Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1360 E. 2019/588 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1360
KARAR NO : 2019/588
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2018
NUMARASI : 2017/369 -2018/370 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap dilekçesi sunmamış, 07.11.2017 tarihli duruşmada, dava konusu 26.767,54 TL borcun makbuz karşılığında davacıya ödediğini, herhangi bir borcun kalmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davanın ve icra takibinin dayanağı faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, uyuşmazlığın davalının, fatura bedelini ödeyip ödemediği noktasında toplandığı, ödeme savunmasının ispatı için sunulan makbuzlar incelendiğinde makbuzların davalıya ait olduğu, davacıya ait alındı kaşesi olmayıp, sadece unvanının yazıldığı, parayı alanın kim olduğunun yazılmadığı, davalıya makbuzlardaki imzanın kime ait olduğu hususunda beyanda bulunması için süre verildiği, davalının imzanın davacı şirket veya çalışanından kime ait olduğunu bildirmesi yerine kendisine ait olmadığını bildirerek açık bir beyanda bulunmaktan kaçındığı, bu nedenle ayrıca imza incelenmesine gerek görülmediği, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 26.767,54 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz alacağına yönelik talebin reddine, hükmedilen asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalının istinaf dilekçesinde özetle; davacının elemanı olan kişiye elden ödeme yaptığını, bununla ilgili delil olarak sunulan makbuzların takdirine hataya düşüldüğünü belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda, davacı tarafça faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalı borçlunun itirazı sonucu durduğu, davaya ve icra takibine konu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ihtilafsız olup, uyuşmazlık ödeme noktasında toplanmaktadır.HMK. 355 maddesi gereğince istinaf edenin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere kararın istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı borçlu, dava konusu faturaya karşılık ödemelerin elden nakit yapıldığını savunarak ödemeyle ilgili olarak 13.01.2016 tarihli 4.950,00 TL; 12.02.2016 tarihli 4.750,00 TL; 11.03.2016 tarihli 4.650,00 TL; 13.04.2016 tarihli 3.950,00 TL; 16.05.2016 tarihli 4.775,00 TL ve 22.07.2016 tarihli 3.692,54 TL tutarlı tediye makbuzlarını sunmuştur. Dosyaya sunulan tediye makbuzlarında ödemeyi alan kısmında davacı şirketin kaşesinin bulunmadığı, davacı firmanın unvanının elle yazılmak suretiyle altının imzalandığı görülmüştür.Davalı tarafça yargılama sırasında 07.02.2018 tarihli dilekçesinde, tediye makbuzlarındaki imzaların kendisine ait olmadığı, dava konusu faturaya konu emtianın tarafına teslim edilmediği ileri sürülmüştür.Bu durumda, ödemeye ilişkin sunulan belgelerdeki imzanın davacıya yada çalışanına ait olduğu iddia edilmediği gibi, davalının ödeme savunmasından sonra faturaya konu emtianın teslim edilmediğini beyan etmek suretiyle çelişkili davranış içerisine düştüğü ve açıkça yemin deliline de dayanmadığı gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olup, davalının yerinde görülmeyen bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye1.370,49 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18/04/2019
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.