Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1357 E. 2019/584 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1357
KARAR NO : 2019/584
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2018
NUMARASI : 2018/9- 2018/676 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın asıl alacak 15.362,36 TL üzerinden iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda; davalının inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği, davacı tarafça tanzim edilen faturanın ve davalı ödemesinin davacının lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu, bu kaydın aksini kesin delille çürütemediği, davacı yasal defterlerinde dahi davacının alacağının ispatının yapılamadığı, davacının muhasebeci hatası gibi vergi kayıtlarının celbi taleplerinin sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavacının istinaf dilekçesinde özetle; delil listesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı halde yemin teklif etme hakkının hatırlatılmadan karar verildiğini, davalının ticari defterlerinin ve vergi kayıtlarının incelenmeden karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇEDava, itirazın iptali davasıdır.Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde, dava ve icra takibine konu 08.12.2015 tarihli 15.362,36 TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura karşılığının davalı tarafından nakden ödeme yapıldığına dair kayıt yapılmak suretiyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı belirtilmiştir. Başka bir ifadeyle davacının lehine delil niteliğine haiz ticari defter ve kayıtlarında, dava konusu fatura ve ödemesinin kayıtlı olduğu, davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye alacağının defter kayıtlarına göre kalmadığı anlaşılmaktadır.Davacı alacaklı, şirketin muhasebecisi tarafından ödeme yapılmadığı halde sehven davalının borcunun kapatıldığını iddia etmiş, ödemeyi tevsik eden makbuz yada banka havalesinin bulunmadığını belirtmiştir. Bu bağlamda, davalının ticari defterlerinin incelenmesini, sunulmadığı takdirde vergi dairesinden ilgili kayıtların celp edilmesini istemiştir.Davalı vekili, davaya cevap vermemiş, katıldığı duruşmada davanın reddini istemiştir.Somut olayda, ispat yükü davacı tarafta olup, faturalı alacağın varlığını ve miktarını yazılı delillerle ispatla yükümlü olup, delil listesinde “yemin” deliline de dayanmıştır.Ne var ki ilk derece mahkemesince anılan yeminin eda ettirilmesi bakımından davacıya süre ve imkan tanınmadığı gibi bu hususta ilk derece mahkemesince kararda da herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir (HMK madde 227/1). T.C. Anayasasının 36. maddesinde, herkes meşru vasıta ve yollarla mahkemelerde iddia ve savunma hakkına sahiptir. Yine, Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir.Davacının iddiasını ispat bakımından yemin deliline de dayandığı anlaşıldığına göre, yukarıdaki açıklamalar karşısında, öncelikle davacı tarafa yemin teklif hakkını kullanmak isteyip istemediğinin sorulması, kullanmak istediği takdirde usulüne uygun bir biçimde davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 227 ve devamı maddeleri gereğince davet edilmesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun yemine ilişkin hükümleri dikkate alınarak usulüne uygun bir biçimde yemin teklifini kabul ettiği takdirde yasa hükümlerine ve teklif edilecek yemin metnine göre davalının yeminli beyanının alınması, elde edilecek sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davacının delil listesinde yer alan ve davanın esasının çözümünde etkili bulunan yemin delili dikkate alınıp, yerine getirilmeden ve konuda kararda hiç bir değerlendirme yapılmadan davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince bu hususunun yerine getirilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.