Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1370 E. 2018/1154 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1370
KARAR NO : 2018/1154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/493 Esas
TARİH : 05/06/2018
TALEP : İhtiyati Tedbir (Kayyum Atanması)
İlk derece Mahkemesinde verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; esasa ilişkin taleplerine ek olarak, şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri … ve … aleyhine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2018/75470 Soruşturma numarası ile soruşturma açıldığını, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davaya ilişkin 2007/83 D. İş numarasıyla verilen tedbir kararı ile … Lojistik ve Satınalma Hizmetleri A.Ş.’nin tüm malvarlıklarına tedbir konulduğunu, işbu davada yetkisizlik kararı verilmiş olup, esas dava dosyasının yetkili İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/421 E. Numarası ile halen derdest bir şekilde yargılamaya devam edildiğini, anılan tedbir kararının …Holding A.Ş. ve iştiraklerini kapsadığını, Balıkesir ilinde arsa niteliğindeki taşınmazın olması gereken değerin çok altında satıldığını, savcılık dosyasında tespit edildiği üzere, şirket mallarını kendi lehlerine ve amaçlarına yönelik nereye harcadıkları bilinmeyen şahısların şirketi ihya etmek bir yana ticari itibarını ve malvarlığını kaybetmesine yol açacak birtakım kararlar aldıklarını, bu suretle şirketi iflasa sürüklemeye çalıştıklarını, davalı şirketin bilançolarının halen yönetim kurulu üyeleri tarafından gizlendiğini belirterek, davalı şirket menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyen, görevlerini yerine getirmeyen Yönetim Kurulu üyelerinin şirkete daha fazla telafisi imkansız zarar vermelerinin önüne geçilmesi için davalı şirkete ihtiyati tedbir yoluyla acilen kayyum atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince 05/06/2018 tarih 2017/493 Esas sayılı ara kararla; “…Davacının dava açarken de aynı mahiyette tedbir talep ettiği, mahkememizce tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafından redde dair karara karşı istinaf yoluna gidilmediği görülmüştür. Asıl kural şirketin seçilmiş yönetim organları tarafından yönetilmesi olup, ayrıca davacının iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden bu aşamada yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından davacının yineleyen ihtiyati tedbir talebinin reddine…” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Beyan dilekçelerinde talep edilen olgular ile dava dilekçesindeki olguların birbirinden farklı olup, ilk derece mahkemesi tarafından eski talebin yinelenmesi mahiyetinde yapılan değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirket menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyen, görevlerini gereği gibi yerine getirmeyen ve şirketi ve müvekkilleri telafisi imkansız zararlar ile karşı karşıya bırakan yönetim kurulu üyelerinin azli ile şirkete tedbiren kayyum atanmasını talep ettiklerini,
Yönetim kurulu üyeleri … ve …aleyhine İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı nezdinde…numarası ile soruşturma açıldığını, davalı şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında …tarafından yapılan şikayet dilekçesinde; Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davaya ilişkin 2007/83 D. İş numarasıyla verilen tedbir kararı ile … Lojistik ve Satınalma Hizmetleri A.Ş.’ne ait tüm malvarlıklarına tedbir konulduğu ve sonrasında mahkemenin yetkisizlik kararı vermesi üzerine dosyanın İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/421 E. numarasında yargılamanın devam ettiği, … Holding A.Ş. iştiraklerinden, …. Lojistik ve Satınalma Hizmetleri A.Ş.‘ye ait olan Balıkesir ili, Gömeç İlçesi … parselde mukim 25.039,20 metrekare büyüklüğünde arsa niteliğindeki taşınmazı olması gereken değerin çok altında 10 Milyon Türk Lirasına sattıkları, rayiç bedelinin çok altında satılmasına rağmen tapu kayıtlarında da 3 milyon TL’ye satılmış gibi göstererek aradaki parayı kendi uhdelerine geçirmek suretiyle güvenin kötüye kullanılması, nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik suçlarını işledikleri yönünde suç duyurusunda bulunulduğu bilgisinin ilk derece mahkemesine verildiğini, 04.06.2018 tarihli beyan dilekçeleri incelenmeksizin kararın verilmesinden sonra 08.06.2018 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazarak 2018/75470 Soruşturma sayılı dosyayı incelemek üzere savcılıktan talep edildiğini, bu nedenle de verilen karar usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini,
İlk derece mahkemesinin 04.06.2018 tarihli dilekçelerini incelemeyerek eksik ve hatalı değerlendirme yaptığını belirterek, 05.06.2018 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğundan bahisle kaldırılmasına ve izah edilen nedenlerden dolayı tedbir talebinin kabulü ile şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri, tarafsızlıklarını yitirdikleri, özen ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı hareket ederek şirket ve ortaklarını zarara uğrattıkları ileri sürülerek, şirket yönetim kurulu üyelerinin azli ile şirkete tedbiren kayyım atanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince yukarında özetlenen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İhtiyati tedbir HMK.’nın 389 vd. Maddelerinde geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir. Yargılamayı esastan yürütüp sonuçlandıracak olan ilk derece mahkemesinin sunulan deliller kapsamında oluşan takdirine göre ve davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir isteminin reddi kararında yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır.
Dava dosyasının mevcut aşaması itibariyle HMK.’nın 390/3.maddesindeki yasal koşulun bu aşamada gerçekleşmediği kanaatine varılmaktadır. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında, toplanan delillere göre, ilk derece mahkemesinin her zaman yeniden değerlendirme olanağı mevcut olup bu aşamada tedbirin koşulları bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar erilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18/10/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 361/1-f maddesi uyarınca karar kesindir.