı asile tebliğ edilmiş olsa da davalı vekili süresi içerisinde esasa ilişkin cevaplarını dosyaya sunmuştur. Yine kök raporun dosyaya ibraz edildiği tarihte davalı vekilinin vekil sıfatıyla sunmuş olduğu bir vekaletname olmadığından, kök raporun asile tebliğ edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. Zaten kök rapora itiraz da süresinde davalı vekili tarafından yapılmıştır. Sonuç olarak davalının savunma hakkını ortadan kaldırır nitelikte bir usul hatası dosyada mevcut olmadığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin esastan reddi 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 05.12.2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.